Togay BAYATLI
Yazıktır ayıptır
DÜNYANIN hiçbir yerinde, Patagonya da dahil böyle bir rezalet olmaz. Siyasilerin
spora karışması bizi bütün dünyaya rezil eder.
Alay ediliriz. Çünkü her spor bir müsabakadır. Bu müsabakanın sonunda bazıları kazanır, bazıları kaybeder. Ama her iki tarafa da eşit şartlarda yaklaşmazsanız bu spor müsabakası olmaktan çıkar komedi olur. Yazıktır, ayıptır. Bundan en kısa zamanda vazgeçilmesi gerekir.
Erman TOROĞLU
Futbolumuz ölür
AVRUPA kupalarından
ihraç edilen
İngiltere’nin Başbakanı Teacher’ın
FIFA ve UEFA’ya söylediği "İsterseniz cezayı 1-2 yıl daha uzatın" cümlesinden sonra anamuhalefet lideri başkanı
Baykal’ın ağzından "
Diyarbakır,
Samsun düşmesin"i duymak
Türkiye’nin neden Türkiye, İngiltere’nin de neden İngiltere olmasının en büyük kanıtı demek. Eğer böyle bir şey yapılırsa rahmetli Özal’ın "Ana
yasayı bir kez delsek ne olur" cümlesi aklıma geliyor. Türkiye ligleri artık o zaman kevgire
döner. Böyle bir kötü örnek, böyle bir cahilce yaklaşım zaten can çekişen Türk
futbolunun ölümü demektir. Haliyle bu cenaze namazındaki imamın da
Deniz Baykal olması gerekir.
Korkut GÖZE
Yaratanı cezalandır
MECLİS’e sunulan
teklifte 2005-2006 sezonunda kaybolan
adalet duygusunun yeniden kazandırılması gibi bir cümle kullanılıyor. Böyle bir ortam yaratılmış ise, yaratanları cezalandırmak daha akılcı olmaz mı. Ligde sonucu belli maçlar oynandı. Bu teklifi bütünü ile politik görüyorum. UEFA’nın da hiç sıcak bakmayacağını düşünüyorum. Üstelik siyasi bir
baskı şeklinde algılıyorum.
İlhan SÖYLER
Şirin gözükmek
LİGDEN düşme kaldırılırsa, iş yol geçen hanına döner. Futbolun adını anmayan siyasetçiler, bir anda kendi illerine şirin gözükmek için, ortaya bir görüş attılar, ya tutarsa diyorlar. Şimdiye kadar düşen
takımlar da ’bizim canımız can değil mi?’ diyerek bir yasa daha çıkartılır. Düşen düşer, kalan sağlar, çıkar oynar. Bu çocuk oyuncağı değil.
Altan TANRIKULU
Sayı 20 olmalı ama
KÜME düşmenin kaldırılmasının gündeme gelmesi bile düşündürücü. Ülkenin yüz ölçümü ve siyasal yapısı göz önüne alındığında takım sayısı 20 olmalı. İngiltere,
İspanya,
İtalya, Fransa’da olduğu gibi. Ancak bu sayıya geçiş bir öncesi sezonun başlangıcında açıklanmalı. Öyle lig biterken tepeden
inme emirle düşmenin kaldırılması futbol dünyamızı iyice kaosa sürükler.
Spor
özürlü CHP
Ercan
Güven-
Milliyet
Futbola "12
Eylül darbecisi" gibi yaklaşmak yakıştı mı CHP'ye?..
Hele "Ana Muhalefet" olarak,
iktidarı denetlemek ve ülkeyi "kurallar çerçevesinde yönetmesi" için baskı yapması beklenirken, "kuralların ihlal edilmesini" teklif etmek?
Samsun'a göz kırparken, Diyarbakır'ı
siper etmek?
Yakıştı mı?..
Bütün bu gafletin altında yatan, sporu bilmemek...
Sporun gücünü, etkisini, değerini hesaplayamamak.
İktidar partisi, Futbol
Federasyonu Başkanlığı'ndan, Top Toplayıcıları Derneği seçimlerine kadar her türlü sportif birime "adamlarını" yerleştirmeye çalışıp ülkedeki büyük futbol ivmesi ile gücüne güç katmaya uğraşırken, futbolu bu kadar küçümsemek "kavrayışlı" bir davranış mı?
* * *
Milletvekilleri bireysel popilizmleri ile
kanun teklifleri verebilir. Lakin kitlesel bir partinin başkanı çok daha geniş açıdan bakmalıdır ülkeye.
"
Diyarbakırspor ligde kalmalıymış.
Samsunspor Atatürk'ün
milli mücadele adımını attığı kentin takımı olarak yanına eklenmeli"ymiş!..
Sap ve saman, hiçbir zaman bu kadar karışmamıştı.
Bir korkudan, biri sevgiden... Ya da "oy" hesabı.
Bir taşla iki kuş vuruyorsun ama taşın düştüğü yeri hesaplayamıyorsun... O zaman Maraş'ın kahramanlığını, Urfa'nın şanını, Erzurum'un Kongresini, Amasya'yı, Eskişehir'i, Çanakkale'yi unutmasan da en azından es geçiyorsun.
Sahi, küme düşmekten Fenerbahçe'yi yenerek kurtulabilecek Denizlispor'a da bir
mesaj gitmiyor mu bu arada?
"Kaybetsen de üzülme"...
* * *
Uluslararası futbol rezaleti anlamına gelecek bu
uygulama, ulusal anlamda da "skandal" aslında.
Bir kere "
terör korkusuyla" bölgeye sürekli ödün verilmesini istiyor mu bakalım herkes?
Yatırım, altyapı, sağlık, eğitim... Hepsi tamam.
Ama "kuralları ihlal ederek" iltimas geçmek ne demek? Terör olmayan bölgelerdeki
takımları mı cezalandırıyorsun?
Ben
PKK militanı olsam, Sayın Baykal'ın önerisi hayata geçtiğinin ertesi, bölgede propogandaya başlarım:
"Ligde kalmanızı bile bize borçlusunuz arkadaşlarım"!
* * *
Sayın Baykal anlamadığı bir konuda belki dolduruşa gelerek topu kendi kalesine attı sanki... "Futbolun Anayasası bir kere delinmekle bir şey olmaz" dedi.
"Zaten deliniyormuş"...
Takipçisi olması gereken kim peki?
Koskoca CHP'nin genel başkanını -konu futbol da olsa - "strateji" hatası ile suçlamak cesaretini nereden mi buluyorum?
Çünkü biliyorum... Belgem var!
Cemal Ersen dostumla birlikte, federasyon seçimlerinde maniplasyon yapmaktan çekinmeyen İktidar'a, Muhalefet'in cevabını merak ettik ve bir dizi
röportaj yaptık.
Düşünün; Milliyet gibi bir gazetede tam sayfa eleştirebileceksiniz İktidar'ın tavrını. Ne söyleseniz yazılacak... Bir tek CHP lideri sayın Baykal'la yapamadık.
Sayın
Mehmet Ağar, Sayın
Erkan Mumcu iletişim kurduğumuz gün randevu tarihini belirledi. Röportajlardan sonra açtılar teşekkür ettiler. CHP'nin labirentlerinden ise bir ses bile gelmedi. Ya fikirleri yoktu, ya bilmiyorlardı, ya da
halkın önceliklerini hissedemiyordu "Halk Partisi".
Ne yazık ki, gerçek bir kez daha ortaya çıktı.
Hürriyet-Milliyet