Türkiye, bu
sezon Avrupa kupalarında göstereceği ortalama bir performansla iki sene sonra altı
takımla temsil edilmeye yakın gözüküyor. Ama bu ön
eleme turunda, G.Saray veya
Beşiktaş'tan birinin beklenmedik vedası, 6 takım umudumuzu suya düşürebilir.
2009-2010 sezonunu 34 bin 450 puanla kıta 11'incisi olarak tamamlayan Türkiye'nin, 2012-13'te Avrupa'ya 6 takımla gidebilmesi için 9. sıraya tırmanması gerekiyor. Eğer Türkiye 2010-11 sezonunu Avrupa dokuzuncusu olarak tamamlarsa, 2012-13'te Ş.Ligi'ne 2,
Avrupa Ligi'ne 4 takım gönderebilecek.
Türkiye'nin 2010-11 sezonunu ilk 9'da tamamlama şansı yüksek. Çünkü bu yıla Türkiye'nin üstünde giren
Romanya (iki yarı finalist takım çıkarmak gibi) olağan dışı başarılara
imza atmazsa sezonu 5-6 basamak aşağıda bitirecek.
Geçme ihtimalimizin yüksek olduğu diğer
ülke Hollanda ise sezona bizden yaklaşık 1,500 puan geride giriyor ve bizim de dokuzuncu basamağı onlara kaptırmamak için tek yapmamız gereken bu yıl Hollanda'dan 1,500 puan daha az toplamamak.
Bu yıl Avrupa kupalarında 6 takımla temsil edilen Hollandalılar'a nazaran bizim 5 ekiple yarışıyor olmamız da (toplam puanımız beşe bölüneceği için) bir avantaj bile sayılabilir. Bizi dokuzunculuk yolunda Hollanda'nın gerisinde bırakacak sürprizse G.Saray ve Beşiktaş gibi Avrupa Ligi gruplarında olmalarına kesin gözüyle baktığımız takımların
ön elemelerde
kaza yaşamaları olabilir.
Bu açıdan da 3. ön eleme turu ilk maçlarında beraberlikler alan G.Saray ve Beşiktaş'ın rövanş maçları bizim açımızdan büyük önem taşıyor.
Diğer ön eleme yarışçısı Fenerbahçe'yse Young Boys'a elense bile Avrupa Ligi dördüncü ön elemesine geçeceği için, sarı-lacivertlilerin Türkiye'ye gerekli puanları kazandırma şansı devam edecek.
Milliyet