"Türk sporunu kirleten, kutuplaştıran bu baskıcı zihniyet düne kadar spor kamuoyunu kendi çıkarları doğrultusunda istedikleri gibi yönlendirdiklerini zannediyorlardı.

Hatta bu uğurda kendi camialarını bile bölen bu ahlak ve adalet yoksullarının spor camiasında yaşattıkları rezilliklerin üzeri artık örtülemez hale gelmiştir. Sergilenen komplo ve düzenlerle üzerlerindeki karayı unutturmaya çalışan, Türk sporunun hiçbir dalında görev almaya layık olmayan bu kişilerin sergiledikleri tutum ve davranışların kamuoyu nezdinde inandırıcılığı dahi kalmamıştır. Her açıklamalarında bize sıfatlar yakıştırmaya çalışmaları, kendi başkanlarına sıfat bulamadıklarından kaynaklanmaktadır. Türk futbolunu kirleten, her defasında Ulu Önder’in ismini kullanarak Atatürk’ün takımıyız demekteyken Atamızın kurucusu ve Başkomutanı olduğu ordusunda sahte çürük raporuyla vatani görevinden kaçan bu şahsa söylenecek çok sıfat var. Ancak yaptıklarıyla Türk sporunda kara bir leke bırakan bu şahsa gereken sıfatı kamuoyunun ve özellikle kendi camiasının zaman içerisinde vereceğini biliyoruz. Üzüntümüz halen bazı medya ve yayın organlarında bu şahsa itibar gösteriliyor olmasıdır ki, itibar gösterenlerin de zamanla bu tavırlarından dolayı utanacağını biliyoruz.

Ülkemizin güzide takımlarından Trabzonspor’un Başkanının stada gireceği ve çıkacağı yer bellidir. Protokol tribününde oturan Başkanımızın bu tribüne girdiği kapı protokol kapısıdır. Aynı şekilde Başkanımız çıkışını da doğal olarak bu kapıdan yapmıştır. Kaldı ki Başkanımıza herhangi bir stad sorumlusu veya güvenlikten sorumlu emniyet yetkilisi tarafından dışarıda olayların olabileceğinden bahisle, statta beklemesi, çıkışını geç yapması veya hangi kapıdan çıkış yapacağına dair bir uyarı yapılmamıştır. Bir takım kişilerin kendisini kurtarmak adına Başkanımıza ait olmayan söylemlerle başına buyruk davrandığı şeklindeki uygunsuz beyanlar sadece zevahiri kurtarmak adına yapılan açıklamalardır. Üstelik Başkanımızın protokol tribününden aracına bininceye kadar geçen süreçte yanında bulunan yönetim kurulu üyeleri ve basın mensupları da başından sonuna kadar olayın şahitleridirler.

Başkanımız her zaman futbolun amacının eğlence olduğunu, farklı amaçlarla kullanılmaması gerektiğini ifade etmiştir. Taraftarlar arasında deplasman yasağının kalkması için Beşiktaş – Trabzonspor maçını çocuklarıyla beraber Beşiktaş taraftarının arasında izlemiştir. Burada vermeye çalıştığı mesaj toplumda sporun birleştirici ve kardeşlik demek olduğu hususudur. Burada Beşiktaş taraftarlarının sevgi ve saygısıyla karşılaşmıştır. Nitekim Fenerbahçe maçında da gerçek Fenerbahçe taraftarı bütün tahriklere rağmen metanetini bozmamış, Başkanımızla beraber maçı seyretmiş, tribünü terk ederken de yine aynı saygıyla merdivenlerden Başkanımızla beraber inmişlerdir. Bu sürece kadar hiçbir sorunla karşılaşmamıştır. Bu süreçte Başkanımıza sivil polis memurları da merdivenlerden inişi sırasında eşlik etmişlerdir. Ancak Başkanımıza bu memurlarca ve başka emniyet görevlileri tarafından herhangi alınan bir tedbir konusunda veya çıkacağı otopark çıkışının gösterilmesi hususunda bir bilgi verilmemiştir. Trabzonspor’un başkanı da diğer bütün Başkanların girdiği ve çıktığı protokol kapısından çıkmıştır. Hiçbir dahlimiz olmamasına rağmen yaşanan bütün bu olayların tarafı olmak bizleri üzmüştür.

Hangi takım seyircisi olursa olsun gerçek futbol seyircilerinin konu hakkındaki hassasiyetine teşekkür eder, temiz futbol adına ahlak ve adalet duygumuzdan asla taviz vermeden yolumuza devam edeceğimizi kamuoyu tarafından bilinmesini isteriz.

Kamuoyuna Saygılarımızla;

Trabzonspor Kulübü"