TRABZONSPOR'DA REKABET ARTTI

Önce Kadıköy deplasmanında oynanan pozitif futbol, ardından başkentte ligin flaş ekiplerinden Ankaraspor karşısında elde edilen net galibiyet. Görünen o ki, artık bir şehir efsanesi haline gelmiş olan "Ersun Yanal'ın çalıştırdığı takımlarda sezon ortası düşüş başlar." klişesi bu kez işlemeyecek.

TRABZONSPOR'DA REKABET ARTTI

Arada küçük inişler yaşansa da Trabzonspor sezon başıyla mukayese edildiğinde her maç üstüne koymaya devam ediyor. Sahanın her yerinde rakibe baskı yapıyor. Oyun kurdurmuyor. Anlık konsantrasyon kayıpları dışında organize atak imkanı vermiyor. Üstelik takımın büyük çoğunluğunda üst düzey bir kondisyon seviyesi gözleniyor. Karadeniz ekibi, taraflı tarafsız tüm futbolseverlere keyifli maçlar seyrettiriyor. Attıkları goller kadar kaçırdıkları da seyre değer Bordo-Mavililerin. Colman-Selçuk ikilisi, orta sahada hem ofansif hem de defansif anlamda çok daha fazla topa giriyor. Bu ikilinin üretkenliklerinin artması takımın tamamının işini kolaylaştırıyor. Bütün bunların yanında devre arası yapılan takviyelerle kulübe zenginleşirken alternatif oyun kurgusu imkânı da doğdu. Ankaraspor maçının sonlarında oyuna dahil olan yeni transfer Alanzinho, kendisi ile ilgili yapılan yorumları haklı çıkarmış gibi görünüyor; ikinci bir Yattara... Böylesi bir futbolcuya hatırı sayılır bir bonservis bedeli ödenmesi Ersun hocanın onu ilk 11 için düşündüğü ihtimalini güçlendiriyor. Bu durumda Trabzonspor'un artık bilindik 11'inde yakın zamanda değişiklik beklenebilir. İlk bakışta takımın bundan sonra 4-2-3-1 gibi oynaması akla yatan ihtimal. Dörtlü defansın önünde Selçuk ve Hüseyin. Sağda Yattara, solda Alanzinho, ortada Colman ve ileride Gökhan gibi. Ancak böyle bir dizilişin getireceği sakıncalar yok değil. Her şeyden önce Gökhan Ünal'ın ileride yalnızlaşarak bir Güiza vakasına dönüşmesi söz konusu olabilir. Ne Yattara ne de Alanzinho tersten gelen ortalarda rakip ceza sahasına girecek oyuncu tipinde değiller. Her ikisi de bir Kewell değil dersek daha net ifade etmiş oluruz. Selçuk ve Colman'ın kanatlardan gelecek toplarda fırsatçılık özelliklerini görmedik henüz. Bu anlamda Fenerbahçe'de geçmiş yıllarda Aurelio, Alex ve Deivid'in attığı kafa gollerinin benzerini bu ikilinin yapması gerekecek. Diğer taraftan Umut gibi rakip yarı alanda presi ile karşı takımın oyun kurmasını zorlaştıran bir futbolcunun yokluğu Trabzonspor'un daha organize ataklara maruz kalmasını beraberinde getirebilir. Bunlara Ersun hocanın Alanzinho'yu oyuna sokarken Yattara'yı çıkarması da eklenirse hocanın kafasında bu anlamda bir netlik olmadığı söylenebilir. Gineli ve Brezilyalıyı bir arada kullanmanın bir diğer yolu ise kaptan Hüseyin'i kulübeye çekip klasik 4-4-2 dizilişinde oynamak. Rakibin iyice kapandığı nispeten kolay maçlarda bu tercihi kullanabilir Ersun Yanal. Önümüzdeki hafta Ankaragücü ve sonraki Beşiktaş maçları hocanın düşündüklerini anlamak adına muhtemelen ışık verecektir. Sonuç olarak, ortada liderle aynı puanda ve oturmuş bir ilk 11 var. Kenarda ise Norveç liginin en değerli futbolcusu, Nijerya genç milli takımının kaptanı, Trabzonspor altyapısının göz bebekleri ve hatta Giray, Ceyhun, Tayfun, Ferhat gibi her an göreve hazır "asker"ler... Karadeniz ekibinin bundan sonraki performansı, Ersun Yanal'ın bu nispeten genişlemiş kadroyu tatlı rekabete dayalı üst düzey moral motivasyonda tutabilmesine bağlı gibi görünüyor. ERDAL HOŞ
<< Önceki Haber TRABZONSPOR'DA REKABET ARTTI Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER