Ünal Aysal'ın bulunduğu her herde ve her fırsatta gazeteciler hep aynı soruyu soruyor. "Ünal bey acaba Fenerbahçe'nin maçına gidecek misiniz?" Ünal Aysal anladığımız ve gördüğümüz kadarıyla bu sorunun karşılığında olumsuz şeyler söylemiyor. Şimdilik edinilen intiba Aysal'ın yüzyılı geçen süredir rakipleri olan Fenerbahçe'nin maçına gideceği.
Buraya kadar aslında aykırı veya acayip bir durum yok. İki kulüp arasındaki dostluğun, barışın sağlanması için gösterilen çaba taktir edilecek türden. Buna da kimsenin lafı olamaz zaten. Ancaaak, bu çabalara rağmen sanmıyorum ki iki kulüp arasında dostluk, barış sağlanabilsin. Keşke bu kadar kolay olsa. Rahmetli Özhan Canaydın'ın hem de 6-0 yenildikleri maçta Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım'ın elini sıkıp tebrik etmesi bile iki kulübün arasını düzeltememişti.
Ortada Canaydın gibi bir örnek dururken Ünal Aysal'ın Fenerbahçe - Benfica maçını gelip tribünde izlemesi işe yarar mı pek emin değilim! Söylemek istediğim şu ki kulüpler arasında ve dolaylı olarak Türk futbolunda gerçek barış sağlanmak isteniyorsa özellikle derbilerin tek bir taraftar grubu önünde oynanmasına son vermek zorundayız.
Zaten kulüp yöneticileri veya başkanlar mutlaka bir yerlerde karşılaşıp konuşuyorlar. Önemli olan yanlış uygulamalar sayesinde birbirlerinden uzaklaştırılan taraftarların yakınlaştırılması. Bu açıdan Aysal'ın Fenerbahçe maçına gitmesi bana çok fazla umut vermiyor. Evet Aysal Fenerbahçe'nin maçına gitsin bu iyi bir gelişme, ancak derbilerin kapıları da iki takımın taraftarına birden açılsın. Asıl bunu yapabilirsek futbolda gerçek barışı sağlarız...
Mehmet Şentürk
Samanyoluhaber.com