Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'ndaki toplantıda, önce Adnan
Öztürk'e söz verildi. Öztürk, yarım saat süresi bulunmasına rağmen kısa bir konuşma yaparak,
seçimin centilmence geçmesini diledi.
Adnan
Polat'a ''Ağabey'' diye hitap ettiğini anlatan
Adnan Öztürk, seçim çalışmalarını sessizce götürdüklerini ifade ederek, ''Seçim spekülasyonlarının, Galatasaray'ın sportif faaliyetlerini etkilemesini istemiyoruz. Sessizce seçim kampanyamızı sürdürüyoruz. Seçimin Galatasaray'ın asaletine, vakarına yakışır bir şekilde cereyan etmesini temenni ediyorum. Bunun garantisini kendi adıma veriyorum'' dedi.
Göreve gelmesi halinde, Galatasaray Adası'nın kulüp üyelerinin hizmetine sunulması için, problemleri işletmeciyle
kavga etmeden ve hakkını yemeden çözeceklerini savunan Öztürk,
Seyrantepe Stadı'nın çatısı üzerindeki spekülasyonların sona ermesi gerektiğini de dile getirdi.
Adnan Öztürk, Galatasaray'ın 1 metrekare yerini bile satmaya ihtiyacının olmadığını ifade ederek, ''Riva arazini satmamalıyız. Zamanı geldiğinde, bu araziyi elden çıkarmadan, bizden sonra gelen nesillere gelir getirecek şekilde değerlendirilmesi yolunda çalışacağız'' diye konuştu.
''BORÇ 267 MİLYON DOLAR''
Başkan adayı Öztürk, Galatasaray'ın borcunun çok tartışmalara neden olduğunu kaydederek, ''
Mali genel kurulda bu açıklandı. Borcumuz 267 milyon dolardır'' dedi.
Şirketlerin
birleşme çalışması için
yönetime teşekkür eden Öztürk, ''Bunun için kullanılan
kredi için hala bir çekincem var. Bence 6,5 senelik kredi, kulübün nakit akışını ve bütçesini işgal edecektir. Bu kredinin şartlarının genel kurul üyeleri tarafından bilinmesi gerek'' ifadelerini kullandı.
Öztürk, Galatasaray'ın geldiği büyüklük itibariyle, bir
holding yaklaşımıyla yönetilmesi gerektiğini vurgulayarak, ''Galatasaray Kulübü'nün tüzüğünü değiştirsek bile, şirketlerimiz üzerinde hukuksal anlamda denetim faaliyetlerimizin sağlıklı yapılacağına inanmıyorum.
Kulüp, bir holding anlayışıyla yönetilmeli'' diye konuştu.
Her söylediği söz üzerine spekülasyon yapılabildiğini, bu nedenle yönetim kurulunu henüz açıklamadığını anlatan Adnan Öztürk, listesinin yüzde 80'inin belli olduğunu ve aralarında 4
divan kurulu üyesinin yer alacağını açıkladı.
Öztürk, Galatasaray'ın şirketlerinin hepsinde C grubunda hisseler yaratacaklarını da dile getirerek, ''Aidatlarını yatıran üyelere bu hisselerden birer tane vereceğiz. Bu hisselerin maddi değeri olmayacak. Bu hisseler, üyelerin şirketleri denetlemesini ve şirketlerin genel kurulu izlemesini sağlayacak. Bu bir
müjde değil, daha önce yapılması gereken bir şeydir'' şeklinde konuştu.
POLAT: ''ŞAMPİYON OLMAK İSTİYORUZ''
Toplantıda yaptığı konuşmada, iki sene içinde gerçekleştirdiği projeleri anlatan başkan
Adnan Polat,
futbol takımı olarak dönüşüm içinde olduklarını ve bu süreç yaşanırken
şampiyon olmayı da istediklerini söyledi.
Polat, 40 dakikayı aşan konuşmasında, iki senedir özellikle futbol takımında ciddi bir dönüşüm ve
yenileme içinde olduklarını vurgulayarak, ''Bu dönüşümü yaparken başarı almamız da gerekiyor. Geçen
sezon, arzu ettiğimiz neticeyi alamadık. Orada kendimi çok başarılı görmüyorum. Geçen sene neticeler hepimizi üzdü. Galatasaray'ın başında dünya markası Frank
Rijkaard var. Bu sezon ise Galatasaray, bu hafta yenilmesine rağmen hala lider. Geride kalan haftalarda bu liderliği koruyarak şampiyon olmak istiyoruz. Takımımızın, Türk
Telekom Arena'daki ilk maçlarına Şampiyonlar Ligi'nde çıkmasını istiyoruz'' şeklinde konuştu.
BORÇLARIN DÖKÜMÜNÜ YAPTI
Galatasaray'ın şeffaflığı konusunda sözlerini tuttuklarını anlatan başkan Polat, ''Kulübümüzün nakde yönelik borcu 129 milyon dolardır. Hizmete yönelik borç 78 milyon dolardır. Bir de
azınlık payları dediğimiz, temettü öncesi bedeller 60 milyon dolardır. Bunları üst üste topladığınızda borcu bulabilirsiniz, ancak Sportif A.Ş. ile Futbol A.Ş.'nin birleşmesiyle, bu 60 milyon dolar ortadan kalkacaktır. Bizim için önemli olan 129 milyon dolarlık borçtur'' diye konuştu.
''ARTIK GÜNEŞİ GÖRMEYİ BAŞLADIK''
Polat, Galatasaray'ın bir yola girdiğini kaydederek, şöyle devam etti:
''Daha önce Galatasaray karanlıktaydı, bir tünelin içindeydi. Sıkıntılı bir dönem yaşıyorduk. Artık güneşi görmeye başladık.
Nakit akışı açısından her şey günlük güneşlik sanılmasın. Önümüzde, mali
disiplin sağlanması gereken en az iki sene var. Yapılan 5 yıllık nakit akışı planında, kademe kademe artıya geçileceğini ve borçların ödeneceğini görüyoruz. Endişe edecek bir şey yok, ama çok rahat değiliz. Sıkıntı hala devam ediyor. Rahatlamamız 2011 yılının başından itibaren kendisini hissettirmeye başlayacaktır.''
Galatasaray'ın mali yapısına büyük önem verdiklerini kaydeden Polat, şunları söyledi:
''Bizim için Sportif A.Ş. ile Futbol A.Ş.'nin birleşmesi çok önemli. Aksi takdirde 1-2 yıl içinde faaliyetlerini gösteremeyecek hale gelecekti. Bunun için alınan kredinin ödeme süresi, 1,5 yılı ödemesiz, 6,5 yıldır. Kredinin faizi yüzde 8,75'tir. Teminat olarak
Türk Telekom Arena ile ilgili yaptığımız iki
sözleşme gösterilmiştir. Riva ile ilgili de anlaşmalı ipotek verildi. Daha önceki kredilerde, o dönemin yöneticilerinin imzası vardır. Bu kredi Galatasaray'ın itibarına verilmiştir. Eskiden bizlerin kefaleti olmadan
bankalar 1 milyon dolar bile kredi vermiyordu.''
Polat, Galatasaray'ın, iki şirketinin birleşmesi olmadan kurumsallaşmanın da gerçekleşemediğini kaydederek, birleşmede
final noktasına geldiklerini, yarından itibaren herkesin elindeki hisseyi Denizbank'a götürüp,
pazartesi günü de parasını alabileceğini vurguladı.
Stadın ihalesi sırasında,
TOKİ'nin isteği üzerine ''Açılır, kapanır'' bölümün ihalesinin sonraya bırakıldığını anlatan Adnan Polat, ''Bu şekilde yapsaydık ihaleyi en az 4 ay daha uzatmamız gerekiyordu. TOKİ başkanı, 'Ben ihaleyi başlatayım, üstünün açılır kapanır kısmını ikinci bir ihaleyle devreye alalım' dedi. Biz de bunu kabul ettik. Stat bize anahtar teslim şekilde verilecektir. Üstünün açılır kapanır kısmı yapılacaktır, bunu artık spekülasyonlara sokmayalım'' şeklinde konuştu.
''KIBRIS RUM KESİMİ'NDE DE OKUL AÇABİLİRİZ''
Başkan Polat,
KKTC'de turizm yatırımı yapacaklarını belirterek, ''Buradan gelecek gelirle KKTC'de ya da Rum kesiminde, bizim için fark etmez, spor okulları açacağız'' dedi.
Polat, merkezi bir yerde basketbol için salon yapacaklarını, bunun maliyetinin 15-20 milyon dolar olduğunu, ancak kulübe mali yük getirmeden gerçekleştirileceğini ifade etti.
29 Mayıs'ta tüzük tadil toplantısı yapılacağını anlatan Polat, aidatını yatıran 700 kişinin bu toplantıya gelmesi gerektiğini söyledi.
Polat, seçime katılımın yüksek olması gerektiğini de belirterek, '' Katılımın yüksek olması Galatasaraylıların kulübüne sahip çıkması anlamına gelir'' diye konuştu.
Riva
Projesi'nin ruhsatını almak işin 7,5 milyon lira harcadıklarını anlatan Adnan Polat, ''Şu anda oraya bir şey yapılmaması lazım. Bir şey yapılması için sektörün düzelmesi ve 3. köprünün projesinin başlaması lazım'' ifadesini kullandı.
Başkan Polat, 27
Mart'ta Galatasaray'ın asaletine duruşuna yakışır bir şekilde
yarış olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Üyeler,
sandık başına bilgili gitsinler, duygudan daha çok mantıklarına, bilgilerine göre karar versinler. Kim başkan olursa, biz 'Yaşasın Başkan' deriz. Bu dönemden sonra yepyeni bir Galatasaray düşünüyoruz, ama Galatasaray'ın geleneğini, kültürünü, örf ve adetlerini unutmadan bunu yapmalıyız.''
Galatasaray'da liseli-lisesiz ayrımı olmadığını ifade eden Polat, ''Galatasaray barışı vardır. Galatasaray'ın bütün unsurlarının birbirinden ayrılmaması lazım ki bir güç olsun. Bu seçimde Galatasaray'ı yıpratmamamız lazım. Başka Galatasaray yok. Bir Galatasaray vardır, ona sahip çıkmalıyız'' diyerek sözlerini tamamladı.
KKTC BAŞBAKAN YARDIMCISI TOPLANTIYA KATILDI
KKTC Baş
bakan Yardımcısı ve
Dışişleri Bakanı
Hüseyin Özgürgün, divan kurulu toplantısına katılarak, sarı-kırmızılı kulübe KKTC'de yapılan tahsisle ilgili açıklamalarda bulundu.
Özgürgün, Galatasaraylı olduğunu ve bununla iftihar ettiğini, gurur duyduğunu belirterek, ''Gittiğim her yerde Galatasaraylılığın ayrıcalığını yaşıyorum. Galatasaray'ın, dünyanın en ücra köşelerinde bile bilindiğini görüyorum. KKTC Bakanlar
Kurulu'nda Galatasaraylı Bakan çok'' dedi.
Galatasaray Kulübü'nün talebi üzerine, KKTC'nin Karpaz bölgesinde denize sıfır 150 dönümlük bir araziyi kulübe tahsis ettiklerini anlatan Özgürgün, ''Seçim yasakları nedeniyle bunun protokolünü imzalayamadık. 18
Nisan günü yasaklar bittiğinde, Galatasaray Kulübü başkanını KKTC'ye davet edip, resmi protokolü imzalayacağız'' diye konuştu.
Bakan Özgürgün, Galatasaray'a yapılan bu tahsisten sonra, birkaç kulübün daha KKTC'de
arsa tahsisi için başvuruda bulunduğunu anlatarak, ''Ama bu müracaatların, onlar için Galatasaray kadar kolay olmayacağını söyleyebilirim'' ifadesini kullandı. Bakanın bu sözleri salonda alkışlandı.
POLAT'A LİSE ŞOKU
Adnan Polat, toplantı öncesinde çevresini saran
Galatasaray Lisesi öğrencileriyle sohbet ederken büyük şok yaşadı.
Çevresinde 7 öğrenci toplanan Adnan Polat, gençlere hangi takımı tuttuklarını sordu.
Öğrencilerden üçünün ''Fenerbahçeliyiz'' demesi üzerine adeta şok yaşayan Polat, daha sonra divan kurulu üyeleriyle toplantı öncesindeki sohbetinde, bu durumu şaşkınlık içinde ifade etti.
Öte yandan, toplantıda iki
başkan adayı, bir araya gelmemeye özen gösterirken, sadece konuşmalar sırasında karşılaştıklarında tokalaştılar.
Bu arada, nisan ayında gerçekleştirilecek Galatasaray Divan Kurulu başkanlığı seçimi için yapılan
renk seçimine, sadece başkan İrfan
Aktar katıldı. Aktar, ''Kırmızı'' rengi seçti.
Toplantı sırasında, divan kurulunun renkli isimlerinden
Hayri Kozak, seçimlerde Adnan Öztürk'ün listesinde yer alacağını açıkladı.
SÜREN: ''GALATASARAY TARİHİNİN EN BÜYÜK ZARARI İKİ YILDA OLDU''
Galatasaray Kulübü'nün eski başkanlarından
Faruk Süren, toplantı sonrasında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, kulübün iki yıllık zararının, Galatasaray tarihinin en büyük zararı olduğu iddiasında bulundu.
Süren, Adnan Polat yönetiminin bu zararı çok güzel, ballandıra ballandıra anlattığını belirterek, ''Beni bile inandırdılar, ama kulübe iki yılda verdikleri zarar, Galatasaray tarihinin en büyük zararıdır'' dedi.
Galatasaray Adası konusunda genel kurula bilgi vermeden işlem gerçekleştirildiğini ve ortaya bir sıkıntının çıktığını savunan Faruk Süren, ''Bu sıkıntı hiçbir zaman
ödül olarak geri dönmez'' ifadesini kullandı.
Seçimde ibrenin Adnan Polat'tan yana olduğunu dile getiren Süren, şöyle konuştu:
''Çünkü Galatasaray Camiası,
statükocu bir camiadır, değişimden hoşlanmaz. İkisinin de ortaya koyduğu değişik bir proje yok. Projeler Galatasaray camiasının projeleridir. Önemli olan, bu projeleri kimin, nasıl uygulayacağıdır. İki adaya da
rakip değilim. Yaptığımız toplantı, eski yöneticilerin mevcut durumu değerlendirmesi için olmuştur.
Bundan, başka anlam çıkartmaya gerek yok. 70 milyon dolar kredi tabii ki alınabilir, ama karşılığında Türk Telekom'dan gelecek bir geliri temlik altına almak çok da hoş bir durum değil. Sonuçta kimse şahsi kefaletini kullanmasa bile Türk Telekom gibi bir firmanın geliri ortada olduktan sonra, her banka böyle bir parayı verebilir, çünkü hiç kimse Türk Telekom'dan daha zengin değil.''
Süren, oyunu kime vereceğinin belli olmadığını, 27 Mart'a kadar çok şeylerin değişebileceği, Adnan Öztürk'ü desteklediği şeklindeki haberlerin de doğru olmadığını dile getirdi.