Brezilya Milli Takımı'nı çalıştırırken bazı Brezilyalı
oyuncular hakkında bilgi almak için
Terim ile bir araya geldiğini anlatan Scolari, ''Bazı Brezilyalılar Fatih Terim'in
takımında oynuyordu. Bana oyuncular hakkında bilgi vermesini istedim. Brezilya dışında çok tanınan biri değildim. Kendisi çok daha fazla tanınan bir insandı. Beni çok iyi karşıladı. Milan'da oynayan Brezilyalı oyuncular konusunda bana iyi bilgiler verdi. Bu sayede bir dostluk geliştirdik'' dedi.
Fatih Terim'den övgüyle söz eden Brezilyalı çalıştırıcı, ''Milan'da Fatih Terim'in oyuncusu olan Roque Junior
Türkiye'ye geleceğimi söylediğimde, Terim'e çok büyük sevgilerini gönderdi ve 'Dikkat et, kendisi çok iyi bilir, hayatını 2008
Avrupa Şampiyonası'nda zorlaştıracak' dedi. Bir
futbolcu bunu söylüyorsa
teknik direktörün ne kadar önemli olduğunu gösterir'' diye konuştu.
Scolari, Brezilyalı
teknik direktörlerin Avrupa'da fazla başarılı olamamasıyla ilgili bir soru üzerine, ''Zico ve ben Avrupa'da en çok bilinen
teknik direktörleriz, ama bizim haricimizde de Avrupa'da kaliteli Brezilyalı teknik direktörler var. Brezilya'da çok rahatlıkla teknik direktör olunabiliyor. Fakat seçimlerinizin kalitesi konusunda çok dikkat etmelisiniz. Gerek benim, gerek Zico'nun başarısının devam etmesi bu konuda kapıyı açacaktır.
Kültür farkından dolayı biraz çatışmalar yaşıyoruz'' şeklinde konuştu.
Brezilyalı teknik direktör, karşılaşma sırasında yedek kulübesinde yaptığı hareketlerin,
doğal, içinden gelen şeyler olduğunu söyledi.
-SCOLARİ HAYATINI ANLATTI-
Scolari, konferansta hayatını ve nasıl başarıya ulaştığını fotoğraflar eşliğinde anlattı. Çocukluğunda yeterli maddi imkanlarının olmadığını anlatan Scolari, İtalyan asıllı olan babasının futbol oynamasını desteklemediğini kaydetti. Çocukken sol ayağının çıplak olduğu bir fotoğrafı gösteren Scolari, ''Diğer kramponu sol ayaklı bir arkadaşım kullanıyordu. 40-50 yıl önce bugünkü
futbolcuların imkanlarına sahip değildik'' dedi.
Bir sene hukuk, sonra fizik okuduğunu ifade eden Scolari, ''İyi kazanıyorum, fakat çok çalıştım. Bazen medya, teknik direktörlüğü çok basit bir şeymiş gibi gösteriyor. Tembellik yapsaydım bugüne gelemezdim'' diye konuştu. Brezilyalı teknik direktör, 16 yıl orta saha ve defans olarak futbol oynadığını belirterek, ''Kariyerimde çok rekorum var. Hayatım boyunca 4 gol attım, hepsini kendi kaleme. Bu yüzden Guiness Rekorlar Kitabı'na girdim'' dedi.
Scolari, teknik direktörlük yaşamında Brezilya'da, Suudi
Arabistan,
Kuveyt ve Japonya'da çalıştıktan sonra 1998 yılına kadar uluslararası bir başarısı olmayan Brezilya'nın Palmerias takımına gittiğini ve Libertadores Kupası'nı kazandıklarını, sonra da Brezilya Milli Takımı'na gittiğini söyledi.
Scolari, Brezilya Milli Takımı ile 2002 Dünya Kupası'nı nasıl kazandıklarını ve stratejilerini de anlattı. Dünya Kupası'nda Türkiye-Brezilya maçından bir örnek veren Scolari, ''Bir
penaltı kazanmıştık.
Ronaldinho atacaktı, 21 yaşındaydı, çok gençti, biraz kendine güveni ve yeterince fiziksel gücü yoktu ve biraz korkmuştu. 2. yarının 40. dakikasında iç güdüsel olarak Rivaldo'yu uygun gördük. Çok soğukkanlı ve tekniği vardır. Topu koydu ve penaltıyı attı. Brezilya Çin'e karşı 2-1 öndeydi, penaltı oldu, Rivaldo topu aldı, Ronaldinho'ya verdi. Şimdi sen atacaksın bunu dedi. Önemli değil atamasan da biz zaten kazanıyoruz dedi. Ekip ruhunu ve arkadaşını düşündü. Ronaldinho da golü attı. Bu
ekiptir, grup çalışmasıdır. Çok büyük
futbolcular vardır, ama takım ruhuna sahip değildir. Luis Figo en katılımcı, en fazla ekip ruhunu taşıyan futbolcudur'' diye konuştu.
Portekiz Milli Takımı'nda kendi dönemindeki değişimi de anlatan Scolari, şunları söyledi: ''
Yunanistan-Portekiz 2004
Avrupa Şampiyonası finalinde kaybettik. Neden? 8 Portekizli futbolcu daha meşhurdu Yunanlılara göre. Fakat Yunanların takım yardımlaşması daha iyiydi. Grup içinde bizde bireysellik vardı. Teknik olarak biz iyiydik, fakat onlar kollektif futbol anlayışını daha iyi yansıttılar. 2006 Dünya Kupası'nda da iyiydik. Brezilya'da futbol hayattır, Avrupa'da biraz daha farklıdır. Milli takım renklerine daha fazla değer vermek gerekiyor. Milli marşı birlikte söylemek, pozitif elektrik vermek, milli marşla rakibin karşısında dimdik durabilmek önemli. Ben bu şekilde Portekiz'de başarılı olduğumu düşünüyorum. Bütün metotlara güvenirim. Fakat bazen sonuç vermeyebilir. Her zaman ikinci plan olmalı. Ön görmedik bir şey olursa kendimizi hazırlarız ve bir fırsat varsa onu değerlendirmek için bekleriz. Harekete geçmezsek hiçbir şey olmaz.''
''TÜRK FUTBOLU BREZİLYA'YI ANDIRIYOR''-
Brezilya Milli Takımı ile Dünya Kupası kaldırma başarısı gösteren ve Avrupa Şampiyonası'nda Portekiz'in başında mücadele edecek Luiz Felipe Scolari, Türk futbolundaki oyun stilinin Brezilya'yı andırdığını kaydetti. Avrupa Şampiyonası'nda yer alan tüm takımların güçlü olduğunu ve favori bir ekip gösteremeyeceğini söyleyen Scolari, Türkiye için ise ''Aslında medya bizim bildiğimizden fazlasını veriyor. Türk futbolu, oyun stiliyle Brezilya futbolunu andırıyor. Daha iyi çalışılmış,
estetik görünümler var. Sertlik de az'' dedi.
-''TÜRK MİLLİ TAKIMI'NDAN KORKUYORUM''-
Scolari, Avrupa Şampiyonası'ndaki ilk maçlarını Türkiye ile yapacak olmalarıyla ilgili yöneltilen bir soru üzerine, şöyle konuştu:
''Tek tek oyuncu söylemem doğru olmaz. Tüm Türk Milli Takımı'ndan korkuyorum. Futbol takım oyunudur. Demek ki 2006'daki problemler çözüldü ve Avrupa Şampiyonası'ndalar. İlk maçta alacağımız iyi bir sonucun bizim adımıza güzel olacağını düşünüyoruz. Güçlü bir ekiple maç yaparak başlamak her zaman zorluk yaratır. Başka bir ekibe karşı olsak belki daha rahat olabilirdik, ama Türkiye şu anda bizi korkutuyor. Bizim Türkiye'ye saygımız ve sevgimiz çok büyük.''
Türkiye'de olduğu gibi Portekiz'de kadro seçimlerinin eleştirilere neden olduğunu ve her yerde benzer şeylerin yaşandığını anlatan Brezilyalı teknik adam, ''
Kadro tartışmalarının olmaması mümkün değil. Herkesin favori ilk 11'i var zaten. Fakat teknik direktör olarak biz bu görevi icra ettiğimiz için, kadroyu biz seçeceğiz. Sonuçlara göre yorumlar sonra yapılır'' ifadelerini kullandı.
Manchester United'da başarılı bir
sezon geçiren Christiano
Ronaldo gibi kaliteli bir oyuncuya sahip olduğu hatırlatılarak, bu oyuncuya kulübündekine benzer bir serbestlik verip vermeyeceğinin sorulması üzerine Scolari, ''Önce Fatih Terim'e sorun bakalım, serbest bırakacak mı onu'' derken, ''Her ülkenin kendine ait bir futbol anlayışı vardır.
İngiliz mantığında çok iyi bir oyuncu ve serbestlik tanınıyor. Ama aynı şeyin Portekiz Milli Takımı'nda olacağı anlamına gelmez'' diye konuştu.
Ayrıca, Portekizli bir gazetecinin, 2004 Avrupa Şampiyonası'nda final oynayan Portekiz takımındaki ruh ile Türk Milli Takımı'ndaki mevcut ruhu çok benzettiğini belirtmesi üzerine Scolari, ''Türkiye büyük bir ihtimalle bunu gösterecek. Tabii ki bizim aleyhimize olan bir durum. 2004'te takım ruhumuz vardı ve kenetlenmiştik. Şimdi aynı ruh Fatih Terim'in arkasında. İşimiz güç olacak'' dedi.
AA