Tecrübeli hoca, Başkent'teki maçta yaptığı kritik
oyuncu değişiklikleri ile alınan galibiyetin mimarı oldu.
Önce 3-0'lık galibiyetle gelen Süper Kupa, ardından
Ankaragücü deplasmanından alınan 3 puan... Bir hafta içinde iki kez
Liverpool ve bir kez
Fenerbahçe ile karşılaşacak
Trabzonspor, sezona iyi başlamanın verdiği moralle giriyor bu zorlu viraja.
Bursaspor maçından sonra
Ankaragücü karşısında da sahanın hakimi görünen
Karadeniz ekibinde Teknik Direktör Şenol
Güneş'in oyunun sıkıştığı bölümlerde yaptığı değişiklikler,
Trabzonspor'un sonuca gitmesini kolaylaştırdı. Ankara deplasmanında Burak'ı sağa, Colman'ı da sola yakın oynatan Güneş, ilk devrenin sonunda istediği sonucu alamayınca Ceyhun-Yattara değişikliği ile Colman'ı göbeğe çekip kanatları Yattara ve Burak'a bıraktı. Böylece ikinci yarıda hem orta saha hem de kanat anlamında çok daha üretken bir Trabzonspor çıktı ortaya. Keza golü bulduktan sonra rakibin orta sahada üstün göründüğü birkaç dakikanın ardından Alanzinho'yu çıkarıp Barış Ataş'ı oyuna alması ve böylece orta sahanın kontrolünün tamamen Trabzonspor'a geçmesi, geçmişte Şenol Hoca'ya yönelik "oyunu okuyamıyor"
eleştirilerine gecikmiş bir
cevaptı adeta. Kore'de çalışırken bir açıklamasında eski eleştirilere imalı bir gönderme ile "Oyunu okumayı öğreniyorum." diyen
Şenol Güneş, bu gelişinde, elinde kadro zenginliği olduğunda gerekli hamleleri yapabildiğini de göstermiş oldu böylece. Ne 1996'da ne de 2005'te kulübesi zengin bir Trabzonspor çalıştırma şansı bulamayan Şenol Hoca'nın şimdi elinde nispeten zengin bir kadro var ve hünerini gösteriyor. Geldiği günden bu yana sadece saha içi değil camiaya verdiği mesajlar ve duruşu ile de Şenol Güneş, Trabzonspor için bir
teknik adamdan daha fazlası olduğunu gösteriyor. Milli Takım'ı çalıştırdığı dönemde medyada kendisi ile ilgili eleştiri üslubuna "Işığı gözümüze değil önümüze tutun ki yolu görebilelim." sitemi ile cevap veren Şenol Hoca, "şimdilerde tüm Trabzon camiasının yoluna ışık tutuyor" demek hiç de yanlış olmaz. Sorun şu ki, işler yolunda gitmediğinde yine "oyunu okuyamamakla" eleştirilmeyeceğinin garantisini kimse veremez; üstelik Trabzon gibi herkesin en iyi başkan, en iyi
futbolcu ve en iyi teknik adam olduğu bir şehirde...