Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde yaklaşık 40 kişilik bir medya ordusunun izlediği basın toplantısı düzenleyen Şenol Güneş, şu ifadeleri kullandı:

"Gelirken kalabalıktık giderken yine kalabalığız. Ama bugün medya ordusuyla kalabalık olarak buradayız. Önemli olan gönül zenginliğimiz olması. 3 yıl önce Trabzonspor'un ihtiyacı olduğu için bana 'gel' dediler, geldim. Hiçbir şartım olmadı. Sadece oyuncuların alacakları için bana gelmemesini şart koşmuştum. O zaman da kriz ve bir sürü sıkıntılar vardı. O gün taraftarlar da istiyordu. Yönetim de karar verice yurtdışından gelerek göreve başladım. Birlikte iyi ve kötü günlerimiz oldu. Sevindik, üzüldük ve bugünlere geldik. Görev süresi içinde üzdüklerimin beni affetmesini, hakkı olanların hakkını helal etmesini istiyorum. Benim de varsa hepsine helal olsun diyorum. Trabzonspor'un başında görev yapan bir insan olarak zaman zaman istemeden de olsa bazı sorunların beni üzdüğünü söylemek istiyorum".

 

Tolunay Kafkas'a da tekrar 'hoş geldin' demek istediğini vurgulayan Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeni dönemin kendisine ve tüm Trabzonsporlular'a hayırlı olmasını diliyorum. Gaziantep maçı için oyuncuları ve teknik heyeti tebrik ediyorum. Başarılarının devamlı olması dileğiyle sevgilerimi sunuyorum. Bu takımın en iyisini yapacağını düşünüyorum. Ligde ve kupada başarılar diliyorum. Yarışın oldukça gerisinde kaldık. Ama Trabzonspor şu anda puan durumuna ve kendi şartlarına baktığımızda yine ilk üçte olacak ve kupayı alacak bir takımdır. Umarım da öyle olur. Kan değişikliğinin yararlı olacağını düşünüyorum. Temenni ve beklentim, ilkeli, prensipli, hep kazanan Trabzonspor. Aranızdan ayrılırken herkesin gelip geçici olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Trabzonspor'un da ebedi olduğunu bir kez daha söylemekte fayda var. Açık, samimi, dürüst, Trabzonspor'a zarar vermeden gerçekleri ortaya koymak gerektiğini hep söyledim. Bazen gerçekleri kulüp yararına saklama anlayışımızın hem bize hem kulübe zarar verdiğini bir kez daha görmüş olduk."

Şenol Güneş, kulüpte görev yapanlara herkesin destek olması gerektiğini de vurgulayarak, "Yönetim, teknik heyet ve oyunculara bu desteği herkesin göstereceğine inanıyorum. Yalan söyleyenleri, zarar verenleri temizlemek birinci görevi olmalı Trabzonsporlular'ın. Doğru konuşmak ciddi bir iştir. Emeği geçenlere saygı duymalıyız. Hiçbir takımın Trabzonspor'dan üstün olmadığını hatırlatmak isterim. Başarı Trabzonspor'un karakterinde var ve hayata geçirilmesi için zaman zaman bu tip değişikliklerin olmasında fayda olabilir. Avrupa'da yarışan takım olmalıyız, dünya kulübü olmalıyız ve stadımızın da bir an önce yapılmasını istiyorum. Birlikte yaşamayı ve yarışmayı bir kez daha gözden geçirmekte fayda var" dedi.

 

Oyuncularına da seslenmek istediğini vurgulayan tecrübeli teknik adam, şu ifadeleri kullandı:

"Oyuncular hangi sorunlar olursa olsun el ele versinler. Kendilerini ve takımı yüceltsinler. Her maçı kazansınlar. Takımın parçası olsun ve sahiplensinler. En iyisini yapacaklarını biliyorum. Büyük oyunculardır ve bu umudu vermeliler. Coşku katmalılar. Yol gösterici olmalı, insanı ve insanları yüceltmek için gayretli olmalarını bekliyorum. Barışa, sevgiye, güzel duyguya önem versinler. Özgürdürler, yaratıcılıklarını kullansınlar. Pes etmesinler, kişilikli, ahlaklı ve disiplinli olsunlar. Kulüp ve ülke sevgisini ön planda tutsunlar. Kazanmak için hiçbir zaman hileye başvurmasınlar, sportmenlik dışı hareketler yapmasınlar.

Yönetim, başkan, teknik heyet, medya aynı duygu ve düşünceyi taşımalı ve birbirini desteklemeli. Eğer bunlar yapılırsa başarı mutlaka gelecektir. Başarısızlığı ve başarıyı gördük. Dersler de çıkarılmıştır. Trabzonspor'un maddi değerini artırmak, Avrupa'da ses getirmek her Trabzonsporlu'nun boynunun borcudur."

 

Bir durum tespiti yapmak ve kimseyi kırmak istemediğini belirten Güneş, "Trabzonspor'da şeffaflık isterdik olmadı, olmasını arzuluyorum. Profesyonellerin işi tam yürüttüğünü düşünmüyorum. Tam oturmadı. Türkiye'deki futbol kulüp yapıları da buna uygun olmayabilir. Hiçbir polemiğe girmeden sağduyu içinde bu işlerin yapılması gerekiyor. Kavga yapmadan da çözüm üretmekte fayda var. Bu düşüncelerimi bazen yumuşak söylememiz 'çok ısrar etmedi, tavır da koymadı, kararsız da kaldı' şeklinde yorumlanıyor. Yumruk atmak mı lazım, dövmek mi lazım, adam mı öldürmek lazım, bilmiyorum. Önemli olan doğru yolda gitmektir. Ben olsam da olmasam da fark etmez. Keyfim kaçtığı doğrudur. 1 - 1.5 yıldır keyifsizliğimi ben hissediyorum. Keyif vermediğimi, bu keyfi alamayanların beni istemediğini de biliyorum. Takım olarak kazandık, tek başıma kaybettim. Sevdiklerim ve beni sevenler üzüldü, biliyorum. Üzüntüye direnci olan bir insanım. Başarılara birlikte imza attık. Başarısız sonuçları kimseyle paylaşmak istemiyorum. Daha iyi başarılar için böyle bir adım atılmasına inandığım için bu kararımı içim acısa bile uygulamaya koydum" ifadesini kullandı.

 

Bir çok sorunun kendisinden kaynaklanmadığını ancak o sorunları çözmede başarılı olamadığını da vurgulayan Şenol Güneş, şöyle devam etti:

"Oyuncuların benle sorunları yok ama duygusal kırgınlıkları olduğunu biliyorum. Beklentilere cevap veremedik. Bireysel ve takım performansını artıramadık. Transferlere bağlı sıkıntılar çok büyük oldu. Ekonomik sıkıntılar, idari ve teknik sıkıntıları beraberinde getirdi. Sadece ekonomik sıkıntı olarak bakılırsa çok büyük yanılgıya düşülür. Kadro şişkinliği, aynı mevkide birikimler, yabancı oyuncu fazlalığı bizi olumsuz etkiledi. 3 Temmuz sonrası Şampiyonlar Ligi'ne son anda katılmamız sürecinde, dağılan başarılı kadromuzun yerine son alda aldığımız yabancılarla sadece sayıyı artırdık. Bunların gönderilmesinde de başarılı olamadık. Beklentisi büyük olan takım olarak kaybettiğimiz her maç özgüven kaybına uğradık. Düşündüğüm futbol anlayışını ve kültürünü ortaya koyamadığımı bir kez daha söyleyebilirim. Transfer ayları kabusumuz oldu. Aldığımız her pahalı oyuncu bizde kaldı ve ekonomik olarak büyük külfet getirdi. Trabzonspor tarihinde büyük paralarla aldığı hiçbir oyuncudan faydalanamadı. Yönetime çok söyledim bunu. Size de söyleyeyim".

Hiçbir yerli oyuncunun gitmesini istemediğini ve bu konuda da kendisine haksızlık yapıldığını belirten Güneş, "Umut'un sözleşmesi olmasına rağmen onu tutamadık. Sözleşmesi olanı tutamayınca sözleşmesi biteni nasıl tutacaksınız. Beni 'direnmemekle' suçladılar. Ben fikrimi söylerim ama icra noktasında olan yönetimdir. Bu noktada Burak'a emekleri için bir kez daha teşekkür ediyorum. Ona da haksızlık yapıldığını bir kez daha söyleyeyim. O kadar katkısına, hizmetine ve arkasında para bırakmasına rağmen biz bunları 'hain' olarak gösterdik. Çok para verdiklerimizi ise bağrımıza bastık. Ne istediğimizi bilmiyoruz" dedi.

 

Kimseye saygısızlık yapmak istemediğini ancak hem medyada hem kamuoyunda çok yer aldığı için bir konuya değinmek istediğini belirten Güneş, "Bu kulübün her bireyi, malzemecisi de başkanı da hepimiz için değerli ve önemlidir. Kimseye akıl vermek gibi bir niyetim yok ama gördüklerimi bir kez daha hatırlatayım. Kendisi benim için arkadaşı olduğumu söyledi ama arkadaşlığımız yok. Ama Trabzonspor'un başkanı ve onunla gurur duyuyoruz. Gurur duymak istiyoruz" dedi.

 

Başkan Sadri Şener'e birkaç başlıkla seslenmek istediğini vurgulayan Güneş, şunları söyledi:

"Zor günlerde başkanlık yapıyorsun ve emeklerine teşekkür ediyorum. Hizmet ediyorsun. Trabzonspor'u terk etmeni ve gitmeni değil, değişmeni ve Trabzonspor'u borca sokmadan başarı getirmeni arzu ediyoruz. Bu konuda da bizden bir yardım istiyorsan o konuda da elimizden geleni yaparız. Yanlış transfer politikalarını değiştirebilirsen çok faydalı olacağını düşünüyorum. Ben bun başaramadım. Size ve yönetime söylememe rağmen. Her zaman doğruları söyle, kimseyi de kırma. Siz çok önemli ve değerlisiniz. Bütün camia size bakıyor. Heyecanınız ve isteğiniz var. Son kararı siz veriyorsunuz. Sonuçlar iyi gitse her şey daha iyi olacak. Siz de bundan mutlu olacaksınız. Günlük tavizlerle geleceği karanlığa atma. En büyük yanlışımız olan transferi düzeltmeni bekliyoruz. İlkeli ve prensipli olmak size yakışır. Trabzonspor'un hedefi de vizyonu da taraftarla birlikte sizsiniz. Sizden beklentim var olan değerlerimizi, harcadığınız enerjinizi Trabzonspor'u başarılı kılmak için kullanın."

 

Taraftara da seslenmek istediğini vurgulayan tecrübeli teknik adam, "Takımı desteklesinler, sessiz ve duyarsız kalmasınlar. Fanatizmi asla benimsemesinler. Medeni ve seviyeli şekilde fikirlerini söylesinler. Hem sayılarını hem kalitelerini artırsınlar. Başarılara çok katkı yaptılar. Şiddeti aralarına sokmasınlar. Aralarında en ufak yanlışa izin verdikleri zaman genel olarak herkesin yanlış göründüğünü söyleyeyim. Bu sorumlulukları var. Başkan nasıl Trabzonspor'un simgesi ve aynasıysa taraftar da öyledir. Çünkü nasıl bir taraftar profiliniz varsa takımınız ve camianızın nasıl olduğu da ortaya çıkar. Bu taraftar grubuyla gurur duyuyorum. Uzun yıllardır Trabzonspor bu yarışın içinde. Böylesine takımını seven ve takımıyla yatıp kalkan bir taraftar kitlesi yok" ifadesini kullandı.

 

Saf ve temiz duygularla Trabzon'a geldiğini ve aynı duygularla ayrıldığını belirten Güneş, "Kafamın arkasında hiçbir art niyet olmadı. Kimseyi kullanmadım, kandırmadım, yalan söylemedim. Çirkin işlere hiç girmedim, dedikodu yapmadım. Kavga etmedim, adam satmadım, arkadan vurmadım. Namusumla işimi yapmaya çalıştım. 3 yıldan biraz fazla bir süre. Geldiğimde kupa şampiyonu olduk. Ligde 5'inciydik. Sonra Süper Kupa aldık. Şampiyon olduğumuzu düşünüyorum 82 puanla kapattığımız bir lig var. Şampiyonlar Ligi ve ligde üçüncü olduk. Bu yıl da ligde başarısız olduğumuz için, özellikle Karabük ve Elazığ maçlarını kaybedip istikrarlı bir gidiş sağlayamadığımız için sorumluluğu üzerime aldım. Takımıma ve tüm camiaya başarılar diliyorum" dedi.