Zico'ya özenmiş!
Maçtan önceki görüntü şu...
Galatasaray Leverkusen'den beş yemiş, UEFA'dan elenmiş ama ligde hâlâ lider ve şampiyonluğa oynuyor...
Kasımpaşa ise ligin son sırasında. 23 haftada sadece üç galibiyeti ve üç de beraberliği var. Düşmemek için adeta can çekişiyor... Ancak maçın ilk devresine bakıldığı zaman, ortaya koyulan mücadeleyi ve performansları görünce, hangi
takım lider, hangisi sonuncu, anlamak gerçekten de çok zor!
Üstelik Galatasaray için doksan dakika öncesinde ekstra bir motivasyon da söz konusu...
Fenerbahçe bir gün önce yenilerek üç puanı zaten vermiş. Kasımpaşa'yı yensen ezeli rakibine dört puan fark atacaksın. Bir de hafta arasında
kupa rövanşın var. Kazansan belki her şey yoluna girecek. Ama sen ayağına gelen fırsatı, elinin tersiyle itmeyi başarıyorsun. Ne diyelim? Futbol sonucu belli olmayan ve oynanmadan kazanılmayan, entresan bir oyun!
Feldkamp, Zico'ya özenmiş olmalı. Çünkü aynı haftada, aynı kafada gidiyorlar. Her ikisinin de ortak yanı, doğru yaptıkları rotasyonu, yanlış zamanda yapmaları... Hal böyle olunca da ortaya aynı
manzara çıkıyor. Önce Fenerbahçe yeniliyor, ardından Galatasaray. Oysa ki bu değişimi Konya'da yapmalıydı
Alman hoca. Hem takımını dinlendirmeli, hem de Avrupa'da yoluna devam edebilmeliydi. Feldkamp, "Rotasyonu yapsaydım ve sonuç böyle olsaydı yine aynı şeyleri yazacaktınız" diyerek, Leverkusen maçından sonra
itiraf etti aslında her şeyi...
Yani bir anlamda medya korkusuyla, doğru bildiğini yapamadığını söylemiş oldu! Peki bu maçın bahanesi ne olabilir ki Alman hoca için? Kim, şampiyonluğa oynayan bir takımın, kendi evinde ve seyircisi önünde ligin sonuncusuna yenilmesini açıklayabilir ki ?
MİLLİYET