Saran, yazılı açıklamasında,
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz
Yıldırım'ı ''Ucuz karalama kampanyası'' yapmakla itham ederken, ''Aziz Bey yine yaptığı en iyi şeyi yapmakta ve iktidarını kaybedeceği korkusuyla, koltuğuna talip olan bir Fenerbahçeliyi,
taraftar nezdinde karalamaya çalışmaktadır'' dedi.
Yıldırım'ın, Fenerbahçe'yi, kişisel hırslarıyla getirdiği durumdan döndürmek için camianın duygularını sömürüp, kamuoyu yaratmaya çalıştığını öne süren
Saran, şöyle devam etti:
''Tekrar söylüyorum, Aziz Bey bana haksızlık yaptığını kabul etsin, alacağımın ciddi bir bölümünden vazgeçmeye hazırım. Ama sakın benim Fenerbahçeliliğimi
sorgulama cüretini kendinde bulmasın. Hele Galatasaray'ı kullanarak beni iftiralarla vurabileceğini hiç düşünmesin. Fenerbahçe'ye, Galatasaray'a verdiğimin iki katını verdim. O dönemde Galatasaray'ın yayın hakları için yaptığım
teklifin iki katını Fenerbahçe'ye teklif ettiğimi en iyi Sayın
Aziz Yıldırım bilmektedir.
Ben Fenerbahçe'ye Aziz Bey gibi mal satmadım, kulübün bir değerini dünyaya pazarladım. Ben Fenerbahçe'yi
mahkemeye vermedim,
davayı Aziz Bey açtı. Başkan adayı olunca, bana ve
sözleşmeye olan bakışı değişti. Aziz Bey 'sözleşme sona erdi' diye mahkemeye gitti. Mahkeme heyeti, Aziz Bey'in seçtiği
hakem de dahil olmak üzere oy birliğiyle bizi haklı buldu. Zaten Aziz Bey de haksız olduğunu biliyordu. Amacı, beni camiaya 'Fenerbahçe ile mahkemelik olan adam' olarak göstermekti. Bunun için Fenerbahçe'nin menfaatlerini hiçe saydı.''
''YILDIRIM'A AÇIK ÇAĞRI''
Sadettin Saran, açıklamasının ''Sayın Aziz Yıldırım'a açık
çağrı'' başlıklı son bölümünde de tek isteğinin, Aziz Yıldırım'ın, kendisine haksızlık yaptığını kabul etmesi olduğunu ifade etti.
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
''Binbir teşekkür ederek, o dönemde Galatasaray'a teklif ettiğimin iki katına, tüm diğer tekliflerin çok üzerinde taahhütlerle benimle sözleşme yaptınız. Ben yükümlülüklerimin hepsini yerine getirdim. Başkan adayı oldum diye, parasını ödediğim locamı elimden aldınız. İftiralarla kulüpten
ihraç etmeye çalıştınız ki iddia ettiğiniz gibi
Yargıtay kararında cezai boyuta ilişkin bir ibare de yok. Siz yapmasanız bile ben yargıtay kararını Radyospor'un internet sitesine koyduruyorum. Her konuda olduğu gibi bu konuda da kamuoyunu yanıltıyorsunuz.
Aziz Bey! Son kuruşuna kadar hak ettiğimiz sözleşmenin iptali için dava açtınız. Kendi atadığınız hakem bile sizi haksız buldu. Şimdi 'Fenerbahçelilik bütün haklarından vazgeçmeyi gerektirir' diyorsunuz. O zaman sizinle 2000 yılında neden sözleşme yaptık?
Sizden istediğim, bana haksızlık yaptığınızı kabul etmeniz. Bugüne kadar Fenerbahçe'yi çok zarara uğrattınız. Başkanlığınız boyunca ilk defa kendinizi değil, başkanı olduğunuz kulübünüzün menfaatini düşünün. Benimle
kavga etmek için geçirdiğiniz zamanı, Fenerbahçe'yi dünya kulübü yapmak için harcasaydınız, belki kulüp bugün bambaşka bir yerde olabilirdi.''