Bir hava geldiği kesin. Andorra maçına ofansif bir kadroyla çıktı. Goller ve averaj gerekiyordu. Mehmet Topal ve iki stoper dışında tamamı hücumcu kadroyla oynadı. Başarılı da oldu. Çok şey değişti dersek Abdullah Avcı'ya haksızlık yapmış oluruz. Ama sakin, bol pozisyonlu ve coşkulu oyunla iyi bir izlenim bıraktı.

Bu değişim oyunculara nasıl yansır? İlk maçta beklenen fark geldi ama iyi oyunla gelmesi ve takımın coşkusu hep faydalı olmuştur.

Bu takımda ayrı bir motivasyon kaynağı ama önemli olan Romanya maçı. Yani Andorra'ya 25 de atsan Romanya'yı yenemeyince anlamı yok.

Kazanmak zorunda olduğumuz bir maç. Romanya'yı teknik heyet muhakkak iyi analiz etmiştir. Romanya'nın stratejisi kendi evlerindeki Macaristan maçı gibi olmayacaktır. Daha emniyetli oynayacaklardır bir puan yettiği için. Ben aynı kadroyla çıkılacağını düşünüyorum. Sadece orta sahada Nuri-Selçuk değişikliği olabilir.

Rakibe beraberliğin yetmesi avantaj mı olacak dezavantaj mı, onu oyun gösterecek. Bizim başka alternatifimiz yok. Rakibe beraberliğin yetmesini avantaja çevirmek lazım. Haldur huldur üzerimize gelmeyecekler. Görünen o ki top bizdeyken Romanya kendi alanına çekilecek. O zaman da savunma arkasına atılacak toplarla şans arayacaklardır. Yenmek zorunda olsalar o zaman farklı olabilirdi. Ama kazanmak zorunda olan biziz. Bence rakip teknik ve taktik olarak daha fazla çalışacaktır.

Bu süreci izliyorum. Burada G.Saray ve Fatih Terim ülke futbolu adına bir jest yapmışlardır. İlk etapta en azından şu 4 maç için G.Saray, Terim'e izin vermiş ve Terim de görevi kabul etmiştir. Hangi kulüp ve teknik adam olsa bunu yapardı diye düşünüyorum. Ama gelecekle ilgili bu kararı verecek kişi Fatih Terim'dir. G.Saray'da mı kalmak ister, Milli Takım için mi çalışır, ona kendisi karar verecek. G.Saray'da 2.5 yıldır başarıyla görevine devam ediyor. Başkan Ünal Aysal da beraber çalışmak istediğini söylüyor ve kontrat uzatıyor. Diğer tarafta da TFF'nin alacağı kararlar var. Hoca bunları değerlendirip kararını verecektir. (Sabah)