Önümüzdeki Yunanistan ve etiket' title='Norveç haberleri'>Norveç maçlarına nasıl hazırlandınız. Bu maçların teknik ve taktik analizini nasıl yaptınız? Biz bu maçların önemini çok iyi biliyoruz. Bu takımlarla aramızdaki puan ve hedefe gitmek açısından olan yarışın farkındayız. Şuanda kamuoyunda Yunanistan’la yapacağımız maç milli dava olarak görülüyor. Bizde oyuncularımızın üzerine sinen bu baskıyı hissettirmemeye çalışıyoruz. Çünkü bu maçtan alınacak olumsuz bir sonuç asla dünyanın sonu değil. Çünkü 4 gün sonra Norveç’le bir maçımız daha var. Bu yüzden bizim için bu maç çok önemli şu maç önemsiz diye bir şey yok. Biz üzerimizde kamuoyunun baskısını hissetmemek için dış dünya ile olan bağlarımızı bir süreliğine kopardık. Çünkü sürekli volkan ya da başka bir polemikle takımdaki olumlu havanın bozulmasını istemiyoruz. Şuanda sıcak bir ortamımız var ve her şey yolunda. Biz geçmişimize sürekli bakarak bunlardan dersler alarak ileriye gidiyoruz. Çünkü geçmişte düştüğümüz hatalara düşmek istemiyoruz. Önümüzdeki maçlarda beklenmedik puan kayıpları olması durumunda Yunanistan’la evimizde uzun bir aradan sonra seyircili olarak evimizde oynayacağız. Yunanistan her durumda kazanmaya oynayan bir takım biz önümüzdeki maçlarda nasıl bir yol izleyeceğiz. Şu ana kadar 3 maç oynadık. Önümüzdeki 2 maçla birlikte 5’e çıkacak. Yunanistan ve Norveç’le olan maçlarımızı tamamladıktan sonra 7 maç daha oynayacağız. Ondan dolayı şimdiden bu olur şu olur demek doğru olmaz. Şimdi biz sadece Yunanistan maçını düşünüyoruz. Mesela 4 gün sora oynayacağımız Norveç maçı hakkında oyuncularımla daha konuşmadım. Biz gerekli araştırmaları yaptık ama oyunculara sunmadık. Sırası gelince konuşacağız. Bakın kamuoyunda herkes Yunanistan ve Norveç’i rakibimiz olarak görüyor. Ama baktığınızda Malta ve Moldova kolaylıkla yenebileceğimiz takımlar değiller. O yüzden bir her maça aynı önemde bakıyoruz. Bakın şimdi bizden sonra Yunanistan malta ile karşılaşacak. Herkes Yunanistan kazanır diyor ama hiç sanıldığı kadar kolay bir maç olmayacak. Çünkü Malta iyi bir takım bunu Norveç karşısında oynadıkları oyunla gösterdiler. Grupta Bosna Hersek’ten çok umutluyum onlarda çok iyi takımlar ama biraz şansızlar. Bizim bu grupta en büyük isteğimiz takılmadan yolumuza devam etmek. Ülke futbolu için 2008 Avrupa Şampiyona’sına katılmak büyük önem taşıyor. Çünkü daha önceki turnuvalara katılamadık. Siz geriye baktığınızda söylemlerinizde bu durumlardan dersler aldığınızı belirtiyorsunuz. 2008 yolunda takımdaki sakatlıklar problem meydana getirir mi? 40 senedir futbolun içindeyim. Bu kadar sakatı olan bir takım görmedim. Bu ligimiz içinde geçerli. Bakın şimdi bir sürü sakatımız varken şimdi Ibrahim toroman2da sakatlandı. Ama yapacak bir şeyimiz yok. Elimizdeki kadroyla yola devam edeceğiz. Sahaya eksik olarak çıkmadığımıza göre demek ki bir sorun yok. Biz şuanda bir şampiyonada oynuyoruz. Belki ilk maçımızdan son maçımıza kadar kadroda yaklaşık 10-15 oyuncu değişebilir bu normal. Yani bakarsınız yeni yetenekler çıktı sakatlıklar oldu kadro kendiliğinden doğal olarak değişir. Siz her maça mutlak 3 puan parolası ile çıkıyorsunuz. Ileriye dönük olarak her maça favori olarak çıkan bir takım durumuna gelebilir miyiz? Bizim isteğimiz amacımız bu. Bu hedefle yola çıktık. Şu aşamada takımın bu yoldaki gidişatını nasıl görüyorsunuz? Her maç bizim için bir adım oluyor. Öncelikle biz şu final vizesini alalım. Sonra takım olarak şöyle 15-20 gün bir arada çalışma imkanı bulduğumuzda çok daha iyi olacağız. Biz Fatih Terim’i iyi bir aile babası olarak tanıyoruz. Ve bu özelliğinizi daha önce Galatasaray’da ve milli takımda da gösterdiniz. Bu özelliğiniz takıma çok şeyler katıyor öyle değil mi? Elbette ama bu işimizin bir parçası. Bakın biz şu an bizim için her şampiyona bir test. Sadece şampiyonaya gitmek değil ayrıca başarılı olmak istiyoruz. Takım olarak bir iki hazırlık maçıyla turnuvalara çıkıyoruz. Bu yüzden işimiz çok zor. Biz süre kısıtlı olduğu için her maça bir iki takviye ile takımı geliştirmeye çalışıyoruz. Yani başarılı olmak için beraber olmak süre geçirmek şart. Bu sayede oyuncular kaynaşıp birbirlerini daha iyi anlarlar. 6 haziranda rakiplerimiz maç yaparken biz bay gececeğiz. Biz bu arayı iyi bir takımla bu Brezilya veya Fransa olur bunlarla hazırlık maçı yaparak geçirmek istiyoruz. Bu maçlarda 5-6 yeni oyuncuyu görmek istiyoruz. Zaten grubu tamamlayıp finallere geldiğimizde takımda 10-15 oyuncu değişmiş olacak. Sizin düşünceniz eskilerle yenileri kaynaştırmak ve iyi bir takım ortaya çıkarmak öyle değil mi? Baktığınızda Tugay, Hakan ve Emre gibi kalitesi tartışılmaz ve Avrupa deneyimleri olan oyuncularımız var. Bazen oyuncular arasında öyle diyaloglar oluyor ki inanamazsınız. Yani takım olarak gençlerimizin bizden ve tecrübeli oyuncularımızdan öğrenecekleri çok şey var. Ama ben bu oyuncuları sadece ağabeylik yapsınlar diye alıyorum anlamına gelmez. Bu isimler halen çok iyi durumdalar. Bazen oyuncular benle her şeyi konuşamayabilirler. Bundan dolayı gençler için bu ortam bulunmaz fırsat. Rüştü’nün sakatlığı ve Volkan’ın bazı sorunlar yaşaması takım olarak kaleci sıkıntısı yaşadığımızı doğruluyor. Siz Volkan’ sahip çıkarak onu kazanma yoluna gittiniz. Neler düşünüyorsunuz? Kaleci sıkıntısı yaşadığımıza katılmıyorum. Çünkü çok yetenekler var. Yani bugün Volkan’da bir sorun hissedersem Hakan’ı yada Orkun’u hemen yerine koyabilirim. Herkesin olduğu gibi futbolcularında hayatlarında iniş çıkışlar oluyor. Biz bile bazen zorlanıyoruz. Bu çocukların zorlanması çok normal. Volkan uluslar arası tecrübesi olan iyi bir kaleci ve görünürde bir sorunu da yok . bu sebeple kaleyi ona teslim edeceğiz. Volkan’da kendine güveniyor. Yani kalede sorunumuz yok. Oynadığımız Macaristan ve Moldova maçları öncesinde Ersen Martin’in formda olması Vestel Manisaspor’un ligin zirvesinde bulunmasına rağmen siz ne Ersen Martin’i ne de Vestel Manisaspor’dan bir oyuncu almamanız eleştirilmişti. Oyuncu tercihlerinde nelere dikkat ediyorsunuz? O gün gazeteci arkadaşlarımız beni haksız yere eleştirdiler. Biz milli takım aday kadrosunu açıkladığımızda birilerinin bu oyuncu var şu niye yok dedikleri zaman iş içinden çıkılmaz hal alıyor. Artık dünya futbolu bunları aştı biz takılıp kalmamalıyız. Elbette bizde iyi bir şey gördüğümüzde bizde bunları dikkate alıyoruz. Herkes fikrini söylese elbette güzel olur ama yargılar gibi bu var bu niye yok demek yanlış. Ben milli takıma 5 forvet alıyorum. Herkesin dediğini yapsam 8 forvet almam lazım. Ama kimse sormuyor bunları nasıl oynatacaksınız. Biz insanız elbette hata yaparız. Ama ben oturup maça iki gün kala kadro oluşturmuyorum. Her oyuncuyu tek tek takip ediyoruz. Ona göre kara veriyoruz. Biz bir kadro çıkarıyoruz. Tabii ki herkes fikrini söylemekte serbesttir. Ama bir bakın bu takım nasıl ondan sonra eleştirin biraz bekleyin. Ama maalesef böyle olmuyor. Bazen spor programlarını takip ediyorum orada inanamazsınız bu oyuncuyu almalıydı diyor. Böyle bir şey yok. Yunanistan ve Norveç maçlarında fiziksel ve taktiksel olarak sahada değişiklik olacak mı? Olabilir. Baktığınızda Yunanistan takımı ölü toplarda etkili bir takım. Onlara önlem alacağız. Ayrıca yavaş oynuyorlar. Bu yüzden kontra yemeyiz diye düşünüyorum. Emre’nin ceza almaması ve aklanması herkesi olduğu gibi bizi de sevindirdi. Emre’nin son durumu nasıl? Gayet güzel. Emre bu duruma çok sevindi. Tabii bizde sevindik. Ben bu konuda Ingiltere Federasyonu’na gerekli bilgileri sundum bunun etkili olması beni sevindirdi. Bu karar Avrupa’ya giden yada gidecek oyuncularımız açısından da önemli bir karar. Bu dava sürecinde Emre’ye verdiğiniz destek anlamlıydı. Bana daha ilk sorduğunuzda Emre hiç ceza almaz demiştim. Emre’ye verilecek cezanın süresi önemli değildi. Çünkü bu etiket olumsuz bir etiket ve bu yük Emre’nin sırtına binecekti. Bakın bu süreçte orada bazı gazeteler Emre’nin ceza alması için çalıştılar. Ama sonuç güzel oldu. Temennimiz bu maçları aşmak sizinde isteğinizin bu olduğunu biliyoruz. Ama sizin hakkınızda çıkan bazı söylentiler var futbolcuları aradığınız ve sakatlanmaması için uyardığınız şeklinde bu iddialara hakkında ne düşünüyorsunuz? Ben bir oyuncu arasam muhakkak bana ihtiyacı vardır. Ya da onlar beni ararsa bir şey isterler. Benim tarzım değil bunlar. Ben böyle şeyler yapmam. Milli takımın başına gelirken kamuoyunun desteğini aldınız. Gecen sürede kamuoyunun desteğinde bir azalma oldu mu? Evet artarak devam ediyor. Bu sevgi öyle bir iki maç kaybetmekle bitmez. Ben halkın içinde yaşıyorum. Ve bu sevgiyi görüyorum. Bunu kolay elde etmedik. Fatih hoca bıçak sırtında yürümeyi seviyor. Bu şekilde yürümek insana ne kazandırıyor? Bu inandıklarınızı yapmayı kazandırır. Ben zaten söylemlerden etkilensem inandıklarımı yapamam. Ben asla bana dokunmayan yılan bin yaşasın demem. Çünkü başkaları üzüldüğünde bende üzülürüm. Ben inandığım işi yaparım. Skora dayalı sonuçlar bir tek bizde var. Ben somut başarılara imza atmış bir insan olarak yeni başarılar kazanmak için uğraşıyorum. Son olarak halkımızdan ne bekliyorsunuz? Televizyonları başında bizlere dua etsinler. Biz onlara güzel vakit geçirmek için çabalıyoruz. Uefa kupasını aldığımız dönemde bunu yaşadık.. Ben size daha ilginç bir şey anlatayım. Fiorentina’da çalıştığım dönemde maç öncesi bazı oyuncular bana gelerek papaz gelebilir mi diye soruyorlardı. Bende izin veriyordum. Oyuncular dualarını ederlerdi. Oyuncu her şeyi ile kendini maça hazırlamış teknik taktik olarak bunun üzerine inançın eklenmesinin hiçbir zararı olmaz.