Çünkü izlediğim maçta
Türkiye, hâlâ
Hakan Şükür oynuyor gibi bütün topları ileriye şişirdi. Eğer Hakan sahada olsaydı ya bu topları kafayla arkadaşlarına indirir ya da
savunma oyuncularıyla mücadeleye girip onların dengesini bozardı. Maalesef forvette oynayan Nihat ve Halil bunların hiçbirini yapamadı. Zaten ikisi birbirlerini tamamlayan forvet oyuncuları değil. O yüzden kopuk kopuk oynadılar ve etkili olamadılar. Fatih Tekke'yi daha önce izlemiştim. Çok iyi bir forvet oyuncusuydu. Şu anda Hakan Şükür'ün yerini dolduracak en iyi isim o. Kadroya alınmamasına şaşırdım doğrusu.
Türkiye'nin hemen kanatları devreye sokması gerekiyor. Özellikle
İsveç gibi savunma yönü kuvvetli olan
takımların defansını açmanın en önemli yolu kanatları iyi kullanmaktır. Zaman zaman girilen gol pozisyonlarında sağ kanattan Gökhan
Gönül'ün getirdiği ortalar etkili oldu. Bunun dışında sol kanat hiç işlemedi.
Hamit ise sanki ileri gitmemek için uyarılmıştı.
Bayern Münih'te sağ kanadı çok iyi kullanan Hamit'in, İsveç karşısında niye ileri çıkmadığına bir anlam veremedim. Kanatları iyi kullanamayan Türkiye, hep ataklarını ortadan yaptı. Bu da savunmayı çok iyi yapan İsveç'in işine yaradı.
Fatih
Terim, 2008
Avrupa Şampiyonası'nda başarılı olmak istiyorsa bazı oyuncularının performansını artırması gerekiyor. Almanya'da hayranlıkla izlediğim Yıldıray ve Halil'i Ay-Yıldızlı takımda hiç beğenmedim. Özellikle sakatlıktan yeni çıkan Yıldıray, bir türlü oyuna ağırlığını koyamadı. İstediği hareketleri yapamadı. Halil ve Yıldıray gibi, takımın en az yarısının performansını artırması gerekiyor. Türkiye çok kapasiteli ve şampiyonada
sürpriz yapabilecek bir takım.
Kalede Volkan'ı çok beğendim. Yine aynı şekilde savunmanın göbeğinde oynayan
Servet ve
Gökhan Zan da
rakip forvet karşısında üstündü. Sağ kanatta görev yapan
Gökhan Gönül zaman zaman iyi işler yaptı. Orta sahada Emre, takımın lideriydi. Hem savunma hem de hücum yönü çok yüksek bir oyuncu. İsveç karşısında da etkiliydi. Nihat'ın ise Villarreal'de ortaya koyduğu başarılı performansını Milli Takım'a da yansıtması gerekiyor.
Türkiye'de kolay adam geçen oyuncu sayısı çok fazla. Bu da bir takım için büyük şans. Eskiden bunu
Rıdvan Dilmen ve
Okan Buruk çok iyi yapıyordu. Dünyada ise Barcelona'nın yıldızı
Messi yapıyor. Bir maçta 11'e 11 hiçbir zaman maç kazanamazsınız. Mutlaka rakibi eksiltmeniz gerekiyor. Yani futbolda adam geçmek artık çok daha büyük önem kazandı. Messi, çok kolay adam geçtiği için savunma oyuncuları daha çok ona konsantre oluyor. Bir iki çalım attıktan sonra rakibin dengesini bozuyor ve arkadaşlarına verdiği paslar etkili oluyor. Messi gibi olmasa bile bu özellik Yıldıray'da, Nihat'ta, Emre Belözoğlu'nda ve Fatih Tekke'de var.
SEPP PİONTEK