Rüştü Reçber, TV8'de yayınlanan Bizim
Stadyum programına telefonla katılarak çok çarpıcı açıklamalar yaptı..
Futbolu bırakmıyorum
"Sakatlığımdan dolayı 1 ay
futboldan uzak kalacağım ama futbolu bırakacağım yönünde çıkan haberler tamamen asılsızdır. Futbolu bırakma gibi bir niyetim yok. Oluşan ve söylenen sözlerin çıkma nedeni şu geçirdiğim o şanssız sakatlığın daha ciddi boyutlarda olma ihtimali vardı. Eğer böyle bir ihtimal olsaydı sezonu
kapatma yönünde olurdu o zaman da futbola dönmek zor olabilirdi. Allaha
şükür bugünkü doktorların raporlarında böyle bir şey olmadığı, sakatlığımın 3-4 hafta içerisinde iyileşeceğimi söylediler. Bu benim için sevindirici oldu tabi. Sağlığım elverdiği sürece kaleye geçmeyi planlıyorum. Arka tendonlarda bir sıkıntı var, onu da 3-4 hafta içerisinde halledeceğiz"
Bizde
general çok
"Faal
futbolcular olarak bazı şeyleri söylememiz doğru değil ama
Guti'nin yaptığı yoruma katılıyorum. Tabi bizde general çok; askerimiz az bu bir gerçek,
takım olma hüviyetinde değiliz hala. Şu ana kadar aldığımız neticeler vardır ama sahaya baktığımızda istediğimiz oyunu yansıtamayan istediğimiz sonucu zaman zaman alan ama bunu alırken de camiamızı, taraftarımızı memnun etmeyen bir futbol ortaya koymamız. Guti'ye hak verdiğim yerler var ama bütün bunları düzeltecek ve takımı ileriye taşıması gerekenler gene bizleriz. Bizlerin bir şeyler yapması lazım hepimizin şapkamızı önümüze koyması ya da taşın altına elimizi sokmamız gerekiyor."
Guti oynayacak seviyeye gelmişti
"Milli takım arasından dolayı Guti ile beraber 8-10 gün çalışma çalışma imkanımız oldu takımla birlikte. Zaten ondan önce de
sakatlıklar yaşadı ama gerçekten istekli ve arzuluydu. İstediğimiz neticeyi alsaydık sahada belki şu an bunları konuşmayabilirdik Guti ile ilgili ama netice kötü olunca tabi ki sorumlulukları fazla olan kişilere yüklenilmesi çok normal. Guti’nin 8-10 günde görmüş olduğum performansı antrenmandaki isteği, arzusu bence oynayacak seviyedeydi. Bu benim fikrim."
Yıldızlar maç kazandırır ama takım
şampiyon yapar
"Bu işi buraya getiren bizlersek takımı düzeltecek olan, yukarılara çıkarıcak olanlar gene bizleriz ama ben bunu 3-4 hafta önce de söyledim; takım olma yönünde zaafımız var. Tamam çok önemli yıldızlarımız var kaliteli ayaklarımız var ama yıldızlar zaman zaman maç kazandırır ama takım şampiyon yapar. Benim felsefem odur aslında. Takım olduğumuz zaman çok iyi yerlere gelebiliriz. Bunu yapmak da bizim elimizde."
Sorumluluk aldığımızda takım oluruz
"Takım olmak aslında çok basit. Herkes sorumluluk aldığı zaman biz takım oluruz. Aslında sorumluluğun farklılıkları var. Bir sorumluluk vardır ben tek başıma yapmaya çalışırım, bir sorumluluk vardır ben takım için oynarım diye. Biz zaman zaman takım için oynamayı unutabiliyoruz saha içerisinde. En büyük eksiğimiz bu. Çok güzel hareketler yapan seyirciye izleyiciye keyifli anlar yaşatan futbolcu topluluğumuz var ama bunları takım olduktan sonra yaptığımız zaman çok daha fazla farklı oluruz. Biz daha takım olmadan bunları yapmaya kalkışıyoruz bu da bize sıkıntı yaratıyor."
Takımın omurgası
yabancılardan oluşuyor
"Bizim takımımızın omurgasını oluşturanlar
futbolcular yabancı arkadaşlarımızdır. Omurgamız yabancılardan kuruludur. Omurga ne kadar sağlam ise koluna ayağına farketmez birilerini koyarsın o işler devam eder. Takımın omurgasını biz daha tam oturtamadık. İyi karakterde futbolcu topluluğumuz var bunu en kısa zamanda oturtacağımıza inanıyorum."
Türk futbolundaki gelişmeler bizi çok etkiledi
"Türk futbolunda gelişen bazı olaylar, kulüpler bizi etkilemiştir. Milli takıma kadar yansıdıysa bu olaylar bizi de etkilemiştir. Maçların geç başlaması, hiç alışık olmadığımız bir sisteme geçtik. Sürekli maç yapıyoruz yani bunları da gözardı etmemek gerektiğini düşünüyorum."
Kayseri maçından sonra herkes çok üzgündü
"
Quaresma’yı çok eskiden tanıyorum. Ona ayrı bir sevgim var. Maçtan sonra hepsinin başları eğikti. Yabancı futbolcuların kolay kolay başlarını öne eğdiğini görmezsiniz. Kayseri maçından sonra herkesin başının öne eğik olduğunu gördüm. Quaresma ilk defa böyle bir şeyle karşılaştı. Geldiği günden beri Guti, Quaresma, Simao taraftarın sevgilisiydi. Maçtan sonraki tepki onları duygusal olarak yaralayabilir ama biz gereken önlemlerimizi alıp kendisiyle konuşmalarımızı görüşmelerimizi yapacağız."
Q7 çetesini medya çıkardı
"
Sivok iki tane önemli maç oynadı öyle
Türkiye'ye geldi. Yorgun bir Sivok var. Yabancı futbolcu sayımız fazla. Hocamız zaman zaman takımda rotasyonlar yapıyor. Sivok olsun ben olayım ya da diğer arkadaşlarım olsun zaman zaman oynamayabilir bunu böyle algılamak lazım. Q7 ve çetesi diye bir şey bizde yok, bu medyanın çıkardığı birşeydir. Portekizli futbolcu arkadaşlarımızın sayısı fazla olabilir ama inanın aramızdaki bağ çok iyi, birbirimize çok yakın insanlarız.
Alman arkadaşlarımızın oynamaması da hocamızın takdiridir. Bunun için yapacak bir şey yok.
Medyanın Q7 çetesi var demesinden ben ve takım arkadaşlarım çok rahatsız oluyoruz. Çünkü bu takım Q7 ve çetesi değildir bu takım
Beşiktaş'tır. Beşiktaş'ta oynayan her futbolcunun bu takıma emeği vardır ve Beşiktaş takımı bir bütündür. Takımı bölmemek gerekir bu bizden çıkan bir şey değildir; bu medyanın özellikle iyi biten maçlardan sonra ortaya çıkardığı lakaptır. Q7 ve çetesi görev başında diye. Kötü sonuçlar alınca da bu yakıştırma yapılıyor bu hiç iyi bir şey değil."
İbrahim Toraman ve
İbrahim Üzülmez Beşiktaş'ın simgesidir
"
Fenerbahçe'de yaşadığım kötü olaylardan dolayı kaptanlığı bıraktım, bir daha da yapmadım. Beşiktaş'a
hizmet etmiş iki tane kardeşimiz vardı. İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman.. Onlar Beşiktaş'ın simgesi gibiler. Ben onların üstüne geçmeyi hiçbir zaman düşünmedim ama onlara bir ağabeyleri olarak hep yanlarında olduğumu hep söyledim. O bantı takmayla bir şey olmaz ama bir ağırlığınız, bir tecrübeniz, bir fikir danışmanlığınız varsa ben her zaman oradayım. Bunu da onlar biliyor zaten."
"Türkiye olarak bazı şeyleri aşmamız lazım. Bazı söylemler yapılırken taraftara cazip görünmek için, taraftara sempatik görünmek için yaptılar. Aslında içindeki neyse onu dökmenin faydası vardır. Biz profesyonelce yaşıyorsak profesyonelce hareket etmemiz gerekir. Böyle söylemlerde bulunulduğunda futbolcu kendisi zor durumda kalıyor. Profesyonel futbolcunun mesleğini bırakana kadar pek fazla bir şey belli etmemsi lazım. Oynadığı takıma saygı duyması gerekir içinde saklaması lazım tuttuğu takımı."
Hırvatistan maçı kadrosunda olmak isterim"
"Herhangi bir Türk futbolcusuna sorsanız, "Hırvatistan maçının kadrosunda olmak ister misiniz?" diye herkes "
evet" der. Ben de o kadroda olmak isterim."
Çok çetin bir lig oluyor
"Lige baktığımızda yaşadığı olumsuzluklara rağmen Fenerbahçe iyi gidiyor akabinde
Galatasaray iyi gidiyor. Kayserispor'un bu kadar az puan alması beni çok şaşırttı çünkü çok iyi futbol oynuyorlar. İBB gerçeği oluştu artık. Yıllardır vardı ama bu sene perçinleşmeye başladı. Yani bu sene çok çetin-
ceviz bir lig olacak. Play-off'a
dört büyükler kalır deniyordu ama dört büyüklerin tamamı kalmayabilir. Dört büyüklerden play-off'a giremeyen
takımlar olabilir."
Kariyerime büyük takımda başladım, büyük takımda noktalamak istiyorum
"Sağlığım yerinde olduğu sürece ve bana talep olduğu sürece futbol oynamayı düşünüyorum. Benim bu sene
sözleşmem bitiyor. Kulübümüzün düşüncesi ne olur onu bilemem ama
rekor kırmak gibi bir düşüncem yok. Beşiktaş benimle sözleşme yenilemezse yurtdışına gider orada oynarım. Kariyerime büyük takımda başladım ve büyük takımda bırakmak istiyorum. Beşiktaş benimle anlaşmak istemezse, ben de futbol oynama kararı alırsam yurtdışına giderim."
Rijkaard’a kırgınım
"Barcelona'yı her izlediğimde aklıma Rijkaard geliyor. Orada olmayışımın tek nedeni O'dur. Rijkaard’a gelirken de hoşgeldin demedim. Ona kırgınlığım var, bunu kendisi de bilir."