Saran Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı için Aziz Yıldırım ile yargı sürecinin tamamlanmasını beklediğini söyledi. Saran, kulüp yönetiminden ihraç edilmesiyle ilgili sorulara, “Beni ihraç edebilecek yerli yersiz bir sürü sebep aradılar. Ben Aziz Bey'in itirazıyla ilgili yasal süreç tamamlanırsa mayıstaki kongrede Fenerbahçe başkanlığına adayım.” dedi. 

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Prof. Arif Amirov Konferans Salonu’nda düzenlenen söyleşiye katılan Saran, salonda kendisini dinlemeye gelenler arasında babası Özbek Saran’ın olduğunu öğrenince, yerinden kalkıp babasının elini öptü. Saran, daha sonra BEÜ Fen Edebiyat Fakültesi Edebiyat Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Özer’in moderatörlüğündeki söyleşi için sahneye çıktı. 

Saran; Amerika Birleşik Devletleri’ndeki öğrencilik yılları, yüzme sporu için mücadelesi ve Fenerbahçe Kulübü yönetiminde Aziz Yıldırım ile yaşadığı anlaşmazlık sonucu yönetimden ihraç edilmesi süreci ve şike davası hakkında yöneltilen soruları cevaplandırdı. 45 senedir Fenerbahçeli olduğunu belirten Saran, “Bu bir aşk. Aziz Yıldırım'la ters düştük ve beni kulüpten ihraç ettiler. Sonra bir daha ettiler. Dünyada 2 defa bir kulüpten ihraç edilen başka bir başkan adayı yok. Burada da bir rekor kırdık. Başarının sırlarından bir tanesi pes etmemektir. Benim de Fenerbahçe’de bir hayalim var. O süreçte bir arayış içindeydim, ileride Fenerbahçe’ye başkan olursam ne yapabilirim diye düşünürken, Borussia Dortmund teklifi geldi. Bunu değerlendirdim. Takım kümeye düşmekten kurtuldu.” diye konuştu. 

Program sunucusu Özer’in, “Son basın toplantısında Aziz Yıldırım yine meydan okudu. Mayısta kongre var, gelsin hodri meydan dedi. Bu reste karşılık verecek misiniz? Mayıs’taki kongrede aday mısınız?” şeklindeki sorusuna Saran, “Şimdi ben davamı kazandım. Kulübe geri döndüm. Ama Aziz Bey yine itiraz etti. Dolayısıyla bir süreç içerisindeyiz yine. İnşallah mayıs ayına yetişirse öyle bir niyetim var. Fenerbahçe’nin sahibi genel kuruldur. Önemli olan onların kararı ama gördüğüm kadarıyla şimdilik bir teveccüh var. İnşallah o devam ettiği sürece ve Aziz beyin itirazları bittiği zaman inşallah aday olacağım.” açıklamasında bulundu. 

Bir öğrencinin, “Sizin kulüpten ihraç edilmenizde gerçek neden nedir? Sizce sorun ne?” sorusuna, “5-6 sene önce beni yine ihraç ettiler. Bir röportajımda, ‘Fenerbahçe’de bir takım kirli ilişkiler var’ demiştim. Ama ufak bir cümleydi, onda grupları kastediyordum. Nitekim Aziz Bey de sonra o gruplarla kendisi ters düştü. Şunu demek istiyorum; beni ihraç edilebilecek yerli yersiz bir sürü sebep aradılar. Vladimir Beschastnykh transferini zaten kendi maddi imkanlarımla yaptım. Kulübün zarar etmesi söz konusu bile değildi. Nitekim davada da aklandım. Gerçek sebebe gelince, sevmiyorlar herhalde beni.” ifadesini kullandı. Öğrencinin, “Aziz Yıldırım sizi bu kadar istemezken yeniden loca almanıza neden izin verdi? sorusuna, “Çok elinde değil diyelim” şeklinde cevap verdi. Öğrencinin, “Aziz Yıldırım acaba beni geçecek diye sizden korktu mu? sorusuna ise şu cevabı verdi: “Timur, bence burada şahısları konuşmayalım. Spekülasyonda bulunmayalım. Çünkü kendisi de burada değil. Seninle bilahare bu konuyu konuşuruz.” 

"ŞİKE KONUSU TÜRK SPORUNUN KARA BİR LEKESİ"

Şike davasında Fenerbahçe takımına yeterli ceza gelmediği yönündeki soruyu, konuyla ilgili detaylı bilgi sahibi olan Radyo Spor Genel Müdürü Barış Ertürk cevaplandırdı. Ertürk, UEFA’nın Fenerbahçe’yi Avrupa’ya katılmasını men etmesinin çok ağır bir ceza olduğunu söyledi. Saran, başka bir öğrencinin, “Fenerbahçe denince insanların aklına hep şike geliyor. Bunu insanların bilinçaltından çıkarmak için siz neler yapabilirsiniz?” yönündeki sorusuna şu cevabı verdi: “Fenerbahçe’ye ciddi cezalar uygulandı. Maddi olarak sıkıntı oluşturdu ve halen o sıkıntılar devam ediyor. Ama hayatta çok geriye dönük yaşamamak lazım. Olan oldu. Şimdi burada oturup bir şey demek istemiyorum ama sadece Fenerbahçe yapmadı bunu biliyorsunuz. Bu, Türk sporunun kara bir lekesidir. Dolayısıyla artık önümüze bakacağız. Ben başkan olursam ne yapardım diye soruyorsanız, onu bilahare konuşuruz. Çünkü burada basına açık vermemek lazım.”

Bu arada, program maoderatörü Hasan Özer’in, “Keşke Aziz Yıldırım’ın yönetimine hiç girmeseydim dediniz mi?” sorusuna Sadettin Saran, “Çok zor günler geçirdim. Hakikaten ayrıldıktan sonra karalama kampanyası bende sıkıntılar oluşturdu. Çünkü her ne kadar sert görünsem de duygusal tarafım da var. Ama şimdi o günlere geri dönüp bakıp iyi ki olmuş diyorum. Sonuçta o yaşadıklarım, benim için Amerika’da okudum, üniversiteden daha büyük bir üniversite oldu. Bir de Fenerbahçe başkanı olacaksan yöneticilik yapmadan olmak imkânsız gibi bir şey.” şeklinde konuştu. 

Kendisini izleyen babası Özbek Saran’a teşekkür eden Sadettin Saran, “Babam bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Nerede müsabakamız olsa ailemiz yanımızda olurdu. Bugün de salona girdim beyaz saçlı bir adam var. Bir baktım babammış!” demesi, salonda gülüşmelere neden oldu. 

Saran, son olarak, Türk futbolu üzerine yaptığı genel değerlendirmede şunları söyledi: “Bugün Türk futbolunun gittiği yerden hiç memnun değilim. Maçlarda Milli Takımın yuhalandığını biz ilk defa görüyoruz. İspanya ligini seyredip Türk ligine geldiğinizde hiç keyif alınmıyor. Seyirci de bunun farkında, ilgi azaldı, sponsorların ilgisi çok azaldı. Bazen daha ileriye gidebilmek için dibe vurmak gerekiyor. İnşallah yapılan hatalardan ders çıkarılıp Türk sporu eski günlerine döner.”

Söyleşinin ardından, Saran’a BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Altın tarafından plaket takdim edildi. Saran ise Altın’a, Fenerbahçe forması hediye etti. Program, öğrencilerin Sadettin Saran'la hatıra fotoğrafı çektirmesiyle son buldu. 

CİHAN