İstanbul Polat Renaissance Oteli'nde
basın toplantısı düzenleyen Şenol
Güneş, FC
Seul'e transferi,
Trabzonspor'un durumu ve Türk
futbolundaki gelişmelerle ilgili açıklamalar yaptı.
Güney
Korelilerle güzel günler yaşadıklarını belirterek, ''Milli
takımdan ayrıldıktan bir süre sonra FC Seul ile anlaşmıştım ama o günlerde
Trabzonspor yönetimi istedi ve kamuoyunun da arzusuyla Trabzonspor'a gitmek zorunda kaldım. Kendilerinden özür diledim. Çünkü
protokol olmamıştı, fakat söz vermiştim. O zamanki
anlaşma şimdi gerçekleşti. 2 artı 1 yıl olmak üzere 3 yıllık anlaştım'' dedi.
Dubai ve Katar'dan da kendisine
teklifler geldiğini kaydeden Güneş, çalışma ortamı bakımından en uygunu Seul olduğu için bu
ülkeyi
tercih ettiğini söyledi.
''HEDEF ŞAMPİYONLUK''
Toplantıda
Güney Kore futbolu ve FC Seul hakkında da bilgiler veren
Şenol Güneş,
hedeflerinin
şampiyonluk olduğunu kaydetti.
FC Seul'de antrenörlerin birinin Türk olacağını belirten Şenol Güneş, şöyle devam etti:
''Şu anda
Türkiye'de olmayan bir Türk antrenör olabilir, bir de
kaleci antrenörü olabilir. Şu anda Türk
oyuncu düşünmüyorum. 3
yabancı hakkı var, 2 yabancının sözleşmesi devam ediyor. 3. yabancı konusunda karar vereceğim. Güney Kore'de lig
Kasım ayında sona erdi. Ocak ayı itibariyle antrenmanlara başlayacağız. 4 Mart'ta ligler başlıyor. Temmuz ayında 3 hafta ara veriliyor. Lig Kasım ayı sonunda bitecek. 10-15 bin civarında
seyirci potansiyeli var. Hücum futbolunu oynayacak bir yapıyı düşünüyoruz. Lig öncesi 2
kamp yapacağız. 2. kampı Türkiye'de yapmayı düşünüyorum.''
FC Seul'un ligde son
sezon 4. olduğunu anlatan Güneş, ''Güney Kore Ligi'nde biri askeri takım olmak üzere 14 takım var. Şampiyonluk için ilk 4 takım play- off oynuyor, birinci olan takım
Asya Şampiyonası'na katılıyor. FC Seul
genç bir kadroya sahip. Hedefimiz ligde şampiyonluk, Asya Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olmak ve dünyaya açılmak. Bunu yapacak gücümüz var'' diye konuştu.
Trabzonspor'un eski
futbolcusu Lee Young'ın da FC Seul'de oynadığını belirten Güneş, kulübün çok büyük paralar harcamadığını, kendisinin de Türkiye'de Süper Lig'de en az para alan antrenöre yakın para aldığını söyledi.
''BİRİKİMİMİ TÜRKİYE'DE VEREBİLECEK İMKAN YOK''
Şenol Güneş, 40 yıllık birikimini Türkiye'de verebilecek imkan olmadığını düşündüğü için bu kararı aldığını ifade etti.
Türkiye'de çocukluğundaki hedeflerimin birçoğuna kavuştuğunu anlatan Güneş, ''Ama tepeye geldikten sonra bir takım düş kırıklığım oldu. Özellikle hukuk ve
adalet açısından bu ülke insanına yakışmayan sıkıntılar gördüm. Türkiye'de 40 yıllık birikimimi, tecrübemi hayata geçirme şansı olmadığını gördüğüm için ülke dışında çalışacağım. Trabzonspor'dan ayrıldıktan sonra özellikle kendi kabuğuma çekildim. Ülkede değişen bir şey yok, çok
kaos ortamı yaratılmaya çalışıyor. Konuşulan konuların çözüm olmaması için yapıldığını gördüm'' dedi.
Şike ve şiddetin Türkiye'de çok konuşulduğunu vurgulayan Şenol Güneş, şunları söyledi:
''Özellikle
şike ve şiddet herkesin sorunu. Oyuncu,
yönetici,
sivil toplum örgütleri, medya,
hakemler... Şikeyi ve şiddeti sadece yöneticilere bırakırsanız, güç yarışmasına girerler ve bunlar çözümlenmez. Her birimin işin içine katılmasıyla bu sorun çözülür. Beyaz sayfa açmak isteyenlerin de kalbinin
temiz, iyi niyetli olması gerekiyor.
Futbolun sivil toplum örgütlerinin biraz daha ortaya çıkması lazım ama tekelciliğe karşıyım. Bugün
Kulüpler Birliği'ne olduğu gibi. Sadece
Kulüpler Birliği olmaz, antrenör derneği, futbolcu ve hakem derneğinde aynı oranda güç dengesi olmalı. Kulüpler kendi çıkarı için farkında olmadan ülke futbolunu baltalıyorlar.
Amatör yöneticilerin, profesyonel kulüpleri yönetmek için kendi günlük başarıları ve menfaatleri için gelecekle ilgili yanlış kararlar aldığını düşünüyorum. Futbolcularla ilgili kararı
futbolcular derneğinin alması gerekiyor. Futbolun geleceğinin planlanması gerekiyor. Hakemlerimiz de dik durmalı, inandıkları kararları vermelidir.''
Türkiye'de sorun çözmek yerine sorun üreten kesiminin hala kabul gördüğünü ve önde olduğunu savunan Şenol Güneş, ''Konuşulan konular her sene aynı.
Şiddeti önlemek için
kanun çıkıyor, devlet istiyor,
halk istiyor, niye olmuyor, birileri engelliyor. O birileri demek ki daha güçlü. Hukukun bile gücün altında kalması çok acıdır. Bu çok ağır bir sözdür. Bunu yaşayan biri olarak söylüyorum. Yaşadım ama yılmıyorum. Karadeniz'in hırçın dalgalarında büyüdüm. Ülkede tükürdüğünü yalamaktan zevk alan insanlar var ve hala bunlar bu ülkede saygı görüyorlar. Çok acıdır bu'' dedi.
Şenol Güneş, Türk futbolunun fazla yabancı oyuncuyu kaldırmayacağını, 3 yabancının Türkiye için ideal olduğunu kaydetti.
''FEDERASYONUN FENERBAHÇE KARARI ALDATICIDIR''
Şenol Güneş, milli takımdan ayrıldığı basın toplantısında, kendisinden kaynaklanmayan hukuki sorunun, araştırılıp, açığa çıkmasını söylediğini hatırlatarak, ''Hala hukuken açıklanmadı. Eğer suç bendeyse cezasını çekmeliyim, aksi halde gecikmiş adalet, adalet değil'' dedi.
Futbol Federasyonu'nun
Fenerbahçe ile ilgili şike iddialarıyla ilgili aldığı kararı da eleştiren Güneş, ''Fenerbahçe ile ilgili Futbol Federasyonu'nun aldığı karar aldatıcıdır, böyle bir karar olmaz.
Dalga geçmektir bu. Ülkenin dalga geçilecek insanı yoktur. Bu ülkenin her insanı ve kurumu saygıdeğerdir'' diye konuştu.
''TRABZON BÜYÜK BİR CAMİADIR AMA HALA SESSİZ''
Şenol Güneş, Trabzon'un doğduğu, büyüdüğü bir
kent olduğunu ifade ederek, ''Trabzonspor'un ta kendisiyim ben, ama işimi yaparken duygusal bağım ortaya çıkmadı. Türk futbolunun iyi bir Trabzonspor'a ihtiyacı var'' dedi.
Trabzonspor'un sorununun sportif başarısızlık olmadığını anlatan Güneş, şunları kaydetti:
''Sorun sportif başarısızlık değil, ilkeli ve planlı olmamasıdır. Trabzonspor'da iki maç kaybettim de gittim. İki maçla gitmez antrenör. Trabzon'da öyle bir gelişme oldu ki, kaosa gidiyordu. Oyuncuya, yöneticiye, seyirciye, medyaya vereceğim bir ortam kalmadı. Belden aşağı vurmalar başladı, ben bunu yapmam.
Bugün Trabzon'da antrenörün, yönetimin gitmesi hiçbir şeyi çözmez. Eğer planınız, ilkeniz varsa siz mutlaka iyi bir yere varırsınız.
Önemli olan Trabzon camiasıdır. Camiası güçlü olmayan bir kulüp asla büyük olamaz. Trabzon büyük bir camiadır ama hala sessizliğini koruyor. Çünkü bezginliği var, tıpkı Türkiye'deki insanların sindirilmiş olması gibi, orada bir eziklik var.''
Şenol Güneş, bir soru üzerine, bu dönemde kendisine Trabzonspor'dan teklif gelmediğini belirterek, ''Gelse de kabul etmezdim. Trabzonspor'da, Türkiye'de çalışmayı düşünmüyorum. Ben o dönemde FC Seul'e söz verdim ama sözümü Trabzonspor için bozmuştum. Bu benim hayatım boyunca vicdani ezikliğimdir. Çünkü ben verdiğim sözü çiğnemem. Trabzonspor adına bozdum, bunun ne demek olduğunu o gün beni oraya getiren, getirmek isteyenlerin anlaması gerekirdi. Ne getirirken anladılar, ne giderken anladılar. Böyle bir camianın ne olacağını da size bırakıyorum.''
Şenol Güneş, ''Güney Kore'den geri döndüğünüzde işleri düzeltmek için Futbol Federasyonu Başkanlığı'na adaylığınız söz konusu olur mu?'' şeklindeki soru üzerine, ''Yok, hayır.
Allah bize neyi nasip eder bilmiyorum. Ülkeye katkının yeri ve mevkisi yoktur. Hiçbir zaman mevki peşinde koşmadım ama geri döndüğümde bana böyle bir görev düşerse bilgim de varsa bunu sunmak isterim. Makam olursa onun gereğini yaparım'' diyerek sözlerini tamamladı.