Fatih Doğan, kaleci Volkan Demirel ve Emre Belözoğlu'nu korumakla görevli şahısların basın mensuplarını darp ettiklerini belirtti. Doğan, "Darp edilen arkadaşlarla ilgili ciddi bir sorumlu açıklama bekliyoruz. Bunun sorumlularının cezalandırılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Volkan Demirel, Kazakistan maçı öncesi ısındığı sırada taraftarlarla arasında yaşanan tartışma sonucu stadı terk etmiş ve daha sonra Fatih Terim’in isteğiyle Emre Belözoğlu’yla birlikte stada geri gelmişti. Kaleci Volkan Demirel'in maçın ardından stattan çıkışı sırasında kendisiyle birlikte geldiği iddia edilen güvenlik görevlileri, futbolcuları görüntülemek isteyen basın mensuplarına saldırarak çalışanları darp etti. 

Yaşanan olayların ardından TSYD yöneticisi gazeteci - yazar Fatih Doğan, basın açıklaması yaptı. Fatih Doğan, meslektaşlarına saldıranların akreditasyonunun bulunmadığını dile getirdi. 

Yaşanan olayların stat güvenliği ile alakalı olmadığını kaydeden Doğan, şöyle devam etti: "Volkan'ı Emre'yi korumaya yönelik sonradan bu stada girene insanlar. Belli ki görevlendirilmişler. Biz şunu anlarız, Emre Belözoğlu gibi Volkan Demirel gibi Türk futbolunun önde gelen isimlere Fenerbahçe Kulübü'nün bu anlamda böyle bir refleks göstermesi doğaldır. Fakat burada ayrıştırılması gereken konu şudur: 'bu olaylar kaptanlarımız arabalarına binip gittikten sonra başlamıştır. Fenerbahçe Kulübü'nde görevli olduğu iddia edilen arkadaşımızın, kameraman arkadaşımızı iterek yere düşürülmesiyle başlamıştır.' Daha sonra bazı arkadaşlar kendilerine görev addeder gibi gazeteci arkadaşlarımızın üzerine bir saldırı başlatmışlardır."

Doğan, Türkiye Spor Yazarları Derneği yöneticisi olarak açıklama yaptığını da belirterek, "Karakola gidilecek ifade verilip suç duyusunda bulunulacak. Buradan sesleniyorum. Spor ailesinin önemli paydaşıyız. Bu oyuncular bizim oyuncularımız. Bu milli takım, bizim milli takımımız. Biz bu işin bir paydaşı olarak akreditesi olduğumuz bir alan içerisinde çalışmamızı yaparken akreditasyonu olmayan insanlar tarafından saldırıya uğruyorsak bunun UEFA'da bir karşılığı olmalı. Bunun yargıda bir karşılığı olmalı ve olacaktır. 6222 no’lu yasamız içerisinde sahalardan şiddeti çıkaralım diye uğraşıyoruz. Ama bu şiddet en yakınlarımızda devam ediyor" şeklinde konuştu.

Emeğin tarafı olduklarını kaydeden Doğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Buradaki olayın a, b, c kişileriyle ilgisi yok. Sadece işini yapmak isteyen, 'belki de tarihte yüzyılda bir gerçekleşecek' bir olayla ilgili haber almak isteyen gazetecilerin, akreditasyonu olmayanlar tarafından engellenmesi ve darp edilmesiyle ilgisi var. Darp sonrası yaşanan olaylar var. Konuyla ilgili sayın Aziz Yıldırım, TSYD başkanımız gerekli konuşmaları yapacaktır. Darp edilen arkadaşlarla ilgili ciddi bir sorumlu açıklama bekliyoruz. Bunun sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz."

Darp edilen gazetecilerden Metin Karabaş ise çalışma şartlarının her geçen gün kötüleştiğini ifade etti. Karabaş, yaşanan olayın kraldan çok kralcıların işgüzarlığından kaynaklandığını söyledi.

Karabaş, şöyle konuştu: "Kapılarda ölen ağabeylerimiz var. Bugün burada yerlerde tekmelenen ağabeylerimiz var. Kamerası kırılan, kulağı patlayan ağabeylerimiz var. Bireysel olarak burada aldığımız darbelerin hiçbir önemi yok. Burada kraldan çok kralcıların işgüzarlığı var. Emre ve Volkan araçlarına sağlıklı bir şekilde binip gittikten sonra olaylar başladı. Kimsenin kara kaşı kara gözü için burada değil. Haber atlamamak için, haber verebilmek için buradayız. Kraldan çok kralcıların hakim olduğu bir düzende biz bu işin emekçileri hırpalanmaya devam edeceğiz. Bizler zorba insanlar değiliz. Biz gazeteciyiz, emekçiyiz. Bugün kırmızı çizgiler aşılmıştır. Canlı yayında büyük ağabeylerimiz görüntülerden yorumlar yaparak bazı durumları haklı çıkarmaya çalışıyorlar; ama onlar da kraldan çok kralcılar. Aldığımız darbelerden şikayetimiz yok; ama manevi olarak hırpalanmaya devam ediyoruz. Bundan sonra da böyle gider diye gibi gözüküyor. Altı ay önce Erkan ağabeyimizi kaybettik bugün daha beter şeyler olabilirdi. Biz işimizi yapmaya devam edeceğiz. Onlar da işlerini yapmaya devam etsin." 

Saldıranların koşullanıp ortamı zorlamaya çalıştıklarını belirten Karabaş, "Onlar aldıkları talimatı yerine getirdiler. Biz burada sadece haber için vardık. Bundan sonra da biz bu statlarda olacağız. Bu saatlerde haberlerimizi yapmaya çalışacağız" diyerek sözlerini tamamladı.