"
Fenerbahçe 1 hafta sonrasını bile planlamıyor. Bu anlayışta
Capello gelse 3 hafta sonra
döner Transfer bana kalsa
Alex hariç tüm
yabancıları satardım. Tugay'ı alsak sorunlarımız çözülürdü"
Kaçan
şampiyonluk ve kalçasından geçirdiği
ameliyat sonrası Fenerbahçe ile yolları ayrılan
teknik direktör
Christoph Daum, dinlenmekte olduğu Köln'de evinin kapılarını SABAH'a açtı. Dost acı söyler diyen Daum, Fenerbahçe'yi ve yaşadığı 3 yılı anlattı... "Fenerbahçe'de çok güzel günler geçirdik. Saygı duyulacak bir caima ve başkana sahipler. Benim geldiğim ilk sene her şey mükemmeldi. İkinci yıl sorunları çıkmaya başladı. Üçüncü yıl ise hiç iyi değildi. Yönetimin ve taraftarın büyük hayalleri vardı. Bunları gerçekleştirmek için plan yapılması gerekiyordu. Ama Fenerbahçe yarını düşünüyor, bir hafta sonrayı bile değil. Böylesine kaygılar ve sınırlı planlar arasında, istenen hedefe ulaşmamız mümkün değildi. Bu anlayışta Capello da gelse üç hafta sonra döner. Yapmak istediğiniz plan için uyum bulamıyorsunuz. Üç yıllık bir
anlaşma ve sabırlı gelişimle belki bir şeyler başarılabilir. Bir gün Aziz Beyle konuştuk. 'Bu
oyuncu kadrosu ile Şampiyonlar Ligi'nde başarı beklemeyin' dedim. 'Olmaz' diye
cevap verdi. 'Bu bizim rüyamız" dedi. O zaman iyi oyuncular alalım' dedim. Cevap gelmedi."
2 STOPER İSTEDİM, ALINMADI
"Futbol
takımları sağlam evlere benzer. Defans temeldir. Giriş katı orta saha,
çatı ise forvet. Bizim defansı yapıp temeli atmamız gerekiyor. Ama Türkiye'de
transfer denince forvet anlaşılıyor. Devamlı forvet aldık. Temelimiz yok ki, nasıl başarılı olacağız. Geçen
sezon başında iki stoper alınmasını istedim. Luciano'yu gönderip, Portekizli Meira ve Zaragoza'da oynayan Arjantinli Milito'yu almak istedim. Yapamadık. 'Luciano kalıyorsa yanına Bordon'u alalım' dedim. O da olmadı. İki Brezilyalı iyi anlaşabilirlerdi."
ALEX HARİÇ HEPSİNİ SATARIM
"Bu noktada transfer bana kalsaydı, Alex hariç tüm yabancıları gönderir, 5 yeni oyuncu alırdım. 30 milyon euroluk transfer bütçesi ile büyük işler yapabilirdim. Fakat yönetimin kendine yakın menajerleri var. Onların oyuncularını
tercih ettiler. Sadece yabancılar değil. Türk oyuncularımızın da kaliteli olması gerek.
Hamit, Yıldıray, Nihat kaliteli Türkler. Bu oyuncuları almaya çalışabilirdik. Tugay'ı da istedim. 36 yaşında ama mükemmel oynuyor. Tam bir lider. Onu alsak sorunlarımızı büyük ölçüde çözerdik."
YILDIZ AMA ORTA YAPAMIYOR
"Genç oyuncularımız gelişmek adına çaba harcamadı. Yalnız
Selçuk her uyarımızı dinledi ve kendisini geliştirmek için çalıştı. Diğerlerinde bunu sağlayamadık. Ters ayaklarını geliştirmeleri için yarım saat fazla çalışmalarını istiyorduk. Bir gün yaptılar, 2. gün ben sahadayken yaptılar, içeri geçince beş dakika sonra geldiler. İdmanların önemini anlattığımızda 'bunlar
genç takım çalışması, biz niye yapalım' diyorlardı. Kendilerini
yıldız sanıyorlar ama orta yapamıyorlar."
SANSÜR İMASINDA BULUNDU
"
Medya ile konuşmamız, tartışmamız mümkün olmadı. Çünkü Aziz Bey bunu istemedi.
FB TV tek taraflı yayın yapıyordu. Orada herşey tozpembe. Bir süre sonra oyunculara sınırlama getirdim. Herkesin bir sponsoru var ve onları TV'de göstermek için uğraşıp duruyorlardı. Ama Fenerbahçe'nin bir
markası var;
Fenerium... Bizim bu marka için çalışmamız gerekiyordu. Sonuçta ne ben derdimi anlatabildim, ne medya beni anlayabildi."
Bu saatten sonra bana kim inanır?
F.BAHÇE'DEN ayrılmayı kendisinin istediğini belirten
Alman hoca şöyle konuştu: "Kontratım vardı, kalabilirdim. Ama
futbolcular takımı başkanın mı, benim mi yaptığımı sorgulamaya başladılar. İlk 11'i açıkladığımda birisi gelip "Bu kimin kararı" dedi. "Benim" diye cevap verdim ama oyuncunun aklına bu fikir girmişse kalmanın anlamı yok. Aziz Bey bana telkinde bulunmadı.
Erciyes maçında "Deniz'i değiştirin" diye bağırdı. Herkes duydu. Deniz iyi oynamıyordu, zaten değiştirecektik. Ama bu şık olmadı. Bu saatten sonra 'takımı ben yapıyorum' desem kim inanırdı."
İstanbulspor'u alın dedim, çekindiler
YABANCI oyuncu kısıtlaması nedeniyle Türkiye'ye genç yabancı getiremediklerini söyleyen Daum, "17-18 yaşındaki oyuncuyu getirip, gelişmesine katkıda bulunursanız, hem para, hem de başarı kazanırsınız. Bunu yapmak için Aziz Bey'e İstanbulspor'u almasını
tavsiye ettim. Fiyatı da cazipti. Tespit edeceğimiz gençleri getirip, burada oynatabilirdik. Yararlanacaklarımızı da sonra Fenerbahçe'ye alırdık. 'Olmaz' dediler. 'İstanbulspor ile yapacağımız maçlara kuşku ile bakarlar' diye konuştular. Haklılar. Türkiye'de böyle düşünenler çok var" ifadesini kullandı.
Gürcan Bilgiç /
Sabah