"Yeni
Popescu olacabilecek misin?" şeklinde soruyu
cevaplayan
yıldız oyuncu Rijkaard ve Neekens'e övgüler yağdırıp, sarı kırmızılı
taraftarlara da
mesaj yolladı..
Galatasaray'ın yeni
transferi
Avustralyalı
Lucas Neill Galatasaray
Televizyonu'na verdiği ilk
röportajda transferinden hedeflerine kadar birçok konuda açıklamalar yaptı.
İşte o röportaj
Neill Galatasaray ailesine hoşgeldin diyoruz. Havaalanına inişinden itibaren neler hissettin ?
Galatasaray gibi büyük camiaya katıldığım için, onun
futbolcusu olduğum için çok mutluyum. Gelmeden önce zaten söylentiler vardı. Bizim taraftarlarımızın yeni gelen
futbolcuları nasıl karşıladıklarına dair. Tam tersi fazlasıyla gördüm bu ilgiyi. Bu bir futbolcuyu çok mutlu eder. Onu özel hissettirir. Bana gösterilen ilgi çok özel olduğumu ve Galatasaray'ın çok özel kulüp olduğunu hissettirdi.
-UMARIM UZUN SÜRE KALIRIM-
Transfer öykün sen daha Türkiye'ye ayak basmanda büyük merak konusu oldu. Sen bu süreçten kısaca bahseder misin? Transferin nasıl gerçekleşti?
Geçen hafta oynanan
Arsenal-
Everton maçından sonra kulübüme böyle bir teklifin geldiğini duydum. Kulübüm bana Galatasaray'la görüşmem için izin verdi. Bu son derece heyecanlanmamı sağlayan, gurur verici bir durumdu. Olaylar bir hafta içinde gelişti, Galatasaray'a transfer kararını düşünmek için çok
vakit kaybetmedim. Umarım uzun süreler burada kalıp, büyük başarılara
imza atarım.
-RİJKAARD BİR EFSANE-
Galatasaray'a gelirken neler düşündün? Birçok eski arkadaşın ve hocan burada, onların buradaki varlıkları hakkında neler söylemek istersin?
Galatasaray'a gelme kararımı çok kolaylaştıran bazı etkenler vardı. Bunların başında tabiki arkadaşım
Harry Kewell geliyor. Zaten Galatasaray'ı uzun zamandır takip ediyorum. Liderle aramızda önemli bir puan farkı olmadığını,
UEFA Avrupa Ligi'nde başarılı bir grafik çizdiğini biliyorum. Johan Neeskens'le 2006 Dünya Kupası'nda beraber çalıştık, o da sevdiğim bir insandır.
Frank Rijkaard'da bir
efsane. Bu tür etkenler bir araya gelince buraya gelme kararım çok kolaylaştı. Ben de bir an önce bu takımın gerçek anlamda bir parçası olmak, Türkiye'de ve Avrupa'da başarılara imza atmak istiyorum.
-KEWELL EN BÜYÜĞÜ-
O unsurları tek tek tanımlayacak olursan neler söylemek istersin? Harry Kewell'la olan ilişkini ve takıma verebileceklerinden bahseder misin?
Harry Kewell'ı 16-17 yıldır tanıyorum. O Avustralya futbolunun yetiştirdiği en büyük yıldızlardan biri, hatta belki de en büyüğü. Çok iyi, çok kaliteli, Avustralya Milli Takımı için önemli gollerin altında imzasını atan bir futbolcu. Her zaman çalışmayı seven, antrenmanda verebileceğinin maksimumunu vermeye çalışan, üst düzey bir futbolcu olarak nitelendirebilirim kendisini. İyi bir arkadaşlığımız var. Bu sene Galatasaray için çok önemli işler yaptı, önemli gollere imza attı.
-YENİ POPESCU OLACAK MI?
Kewell için özellikle bu sezonki performansı sebebiyle ‘'Yeni Hagi'' yakıştırması yapılıyor. Gheorghe Popescu'dan sonra savunma anlamında Galatasaray taraftarını geriden oyun kurma, takıma liderlik yapabilme anlamında çok memnun eden bir futbolcu olmadı. Acaba sen Galatasaray taraftarı için ‘'Yeni Popescu'' olabilecek misin? Acaba bu birliktelik Galatasaray'a yeni bir Avrupa Şampiyonluğu getirebilir mi?
Harry Kewell'ın ve benim adımın
Gheorghe Hagi ve Gheorghe Popescu'yla beraber anılıyor olması bana büyük gurur verdi. Harry'de, ben de oynadığımız
takımlar için her zaman elimizden geleni yapmaya çalışan, kazanmayı seven insanlarız. Bu da eminim ki takımı olumlu etkileyecektir. İkimiz de her oynadığımız maçta dilediğimiz performansı sonuna kadar vermeye çalışıyoruz. Bu özelliklerimizi burada da gerçekleştirebilmek için çok çalışmamız gerekecek, ama dilediklerimizi başarabileceğimizi düşünüyorum.
-NEESKENS SÜPER BİR İNSAN-
Buraya gelmeni sağlayan etmenlerden Johan Neeskens'i sormak istiyorum. Neeskens'in senin için ‘'Avrupa'nın her takımında rahatlıkla oynayabilir'' şeklinde bir açıklaması var. Johan Neeskens faktörüyle ilgili neler söyleceksin?
Johan Neeskens'de burayı
tercih etmemdeki en önemli faktörlerden biri. Benim hakkımda böyle bir yorum yapmış olması beni ayrıca onurlandırdı. Johan Neeskens tartışılamayacak kadar muhteşem olan kariyerinin yanısıra muhteşem bir insan, takımda futbolcuların her zaman en iyi arkadaşıdır. Futbolcuları anlattığı hikayelerle, yaptığı konuşmalarla çok mutlu eden süper bir insan.
-BASKIYI KALDIRIRIM-
Burada şu ana kadar gördüğün büyük ilgiden dolayı memnun musun?
Tabi ki böyle bir ilgi görmek çok hoş ama ilerleyen dönemlerde bir
baskı unsuru oluşturabilir. Ama benim şu andaki tek düşüncem takımın bir parçası olabilmek olduğu için bu baskıyı rahatlıkla kaldırabileceğimi düşünüyorum.
-RİJKAARD'LA BULUŞMAK İÇİN SABIRSIZLANIYORUM-
Frank Rijkaard hakkında neler söylemek istersin?
Frank Rijkaard gerek futbolculuk, gerekse antrenörlük kariyerini baz aldığımızda gerçek bir efsane. Onunla buluşmak için sabırsızlanıyorum ve ondan bir çok şey öğreneceğimi düşünüyorum. Belki 31 yaşındayım ama her yeni antrenmanda ondan birçok yeni şey öğrenebileceğimi düşünüyorum. Ona olan saygım çok büyük. Hem futbolculuk, hem de antrenörlük kariyerinde çok önemli takımlarda çalıştı.
-SOUNESS VE TUGAY'LA GÖRÜŞTÜM-
Gerek futbolcu arkadaşların, gerekse teknik heyetin buradaki başarında çok önemli katkısı olacaktır. Burada dilediklerini gerçekleştirebileceğinin çok net ispatları şu anda karşında, öyle değil mi?
Burada kendimi inanılmaz güvende ve mutlu hissediyorum. Şu ana kadar saydığımız isimlerin dışında Greame Souness ve Tugay Kerimoğlu'nun görüşlerine de buraya gelmeden önce başvurdum. Burada uzun yıllar başarılı bir şekilde futbol oynamak istiyorum.
-UZUN YILLAR KALMAK İSTERİM-
6,5 sene Milwall, 5 sene Blackburn Rovers, 3 yıl West Ham United forması giydiğini ve istikrarlı bir futbolcu olduğunu söyleyebiliriz, değil mi?
Eğer bir kulüpte gerçekten mutluysam orada uzun yıllar kalmak isterim. Şu ana kadar Galatasaray için de bu ekiplerde tattığım benzer duygulara sahibim.
-ÖNEMLİ OLAN KADROYA GİREBİLMEK-
En belirgin özelliklerinden biri savunmanın farklı bölgelerinde forma giyebilmen. Bu bölgelerde kendini en rahat nerede hissediyorsun?
Benim için önemli olan kadroya girmek, ilk 11'de forma şansı bulmak. Sağ bek, sol bek ya da stoper olarak forma giyiyor olmak benim için çok fark etmez. Avustralya Milli Takımı'nda genelde stoper olarak oynadım.
Kulüp takımlarına baktığımızda, sağ bek ve sol bek olarak oynadığım da görülüyor. Benim için en önemli olan şey takımda yer alabilmek. Burada stoper olarak tercih edileceğim gibi görünüyor.
-AGRESİF VE SERT OYNARIM-
Futbol karakterin ve oyun yapın hakkında konuşmak istersen kendini nasıl ifade edersin?
En büyük artılarımdan biri geriden oyun kurabilmem. Onun haricinde agresif, sert oynamayı seven bir futbolcuyum. Ümit ediyorum ki bu tip özelliklerim Galatasaray'da oynamam için önemli etkenler olacaktır.
-TARAFTAR HAKKINDA BİLGİM VAR
Yıllarca formasını giydiğin Milwall'un taraftarları meşhurdur. Onlar da takımlarını tıpkı Galatasaray taraftarları gibi çok iyi desteklerler. Galatasaray taraftarı hakkında neler söylemek istersin?
Galatasaray taraftarları hakkında bilgim var, kendilerini birçok kez televizyon vasıtasıyla seyretme şansı buldum. Avrupa maçlarında olsun, lig maçlarında olsun takıma büyük destek verdiklerini biliyorum. Şu anda stadımızın kapasitesi yaklaşık olarak 25.000. Ama sahaya ulaşan sesler tribünde 75.000 taraftarın olduğunu düşündürüyor. Takımlarını tutkuyla desteklediklerini çok iyi biliyorum. 25.000 kişinin bu kadar ses çıkarabildiğini düşününce önümüzdeki sene yeni stadımızda nasıl bir atmosfer oluşabileceğini tahmin dahi edemiyorum.
-MEŞHUR BAYRAK DİKME OLAYINI BİLİYORUM-
Galatasaray'ı bir hafta gibi kısa bir sürede mi A'dan Z'ye öğrenmeyi başardın?
Avustralya'da bulunduğum zamanlarda bile Galatasaray'ın çok büyük bir geçmişe sahip olduğunu biliyordum, yani camia hakkındaki birçok şeyi bir haftada öğrenmedim. Birlikte oynamış olduğum Tugay Kerimoğlu'na da yaptığımız sohbetlerde Galatasaray'la ilgili bir çok bilgi almıştım. Greame Souness'ın o meşhur
bayrak dikme olayını biliyorum. Bu bir hafta içerisinde de internette araştırmalar yapıp beni nasıl bir ortamın beklediğini gözlemledim. Galatasaray'la ilgili bu denli çok bilgiye sahip olmam geçmişe dayanan bir birikimin eseridir.
-KUŞ AVCISI LAKABI-
Peki meşhur bir lakabı var Kuş Avcısı. 2006 Dünya Kupası'nda arkadaşına pas atmak isterken pası sahaya konan kuşa isabet ediyor ve top geldikten sonra kuş ölüyor. Ondan sonra adı Kuş Avcısı'na çıkıyor. Türkiye'deki Galatasaray taraftarlarının kendisine böyle hitap etmesinden memnun olur mu?
Bu olay 2006 yılında Özbekistan'da meydana geldi. Beni çok üzen bir olaydı. Taraftarlarımız bana ilk başlarda bu şekilde seslenebilir . Ama ileriki zamanlarda benim oyun stilimle taraftarlarımız belki farklı lakaplar da takabilir.
-GALATASARAY BENİ KABULLENECEKTİR-
Kendisi uzun zaman
Premier Lig'de oynadı. Galatasaray'ın kadrosunda geçmişte Premier Lig'de oynamış birçok oyuncu var.
Elano, Kewell,
Baros gibi. Bu durum onun işini kolaylaştırır mı?
Tabi ki saydığınız bu oyuncuların bana çok büyük yardımları olacaktır. Hem antrenmanda hem normal hayatımda. Onun haricinde onlardan birçok şey öğreneceğim. Onlar gibi davranırsam Galatasaray kabullenecektir beni. Sadece bu üç oyuncu değil. Galatasaray'ın çok kaliteli futbolcuları var hem
yabancı hem Türk olarak.
-ADAPTASTON SORUNU YAŞAR MI?
Bir taraftarımız adaptasyon sorunu yaşar mı diye sormuş. Ve gerçek Neill'i ne zaman görürüz demiş?
Ben çabuk adapte olacağımı düşünüyorum. Adaptasyon sorunu yaşayacağımı düşünmüyorum. Eğer antrenmanlarda mutlu olursam ve evime bir an önce bulursam hiçbir problem yok.
-HALDUN ÜSTÜNEL...
Günün sorusuna geçelim. Ülkemizde herkes Haldun Üstünel ve ekibinin başarısını konuşuyor. Şimdide Premier Lig'de istikrar abidesi olan Neill'i getirdi diyor. Herkes Haldun Üstünel'in seni getirmek için ne yaptığını merak ediyor diye sormuş taraftarımız.
Haldun Üstünel'in bana yaklaşım tarzı, kulüple ilgili anlattıkları ve benim transferimde çok kararlı olması benim imzamı kolaylaştırdı.
Çok fazla detay vermek istemiyor herhalde.
Tabiki Haldun Bey'in benimle bu denli ilgilenmesi, Galatasaray gibi bir kulübün benimle ilgilenmesi beni gururlandırdı. Şimdi sıra bende artık. Bu olumlu şeylere benim cevap vermem gerekiyor.
-RENKLERİMİ SEVİYORUM-
Son olarak taraftara, camiaya bir mesajı var mı?
Galatasaray'a beni böyle çok sıcak karşıladıkları için çok teşekkür ediyorum. Renklerimi çok seviyorum, kulübümü çok seviyorum ve başarılı olacağıma inanıyorum.