Her fırsatta saha sonuçlarıyla gündeme gelmek isteyen Bordo-Mavililerde taraftarlar, özellikle daha önceki süreçte yaşananları unutamıyor.
Devre arasına girilirken Aykut
Kocaman'ın "
Trabzonspor'a verilen penaltılar irdelenmeli." ifadesiyle başlayan tartışmalar, hafta başında Trabzonspor yönetiminin kulüp resmi sitesinde yayımladığı bildiriyle şiddetlendi. Önce
Beşiktaş, sonra
Futbol Federasyonu ile
TSYD, son olarak da
Fenerbahçe Kulübü adına Asbaşkan Şekip Mosturoğlu'nun açıklamalarıyla ilk raund tamamlanmış gibi görünüyor; ancak 'saha dışı mücadele' süreci kolay sona ermeyecek gibi.
Fenerbahçe'nin açıklamasından sonra Trabzonspor başkanı ve yönetiminin sürecin devamını nasıl yönlendireceği merak konusu iken Bordo-Mavili camiada topyekûn bir seferberlik hali gözlemek mümkün. Gerek yerel gerek ulusal medyada Trabzonspor'un eli
kalem tutanları, eski başkanlar, yöneticiler, camianın önde gelenleri ve hatta internet ortamında taraftarlar, Trabzonspor'un
mağdur olduğunun ispatı çabasındalar. Ortaya çıkan tabloya bakıldığında Trabzonspor Kulübü'nün açıklaması
manipülasyon amaçlı olmaktan öte dipten gelen bir dalganın sonucu gibi görünüyor. Hatta büyük çoğunluğa göre geç bile kalınmış durumda. Trabzonsporlular bugün olanları geçmişte yaşadıklarıyla mukayese edip değerlendiriyor. Mesela 1996'da cereyan edenler hemen herkesin dilinde. Üstelik sadece eski Fenerbahçe Başkanı Ali Şen'in beyanatları değil, o yıl Fenerbahçe'nin diğer takımlara attığı goller bile yeniden gündeme geliyor. Keza 2005'te bir maçta aleyhlerine 17 hatalı düdük çalınan müsabaka da silinmiyor hafızlardan. Bir yerel haber portalı, Cem Papila'nın yönettiği o maçtaki hatalı kararların videosunu taşımış sayfasına. Haberin altındaki yorum ise aynı Papila'nın o yıl
Gaziantepspor deplasmanında Trabzon'un iki penaltısını vermediğini iddia ediyor.
Diğer yandan özellikle TSYD'nin açıklama yapması Bordo-Mavili taraftarları fena halde kızdırmış durumda. Şurası bir gerçek ki sadece Trabzon'a değil, tüm Anadolu'ya yönelik merkez medyanın 'mikro oryantalizm' kokan bakışı, gerginliği tırmandıran bir unsur. Örneğin dün bir kanalda yer alan 'sürecin Trabzonspor'un açıklaması ile başladığı' yönündeki
anons ve devre arası
Aykut Kocaman ile Aziz Yıldırım'ın yaptığı açıklamaların yok sayılması, Trabzonsporluları çileden çıkarmış. Trabzonsporlular hem Federasyon'un hem de medyanın hem bugün hem de geçmişte aleyhlerinde olduğunu düşünüyor. Onlara göre bir yanda tüm kurumları ve basını arkasına almış Fenerbahçe, diğer tarafta mağdur Trabzonspor. Gerçek bu değilse bile ne yazık ki Trabzonspor cephesinde
algı tam da bu şekilde. Ve son 20 yıl incelendiğinde bu 'yanlış' algının tek sorumlusu Trabzonsporlular değil sanki...