VAH VAH VAH

Spor yazarları, Metalist Kharkiv'e çok kötü bir futbolla 4-1 yenilerek elenen Beşiktaş'ın sahada hiçbir varlık gösteremediğini ve bunun sonucunda büyük bir hezimet yaşadığını yazdılar.

VAH VAH VAH

Spor yazarlarının Beşiktaş değerlendirmelerinden derlediğimiz özetler: Güven Taner (Star): Vah Vah Vah! Beşiktaş kendi evinde 1-0'dan ötesini bulmakta zorlanmış, o işi başaramamıştı. Orada daha da zorlanırdı. Bunu hiç aklından çıkarmamalıydı. Rakibin çok hızlı oynayabildiğini bilmeliydi. Adamlara iki farklı galibiyet gerektiği için zamanı iyi değerlendirmeye çalışıp, hız silahlarını hemen kullanmaya girişeceklerini hiç aklından çıkarmamalıydı. Alan daraltamadı. Adam kollayamadı. Resmen çaresiz kaldılar. Metalist 16'da birinciyi atıp yarışı eşitledi, 26'da ikinciyi bulup öne geçti. Artık golü arama zorunluluğu Beşiktaş'taydı. Maç boyunca ne temposu, ne organizasyon becerisi ne bireysel patlamaları oldu Beşiktaş'ın. Beşiktaş'ı savaşamayan, tempolu rakibe karşı duruş yöntemlerini bilemeyen, hücumda ustalaşmamış ve çok acıdır; kendini ünlü, önemli, star sayan oyuncularından verim alamayan bir takım olarak gördük dün. Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam zengin saydığımız kadrosunda rotasyonla görevlendirmeler yapmakta haklıdır. Ne var ki dünkü gibi bir eleme gününde verimde en öne çıkmış, en oturmuş onbiri ile oynamalıydı. Ama görük ki Sağlam'ın öyle ‘sağlam' diyeceği bir onbiri henüz yok. Bu Beşiktaş ile sadece, temposuz, mücadele düzeyi düşük Süper Lig'de oynamak daha iyi! Atıf Keçeci (Zaman): Tur Yerine Hüsran Ofansif yönden rahatsız edeceğini bildiğin bir rakibe karşı birbirine alışmış futbolcularla oynamak gerekmez miydi? Beklendiği şekilde rakip başlama düdüğü ile birlikte gol arayışlarını toplu hücuma çıkışla net gösteriyordu. Öyle ki ilk 10 dakika içerisinde 5 korner kullandılar. Siyah-Beyazlı takımımız rakibi bozma adına çıkışlarında erken müdahaleyi beceremeyince oyun Metalist'in kontrolüne geçti. Siyah-Beyazlı futbolcuların kazanmak adına hiçbir gayretleri yoktu. Buna karşılık rakibin aynı anlayışı sahaya futbol becerisi olarak yansıtması kendilerine gruplara katılma şansını getirdi. Beşiktaşlı yöneticilerin, rakibin Papa Gueye, Devic ve Jackson'un maliyetlerinin 400'er bin dolar olduğunu hesaba katıp kendi aldıkları 4'er milyon Euro'luk futbolcularını kıyaslamalarında fayda görüyorum. Uçakla dahi 7 saatte ulaştığımız Kharkiv'de bu hezimeti yaşamamalıydık... Sanlı Sarıalioğlu (Yeni Şafak): Yüzüm Kızardı Ertuğrul hoca maçtan önce, "Gol atmak için oynayacağız” dedi. Lafla peynir gemisi yürümez. Uygulama önemli. Sen çift ön libero tek santrfor oynadığın sürece işte böyle karşı kaleyi rüyanda görürsün. Ayrıca çift ön libero oynayarak kaleni sağlama aldığını mı sanıyorsun? Ne oldu, ilk yarıda iki golü ağlarında gördün. İki ön liberodan hiç değilse birinin ofansif yönü olsa haydi yine neyse. Ne Cisse ne de Kurtuluş karşı kaleye yan gözle bile bakmayan oyuncular. O zaman nedir bu inat? Kurtuluş'u orta alanın sağına Holosko'yu Bobo'nun yanına kaydırıp Delgado'yu iki santrforun arkasında oynatarak 4-3-1-2'ye dönemez miydin? Hayır Sağlam hiçbir şey yapmadan aynen tribündeki bizler gibi izledi. Tek hamlede bulunmadı. İkinci golde olduğu gibi üçüncü golde de Zapotocny başrol oyuncusuydu. Göklere çıkardık Beşiktaş'ı aldı, dibe oturttu. Aslına bakacak olursak Beşiktaş da ayakta kalabilen tek oyuncu yoktu. A'dan Z'ye hepsi berbattı. Bir takım tümüyle böylesine iflas eder mi? Hocasıyla futbolcusuyla Beşiktaş bir utanç tablosu çizdi. Benim tribünde yüzüm kızardı. Onlar ne düşünüyorlar doğrusu çok merak ediyorum. Korkut Göze (Hürriyet): Hesabını Sorun! Beşiktaş'ın ilk dakikalarda yaşayacağı sıkıntıları sevgili Ertuğrul Sağlam'ın da bilmesi gerekirdi. Oyun başladıktan bir kaç dakika sonra Beşiktaş'ın yaşadığı paniği gördüm. Ve anladım... Beşiktaş dersini gerektiği gibi çalışmamış. Hani söylerler... Çıkmayan candan umut kesilmez. Hadi canım. Ayakta kalan, yere sağlam basan tek Beşiktaşlı gösterin, kaybolan umudumu tazeliyeyim... Beşiktaş savunması ilk kez böylesine çabuk oynayan, fizik gücünü böylesine etkili kullanan bir rakiple oynadı. Ve sonucu gördünüz. Dünkü skora bakarken Lucescu'nun sözleri aklıma geldi. Ne demişti ve nasıl bir yorum yapmıştı Metalist için? Güçlü bir fiziği var. Ve dikkat edin çok çabuk oynuyorlar. Bu yenilginin suçlusunu ararken, geniş kapsamlı bir araştırma yapmanın gereğine inandım. Nasıl mı? En kral yerlisinden başlayıp, en pahalı yabancısına kadar bir kalite araştırması yapılmasını... Bu arada teknik kadronun çapı için de bir soruşturma açılmasını öneriyorum. Turgay Demir (Fotomaç): Metal Fırtınası! Bu maç için her şey söylenebilir ama Beşiktaş turu hak etti denilemez. Daha çok isteyen, daha iyi hazırlanan ve elindeki kozlarını daha iyi kullanan, yani hak eden kazandı. İlk dakikalarda rakibin halini hatırını sormaktan öte gitmeyen iki atağımızın ardından maç Metal Fırtınası'na döndü! Konya ovasında gezermişçesine rahat dolaşan Coelho bir gol atıp bir de asist yapınca Zapo ona yapışması gerektiğini anladı. Öbür taraftan büyük bir strateji hatası vardı Beşiktaş cephesinde. Savaşması gereken bir deplasmanda en çok Nobre'ye ihtiyacı vardı Kartal'ın. Ama Nobre ilk dakikada sahada olmalıydı, 66. dakikada değil! Bu maçı kafasında oynamamıştı Ertuğrul Sağlam. Oynamışsa da yanlış oynamıştı. Metal Fırtınası romanını yeniden yazmaya çalışan Kharkiv önünde şanstan başka sığınacak limanı olmayan Beşiktaş, o şansı yanında bulduğu için bir golle turu geçme limitinde kalabildi. Geçmiş olsun. Not: Elindeki kadroyu doğru kullanmayan Ertuğrul Sağlam için çok sıkıntılı bir dönem dün gece itibariyle başlamış oldu. Bundan sonra işi zor. Vedat Okyar (Vatan): Erken Terhis! Sezon başını hatırlıyorum. Ertuğrul demeç veriyor. Bu sezon çıtayı yüksek tuttuk, hem dışarıda hem içeride zirve yapacağız. Sözüm ona çıtayı yüksek tuttuk diyordu. Ertuğrul kardeş Çıtayı yüksek tuttun da üstünden atlayamadın. Çıtanın altından yürüyerek geçtin. Senin kenardaki korkunu gözlerinden okuyorum, gözlemliyorum. Ertuğrul, önlem oyunu öbür tarafta oynamaktan geçiyordu. Rakip sahada tutmak, bir tek Nobre'yle olur idi, onu yanında tuttun. Yanlış başladın. En azından 2. yarı Nobre'yle başlasan 1 gol seni Avrupa'da tutabilirdi. Zapo'ya iyi dedik, 3 gün yaşadı. Demek ki ayıbını Sivok kapatıyormuş. Zan'la bir eşleştiler, ikisinin nikahından burunsuz çocuk doğar. Böyle bir felaket olmaz. Merak ediyorum Bu çocuklar maçtan önce hafif alkol mü aldılar? Utandılar, utandırdılar. Tabii ki rakip langırt takımı değil. Vasat üstü bir takım da değil. Öleceğim aklıma gelirdi de, Beşiktaş takımının bu rakibe karşı bu kadar kepaze olacağı aklıma gelmezdi. Perşembenin gelişi, cumartesiden tescilliymiş. Bu takım bu sıkıntıyı nasıl atlatır? Bana göre zor. Herkesin ayrı telden çaldığı orkestra iyi ses vermez diye düşünüyorum. İlker Ateş (Fotomaç): Ayıp Kere Ayıp Böylesine kişiliksiz ve utanç verici futbolla Beşiktaş'ın bozguna uğraması son derece normal. İkinci sınıf bir Avrupa takımı karşısında galiba tam sevindirici bir olay var. O da maçın yarım düzinelik bir bozgunla bitmemesi. Adamlar Beşiktaş'a futbol dersi verdi. Skor avantajını ellerine geçirdikten sonra asla oyundan düşmediler. Ukrayna takımı maçın ilk yarısında bulduğu iki pozisyonu golle süsledi. 40 metreden gol yemek ayıpların en büyüğü idi. Yere göğe sığdırılamayan Zapo iflas etti. Gökhan Zan, oyuncu değil seyirciydi. Bu Cisse, çıtkırıldım futboluyla nasıl milyon euro'lar alıyor anlamış değilim. Delgado teslim bayrağını çekti. Bobo, buharlaşıp atmosfere karıştı. Beşiktaş bu skandal futbolla sabaha kadar oynasa 10 gol yer, komik durumlara düşerdi. Ertuğrul Sağlam'ın ikinci yarıdaki hamleleri de hiçbir işe yaramadı. Bu utanç gecesi için yazı yazmak bile utanç verici bir şey. Fatih Doğan (Fotomaç): Bayram Hediyesi! İnönü'de Beşiktaş 1-0 kazanırken bile rakibin neler yapabileceğini gördük. Ama siyah-beyazlı takımın yaptıkları daha doğrusu yapamadıkları bizim için sürpriz oldu. Böyle vasat bir mücadele dünyanın neresinde görülmüş. Cisse, mangalda kül bırakmayan Tello, kaptan Delgado nerede? Bu mudur milyon dolarları alırken ortaya konulan tecrübe. Zapatocny ile Gökhan arasında bir uyumsuzluk var. Savruk dediğimiz Sivok'u bu kadar arayacağım hiç aklıma gelmezdi. İbrahim Üzülmez olsa, Nobre ile başlasa farklı mı olurdu diye sesli düşünebiliriz. Ama dün Beşiktaş çok kötüydü, kalecisinden forvetine, hocasına kadar. Bu yüzden bu maç böyle hüzünle sonuçlandı. Daha ağır fark yaşanmaması bizce tek teselli oldu. UEFA artık bitti ve bu maçtan, elenişten alınacak dersler var. Bir de bende bazı oyuncuların sorumluluk paylaşmadığı düşüncesi hasıl oldu. Umarım bu noktada yanılgıya düşmüşümdür!

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER