Hazırlık maçlarından bu yana geçmiş yıllardan farklı olarak kolay gol yemeyen hatta kolay pozisyon vermeyen bir
Trabzonspor var sahada. Üstelik bu yeni durum sadece
Trabzonspor için değil, Teknik Direktör Ersun Yanal için de geçmiş yıllarda pek de alışık olunmayan bir
manzara. Geçmişte çalıştırdığı
takımlar düşünülünce Ersun Yanal için hücum
futboluna çok önem veren, bunu layıkıyla uygulayabilmek için de çoğu zaman
savunmada geniş boşluklar veren
takımlar geliyor akıllara.
Denizlispor,
Ankaragücü,
Gençlerbirliği ve Manisaspor tecrübelerinden sonra Ersun hocanın Trabzonspor'u bu anlamda geçmişte çalıştırdığı takımlardan çok farklı. Ligde ilk iki hafta oynadığı rakiplere gol pozisyonu vermeyen Trabzonspor,
pazar gecesi oynanan
Beşiktaş maçında da bu özelliğini yansıttı sahaya. Beşiktaş gibi hemen herkes tarafından ligin en hazır ve etkili forvetine sahip olduğu düşünülen bir takıma neredeyse hiç pozisyon vermeyen Bordo-Mavililerin bu görüntüsü, yıllardır takım savunması konusunda zafiyet gösteren Trabzon için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Geçtiğimiz
sezon ortasında Trabzonspor'un başına geçen Ersun Yanal görevi devraldığında tüm otoritelerin ortak fikri; hücum futbolunu seven Trabzon taraftarına 'hücum futbolunu seven bir hoca geldi' şeklinde olmuştu. Ancak zaman ilerledikçe Trabzon'un daha çok dengeli futbol oynadığı görüldü. Önce yetersiz kadroya bağlanılan bu görüntü, kadrodaki köklü revizyona rağmen değişmedi. Beşiktaş maçının 80. dakikasında yorulan Tayfun Cora'nın yerine defansif özelliği Tayfun'a göre çok daha fazla olan Ferhat'ı
tercih etmesi, Ersun Yanal'ın futbol felsefesinde ciddi bir değişimin göstergesi adeta. Bir yanda şampiyonluğa en çok yaklaştığı dönemlerde savunma zaafları yüzünden hedefine ulaşamamış Trabzonspor bir yanda bu Trabzon'un başında, çalıştırdığı takımlarda yakaladığı önemli çıkışları savunma güvenliği eksikliği yüzünden yarıda kalmış Ersun Yanal. "Oyunu kuralına göre oynama" olarak nitelendirilebilecek bu değişimin Bordo-Mavililere kattığı artı ise şimdilik kelimenin tam anlamıyla "taş gibi" bir savunma. Daha fazlası, takımın Yattara'sız gol atmayı ne kadar sürede öğrenebileceğine bağlı galiba...
ZAMAN