İşte spor yazarlarının Bursaspor - Fenerbahçe maçı için yorumları: MAÇIN FOTOROMANI İÇİN TIKLAYIN
Rıdvan Dilmen (Milliyet): Uzatmaları Oynuyor
Aslında
Kocaelispor maçının yorumunu aynen koysak yeridir. Çünkü sadece rakibin adını değiştirin
Bursaspor yazın yeter. Oyunun hemen başında öne geçiyorsunuz, ardından son dakikalarda bu kez maçı veriyorsunuz.
Türkiye'nin en kötü kontratak yapan
takımı Fenerbahçe'dir. Böyle elverişli bir ortamı başka bir takım affetmezdi. Ailece hücum yapan bir rakibe karşı sayısız pozisyon bulabilecekleri halde hiçbir şey üretemediler. 1.5 pozisyonu olan Bursaspor ile üç puanı aldı.
Fenerbahçe
Alex olmayınca tipik 4-4-2 oynadı.
Semih -
Güiza ikilisinden top rakipteyken bir tanesi orta sahaya
yardım etti. Takımda kötü işleyen olay Emre ile
Selçuk ikilisinden biri mutlaka forvete yardımcı olmalıydı. Haftalardır büyük düşüş gösteren Deivid de yine kötü oynayınca bu sonuç kaçınılmazdı.
Bu takımın ciddi revizyona ihtiyacı var. Ortada ciddi bir başarı yok. Ama
yönetim hâlâ bu oyunculara takımda kalmaları için yalvarıyor (Lugano'yu hariç tutuyorum). Zico ile gelen
şampiyonluk maalesef Fenerbahçe'yi üç yıl geriye götürmüştür. Bugün sonradan kurtarıcı diye oyuna soktuğunuz Gürhan, Ve
derson ve Gökhan'ı hangi takım alır. Önümüzdeki yılın planlaması iyi yapılmalı. Bütçe arttıkça takımın kalitesini düşüyor. Artık buna bir son verilmeli.
Gürcan Bilgiç (Sabah): Her Şey Aynı
Kopya maçlar serisinin bir devamıydı. Üç maç üst üste iyi oynayan Fenerbahçe'nin, kendi stadında
Kocaelispor ile verdiği araya Bursa'da da devam edildi.
Yine maçın ilk dakikalarında " mucize " bir gol geldi. Bu gol, bu sıfatı maçın devamında da fazlasıyla hak ederek, skor tabelasında " gururla " durdu. " Mucizeydi " çünkü Alex'in olmadığı bir takımda, kullanılan bir ara pas ile girilen pozisyonun devamıydı.
Son mucize hakkını iki takımın maç süresince kör dövüşüne çevirdiği, içgüdüleriyle geliştirmeye çalıştığı kalan dakikalarda atılan iki goldü. Aragones,
Sivas maçlarıyla başlayan çift forvetten yine vazgeçmedi. Bu maçlarda Alex, Semih'in kuyruğuna yapışmıştı. Güiza'nın girmesi ile aynı düzen korundu. Alex rolünü Semih yapmaya çalıştı. Pas merkezi, atak başlangıçlarının karar noktası olmaya çabaladı.
Deivid ve Semih'in " kenara " çağrılması, takıma "maç böyle bitti, idare edin" mesajı olarak da gitti. Kendi sahasında Kocaelispor'a karşı defansif taktik üreten
teknik adamın, deplasmanda attığı golü korumaya çalışması da aslında standart. Ne bekliyorduk ki... Futbolun " affetmezliği ", Fenerbahçelilerin yeşermesini umdukları şampiyonluk heyecanını da aldı götürdü artık. "Geçen seneden daha iyi takım", muhteşem stadı, tesisleri ve
bütçesine rağmen Şampiyonlar Ligi'ne katılamama
tehlikesini de yaşıyor. Artık sabrı olan kimse de kalmadı, yaşanacak başka mucize de... Kalan haftalarda değişim tetiklenir.
Selçuk Yula (Fotomaç): Hayırlı Olsun
İlk önce şunu söylemeliyim. Fenerbahçe artık Aragones'ten bir şekilde kurtulmalı. Çünkü bu teknik adamın Kadıköy'e vereceği hiçbir şey kalmadı. Şapkadan tavşan çıkarmaya çalışıyor. Yaa kardeşim, Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışında
final maçı gibi görülen Bursa deplasmanında son dakikalarda hiçbir zaman düşünmediğin Gürhan'ı oyuna almanın mantığını lütfen bana açıklar mısın? Ben, senden
futbolu daha iyi biliyorum, bunu iddia ediyorum. Ben olsam böyle bir şey yapmazdım. Son haftalarda iki Sivas ve
Kayseri maçları ile tavana vuran Fenerbahçe'de oyunu güzelleştiren iki insan vardı: Deniz ve Emre. Yahu sen Deniz'i dışarıda bırakıp, Selçuk'u 11'e aldın "Eyvallah" dedik. Ama o Deniz'i hâlâ kulübede bekletip, skor da 1-0 iken Gürhan'ı oyuna almakla neyi düşündün
Allah aşkına bana anlat.
Bu lig, hepinize hayırlı uğurlu olsun! Bursaspor'u
tebrik ediyorum. Can-ı gönülden oynadılar ama oyunlarına sanki şampiyonluk maçıymış gibi yaptılar. Fenerbahçe'den ne istediklerini anlamadım. Dünkü yenilgi Fenerbahçe'yi şampiyonluktan tamamen uzaklaştırmıştır. Fenerbahçe'siz lig herkese hayırlı olsun!
Ziya Şengül (Star): Fener'in İşi Buraya Kadar
Fenerbahçe, kendi adına zorlu Bursa deplasmanında, Güiza'nın 4. dakikada attığı golle maç başında umutlanan oldu. Alex'siz Fenerbahçe, pas yüzdesi düşük organize bir takım görüntüsünden uzaktı. Alex'in görevini üstlenen Semih, her nedense bu maçta hiçbir varlık gösteremedi. Bir de ilk yarıda, Bursaspor kalesinin dibinden gol kaçıran oldu.
Bursaspor ise kendi evinde avantajlı konumunu ilk yarıda kullanamadı. İtişli kakışlı mücadeleye özen gösterdi; ikinci yarıda oyuna ağırlığını koyduğu zamanlarda ise girmiş olduğu pozisyonları
akıl almaz şekilde değerlendiremedi. Ama son 10 dakikada şansının da yardımı ile 2 gol buldu ve 3 puanı Fener'in elinden adeta çaldı.
Fenerbahçe, her nedense golden sonra gollere koşacağına, tam tersine atmış olduğu golün üstüne yatarak, 3 puanı almayı yeğledi. Futbolda bu kadar kısır düşünen bir takım her zaman 3 puan sahibi olamaz ve olamadı da.
Maçın hakemi Halis Özkahya'dan da bir iki satır söz etmek isterim: Karşılıklı çok sarı
kart gösterdi. Oyunu elinde tutup, otorite kurmak istedi. Bursalı Veli'nin Gökhan Gönül'ün kaval kemiğine basmasına sarı değil, kırmızı göstermesi gerekirdi. Güza'nın attığı golde de ofsaytı görmeliydi.
Hakan Yaşar (Vatan): Aragones ve Emre'nin Marifetleri
Bir antrenör için Kazma' stoperden sağbek üretmek moda bu ülkede.
Tigana başlatmıştı bunu. 4 adam dikerdi geriye. Sağlam'ın Tuna'yı Uğur Boral'ın karşısına koyması derin bir hamleydi. Özellikle Uğur çıkana dek F.
Bahçe'nin ekmeğine yağ süren bir detay bu...
Uğur'un
uçak gibi her dalışı tehlike oldu. Hatta Volkan'ın gereksiz topu şişirerek değil de Edu'ya oyunu başlatıp Semih'in havadaki etkinliği ile gelen golün mimarı da Uğur oldu.. Aragones, Kocaeli'nin ardından haftayı ders vererek geçirdi. İlk öğrencisi de Kafanı kullan' dediği Uğur'du.
Güiza'ya verdiği pasın dışında Uğur'un Tuna madenini değerlendiremediğini söyleyebilirim. Yine de arkasına aldığı
Carlos rüzgârıyla sağlam bir tehditti. Ancak Dede, 74'te elindeki en
sürpriz silahı yanına çekti.
Bu nasıl iş? Ya Aragones takıma söz geçiremiyor ya da
futbolcular kendilerini Aragones'in üstünde görüyor. Peki hafta boyu ders veren Aragones, Kocaeli beraberliğinden ders çıkartmış mı? Geriye yaslanıp sıradan bir
Anadolu takımı kimliğine bürünmek icadı da neyin nesi!
Fener'in 4 kez yenip,
kopya 4 korner golü attığı takımdı Bursa.. Ama öyle motivasyonla oynadılar ki, sanki birileri onlara Kız takımısınız' demiş.. Bazen de abarttılar! Özellikle Emre'nin şifresini çözmüşler. Hep söylüyorum, bu takımın Alex'i artık Emre..
Dikkat edin Bursa, onu sinirlendirdi,
F.Bahçe de bitti. Emre'yi 2. yarıda sahada gören var mı? Bu
arkadaşın genlerinde gerilim var. Peki bir hatırlatma. Fatih
Terim çıkar Emre'yi tasvip etmiyorum ama futbol oynayanlar o hareketin masumiyetini bilir' derse, sonuç böyle olmaz mı?
Yani Luis Aragones'ten daha ziyade Emre'nin marifetleri F.Bahçe'nin sonunu hazırladı... İddiasız bir Bursaspor'u 1-0 önde iken korkutamıyorsa, bu F.Bahçe'nin şampiyonluk ihtimali Kaf Dağı'nın bile arkasında artık.
Selim Soydan (Vatan): Valizini Topla
Aziz
Yıldırım, eğer Aragones'i
teknik direktör koltuğunda tutmaya devam ederse hayatının en büyük hatasını yapar.. Bu adamın İspanya'daki başarılarına laf etmiyorum.. Ama F.Bahçe'yi bu
sezon şampiyonluk rotasından resmen çıkarıyor Aragones.. Hiç demagojiye gerek yok, teknik hatalarını saymak yeterli zaten..
Aragones'in oyuna müdahale ettiği anlara bakalım.. 62. dakikada sahanın en kötüsü Deivid'i çıkarıp G.Emreciksin'i alıyor.. Deivid'e bu kadar tahammül etmesi bile kötü ama yerinde bir değişiklik.. 73'te ilk golün hazırlayıcısı, Alex'in yokluğunda F.Bahçe'yi karşı kaleye taşıyan ender adamlardan olan Uğur Boral'ı çıkarıp
Vederson'u alıyor.. Çok anlamsız bir değişiklik! Sanki Bursa'ya davetiye çıkarıyor "Üstüme gel" diye.. Hele 84. dakikada Semih çıkıp Gürhan girer mi Allah aşkına! 1-0'ı korumak için karşı yarı sahadaki 3 adamını çıkarıp kendi sahana gömülmek var mı böyle?
Deniz Barış niye oynamaz arkadaş? Karşı sahada top tutabilen Semih niye çıkar? Bu yönetim, gelecek sezon da Aragones'le yola devam edeceğinin sinyallerini veriyordu düne kadar.. Böyle bir karar verirlerse resmen acz içine düşerler..
BU saatten sonra takımı
Aziz Yıldırım'a emanet et, şu ankinden kötü olmaz!