Insanların futbol bırakma tercihlerinin kendilerine bırakılması gerektiğini dile getiren Tümer, "Bırakalım artık bu klişe lafları.33 yaşındaki oyuncular için, ‘Futbolu bıraksın, askere gitsin’ diyorlar. Nasıl olacak peki şimdi? Belki ben 40 yaşıma kadar oynamak istiyorum" dedi. F.Bahçe'nin başarılı orta saha oyuncusu Tümer Metin, 'Four Four Two' dergisinin Mayıs sayısına verdiği röportajında attığı gollerden sonra mutlu olmadığını yalanladı. Yunanistan maçında attığı golden sonra bile yüzünde gülücük ifadesi olmadığını belirten Tümer, "UEFA Kupası’ndaki AZ Alkmaar rövanş maçı, 1-0 öne geçiyoruz… Gol sevincimi hatırlayın. Suratımda o an herhangi bir tebessüm var mı? Yok. Peki, ben size soruyorum. O dakika itibarıyla Tümer Metin’in mutsuz olmasını gerektirebilecek bir şey var mı? Yok. Demek ki bazılarının söylediği gibi mutsuz olmak için özel çaba harcamıyorum, bu benim doğal halim. Bundan sonra herkes mutlu olsun diye, sahanın kenarına bir tane ‘gülen adam’ maskesi koyup, attığım gollerden sonra suratıma onu takmayı düşünüyorum" dedi. “KLIŞELER ÜLKESIYIZ” Futbolcuyu eleştirmek için ürettiğimiz birçok kriterin olduğunu vurgulayan Tümer, "Bu kriterler dünyanın başka neresinde var Allah aşkına… Sergen Yalçın’ın kilosu, Ibrahim Akın’ın at yarışı, Hakan Şükür’ün yaşı… Bırakalım artık bu klişe lafları. Klişeler ülkesi olduk. Şimdi de yeni bir moda başladı. Hakan Şükür futbolu bıraksın mı, bırakmasın mı? Sokaktan geçen herkese bunu soruyorlar. Adamın futbolu ne zaman bırakacağını siz mi söyleyeceksiniz? 38 yaşındaki Tugay’a Blackburn Rovers iki yıllık sözleşme öneriyor ve bununla gurur duyuyoruz. 33 yaşındaki oyuncular için, ‘Futbolu bıraksın, askere gitsin’ diyorlar. 38 yaşında sözleşme teklif edilenle gurur duyup, 33 yaşında futbolu bıraktırıyoruz… Nasıl olacak peki şimdi? Belki ben 40 yaşıma kadar oynamak istiyorum" diye konuştu. “BIR ŞÜKÜR, IKI TUNCAY, ÜÇ ARDA” Türkiye’nin en iyi üç oyuncusu tartışmasız Hakan Şükür olduğunu dile getiren Tümer, "Kimin ne yazıp çizdiği umurumda bile değil. Saha içi etkenlere baktığımda, istatistiklere baktığımda, Kral’ın son 15 senede bu kadar olumsuzluğa, bu kadar kösteğe verdiği karşılığa baktığımda Hakan Şükür tektir. Ikinci sıraya Tuncay Şanlı’yı koyuyorum. Önceleri hiç beğenmiyordum Tuncay’ı, kontrolsüz buluyordum. Ama inanılmaz bir gelişim gösterdi. Şu anda her şeye hazır. Düzgün bir kişiliğe, iyi bir aileye ve en önemlisi iyi arkadaşlara sahip. Zaten bu artılarının faydasını saha içinde topluyor. Umarım Hakan Şükür’ü geçer. Üçüncü sıraya da Arda Turan’ı koyuyorum. Muhteşem bir oyun zekasına sahip, yeteneğinin farkında ve bunun üzerine gitmeyi biliyor" şeklinde konuştu. “TERIM BENIM DILIMDEN ANLIYOR” Fatih Terim sadece benim değil, dünyadaki her futbolcunun dilinden anladığını belirten Tümer, "Ben çok farklı bir adamım. Çalıştığım teknik direktörle sürekli iletişim halinde olmam lazım. Fatih hocayla yakaladığımız en büyük uyum da bu. Daha hiç tanışmamışken Danimarka maçıyla milli formayı teslim etti ve bugünlere geldik. Ben de bu süreç içerisinde kendisini mahcup etmediğimi düşünüyorum. Fatih hoca beni yeniden milli takıma çağırdığı zaman, ‘Şartlar ne olursa olsun, benim yanımda olacaksın. Bazen 5 dakika oynayacaksın bazen 90 dakika, bazen de kadroya giremeyip tribüne çıkacaksın. Ama kadromda hep olacaksın’ demişti. Bu güveni aşılaması benim için çok önemliydi. Bırakın Türkiye’nin en büyük teknik direktörü olmasını, taktiksel anlamda dünyanın bir numaralı hocasıdır" şeklinde konuştu. “TÜRK HOCADAN YANAYIM” Her zaman Türk hocadan yana olduğu dile getiren Tümer, "Gerets’in, Tigana’nın veya Zico’nun buldukları kredinin yüzde 5’i neden bir Giray Bulak’a, Yılmaz Vural’a, Güvenç Kurtar’a veya Hikmet Karaman’a verilmez, bunu halen anlayabilmiş değilim. Türk futbolcusu duygusal bir yapıya sahip. Yani sahaya çıkarken biraz ‘pohpohlanmak’ ister. Tercüman aradaki o yoğunluğu sağlayamıyor diye düşünüyorum. Örneğin yabancı bir teknik direktör antrenman sırasında size hararetle kızabilir ama aradaki tercüman bunu çevirirken daha usturuplu söylemek zorunda kalıyor" dedi.