Tecrübeli
oyuncu, 8 yıl boyunca Ada'da sergilediği
futbolun karşılığını tribünleri dolduran futbolseverlerin alkışlarıyla aldı. İngilizlerin Tugay'a göz yaşartan vefasını izlerken,
Galatasaray'da başarıdan başarıya koşan yıldızların yaşadıkları bir kez daha içimizi burktu.
Premier Lig'in son haftasında Blackburn'ün, W.Bromwich ile oynadığı maçın ardından sahaya çıkan 39 yaşındaki
Tugay Kerimoğlu, 29 bin
seyircinin önünde aktif futbol yaşamına nokta koyuyordu. Karşılaşmanın 0-0 tamamlanmasından 5 dakika sonra kızı Melisa ile el ele tribünleri selamlayan başarılı ismi, yüzlerinde Tugay maskesi olan binlerce seyirci dakikalarca ayakta alkışlıyordu. Taraftarlar, 'Türk lokumumuz hoşça kal' tezahüratları yaparken, oğlu Berke'yi de yanına alarak tribünlere koşan Tugay'ın
takım arkadaşları kendi çocuklarıyla ona eşlik ediyordu. Bu arada stattaki dev ekrandan Tugay'ın
veda cümlelerini içeren bir video
klip gösteriliyordu.
Tugay'a
İngiltere'de böyle bir muamele yapılırken bir dönem Galatasaray'da yan yana mücadele ettiği takım arkadaşlarına bir güleryüz bile çok görüldü. Bunun en bariz örneği
UEFA Kupası ve Süper Kupa zaferini son gören Hasan Şaş'ın maruz kaldığı olaylar. Hayal kırıklığıyla geçen koca bir sezonun faturası hemen ona kesildi. Büyük başarılara
imza atan son kahraman, el üstünde tutulması gerekirken havaalanında kafasına cep telefonuyla vuruldu. Hasan'ın, "Kafam değil; ama kalbim çok acıyor." açıklaması, yaşadığı hayal kırıklığının belki de en güzel anlatım şekliydi. UEFA ve Süper Kupa'yı Sarı-Kırmızılı kulübün müzesine taşıyan birçok ismin nasıl gönderildiği de herkesin hafızalarında.
POLAT YÖNETİMİ, GECİKEN ÖDÜLLERİ VERİYOR
Efsane
kaptan Bülent Korkmaz, Milli Takım kampındayken Cim Bom'dan ayrılacağını basın yoluyla öğrenmişti. Başkan
Özhan Canaydın'ın, "Bülent'e ulaşamıyoruz." açıklamasına kaptanın verdiği, "Fransa'da Ribery'yi bulanlar beni Florya'da mı bulamadı?" cevabı son derece manidardı. Yönetim cephesinden
timsah gözyaşlarının döküldüğü en son vaka,
Hakan Şükür'le yolların ayrılmasıydı. Türk futbolunun yaşayan
efsanesiyle, şampiyonluğun ve Başkan Adnan
Polat'ın, "Hakan ne zaman isterse o zaman futbolu bırakır." açıklamasının daha mürekkebi kurumadan ipler koparıldı.
Suat Kaya, Arif
Erdem,
Hakan Ünsal,
Okan Buruk,
Ümit Davala da Ali Sami Yen'de
taraftarlara el sallayamadan sessizce kayboldu. Oysa Tugay Kerimoğlu, B.Rovers'ta ne bir
kupa kaldırdı ne de büyük bir başarıya imza attı. Sadece oynadığı 8 yıl boyunca
formasının hakkını verdi. Tugay'ın vedasını da, Avrupa'da tarih yazanların onur kırıcı ayrılıklarını da tarih elbet bir gün yazacak. Altın kupalara imza atan efsaneleri gerektiği gibi yolcu edemeyen Galatasaray, şimdi onları birer 'teneke' plaketle onurlandırmanın peşine düştü.
Kulüp, 2000 yılında kazanılan UEFA Kupası için yarın
kutlama gecesi düzenleyerek bir anlamda gönül almaya çalışacak. Kulüp başkanı Adnan Polat'ın Galatasaray Adası'nda organize edeceği geceye, UEFA Kupası'nı kazanan
futbolcular,
teknik heyet ile dönemin kulüp başkanı
Faruk Süren katılacak. Yıllarca yeşil sahalarda fedakârlıktan kaçınmayan bu yıldızlar, son kez
yönetimin değil, Galatasaray Kulübü'nün çağrısına
kulak verecek.
Hakan Şükür: İnşallah bize yapılanlar herkese
ders olur
Son dönemlerde her şeyde olduğu gibi futbolda da birçok güzel değerimizi kaybettik. Hoşgörünün, sevginin, başarının değerini bilmek, bizim için çok önemli. Şu an bunları ne bilen var ne de hatırlayan. Kısır çekişmeler, günlük tartışmalar almış başını gidiyor. Tugay'ın veda ettiği kulüpte bir dönem ben de oynadım. Onların futbolculara olan yakın ilgisini biliyorum. Tugay'a böyle bir
jübile yaptıkları için teşekkür ediyorum. İnşallah bu yapılanlar bize iyi bir ders olur.
Türkiye, son dönemini oynamaya gelen verimsiz yabancılar yerine kendi öz çocuklarına sahip çıkmalı.
Görüşler
Bu saatten sonra ne jübile, ne başka bir şey bekliyorum
Bu tamamen İngiltere ile Türkiye arasındaki kültür farkı. Biz de Galatasaray'da büyük başarılar kazandık ve yıllarca top koşturduk; ancak gönderiliş şeklimiz gerçekten çok kötü oldu. Ancak bu saatten sonra ne jübile ne başka şeyler bekliyorum. Ama inşallah bizden sonra başarı kazananların gönderiliş şekli bize benzemez.
İngiltere ile aramızdaki en büyük fark, saygı kavramı
İngiltere ile aramızdaki fark bence saygı. Saygı, kültür ve sevgiyi de kapsayan bir kelime. İnsanlar orada Tugay'ın oynadığı futbola ve kendisine saygı duyuyorlar. Ama bizde bu yok. Oynarken çok iyisiniz. Ancak kötü gününüzde saygıyı geçtik, güzel bir hareket dahi göremiyoruz.
İnter'de yedek oturdum; ama ilgi had safhadaydı
Türkiye'de futbolculara sadece sahada işini yapan işçiler olarak bakılıyor. Ne zaman onların manevi yönden onore edilmesi gündeme getirilse kazandıkları paralarla bu duygu ortamı karartılmaya çalışılıyor. İnter'de de oynadım. Birçok maçta yedektim. Ancak hem saha içinde hem de saha dışında inanılmaz ilgi gördüm.
Milan'a giderken taraftar beni bağrına basmıştı
Tugay'ın yaşadığı veda bana da nasip oldu.
Lazio maçından sonra Milan'a gidecektim. Taraftarlar beni de dakikalarca alkışlamıştı. Ancak Galatasaray'a ne ikinci dönüşümde ne de hoca olarak ilgi görmedim. Ben
Ümit Milli Takım'da hocalık yaparken Galatasaray çağırdığı için yardımcı antrenör olmayı bile kabul ettim.
Cim Bom'da stoper krizi
Galatasaray'da Sivasspor'la yapılacak sezonun son maçı öncesi tekrar stoper krizi ortaya çıktı. Cezalı olan Emre Aşık'ın dışında
genç milli takım kampında çapraz bağları kopan Semih'in ve sakatlığı süren Emre Güngör'ün de cumartesi günü oynama şanslarının bulunmadığı açıklandı. Teknik Direktör Bülent Korkmaz'ın Mehmet Topal'ı
Beşiktaş maçında olduğu gibi stoperde görevlendireceği, yanına Hakan Balta'yı da kaydırarak solda
Volkan Yaman'a şans vereceği belirtildi. ZAMAN