Volkan'ı neden veliaht ilan etmedi?

Fenerbahçe’nin milli kalecisi Rüştü Reçber, sözlerine açıklık getirdi. Şimdi söz Rüştü'de...

Volkan'ı neden veliaht ilan etmedi?

Rüştü, Nakkaştepe’deki İSTEK Vakfı Okulu’nda, tedavi sürecinde birlikte çalıştığı fizyoterapist Murat Çağlar ile öğrencilerin sorularına yanıtladı. Neden kaleci olduğunun sorulması üzerine Rüştü, "Önceden amatör takımda altyapılarda futbol oynuyordum. A takım kalecisi askere gitmişti. Benim de boyum uzundu. Hocamız ’A takımda kaleci olarak oynatalım’ dedi, öyle başladım. Kalecilik işi kolay bir iş değil. Kalecilik akıllı insanın yapacağı iş değil, ama akıl işi. Böyle bir mesleğe sahibiz" şeklinde yanıt verdi. Tecrübeli file bekçisi, bir soru üzerine, "Kaleciyseniz gözünüz kara olmalı. Hiçbir şeyden çekinmemeli ve korkmamalısınız. Biraz da yeteneğiniz varsa iyi bir kaleci olabilirsiniz" dedi. VELİAHT KONUSU Rüştü, bir açıklamasında veliahtı olarak, Fenerbahçeli Volkan’ı değil de, Trabzonsporlu kaleci Tolga’yı göstermesiyle ilgili soruya, şu yanıtı verdi: "Bana sorulan soruda, ’Gelecek vaat eden kaleciler var mı’ denildi. Ben de Serkan ve Tolga’yı söyledim. Onların yaşı 19-20. Volkan’ı benim veliahtım ilan etmeme gerek yok. Volkan belli bir olgunluğa geldi, kendi stili ve yapısı olan bir kaleci. Bunu söylerken veliahtım olarak değil de geleceği olan yetenekli olan kaleciler bazında konuştum. Tabii ki Volkan da kendini kanıtlamış bir kaleci. Böyle bir olayın gündeme gelmesi pek hoş olmadı. Neticesinde bütün kaleciler, ülkemiz için Türk futbolumuz için varız." "KALECİ YALNIZ ADAMDIR" Her alanda istikrarın çok önemli olduğunu kaydeden Rüştü, kendi mesleğinde istikrarın yıllara yayılan bir olay olduğunu ifade etti. Formsuz olduğu dönemde bir kalecinin hocası tarafından dinlendirilmesini saygıyla karşılamak gerektiğini ifade eden Rüştü, "Kaleci yalnız adamdır. Gol yediği zaman ilk etapta kaleci ön plana gelir, arkasından defans. Biz bir ekip işi yapıyoruz. Gol yersek takım halinde suçluyuz, gol atarsak da takım halinde atmışızdır" dişe konuştu. Kalecinin futbolu bırakma yaşının kaç olduğunun sorulması üzerine de Rüştü, "Bu soru benim için geçerli değil. Benim için daha var. Engin İpekoğlu, 39 yaşında bıraktı. Ben de şu an 33’deyim. 5-6 senem var" yanıtını verdi. GELECEĞİYLE İLGİLİ DÜŞÜNCESİ Rüştü, şu anda geleceğiyle ilgili düşüncesinde antrenörlük olmadığını, daha çok yöneticilik bazında görev yapmak istediğini ifade etti. Konuyla ilgili soruya verdiği yanıtta Rüştü, özetle şunları söyledi: "Ben hocalık düşünmüyorum şu aşamada, ama teknik anlamda, bir yönetim bazında, bu artık hangi derecede olur, siyasi derecede olabilir veya kulüp yöneticiliği veya federasyon yöneticiliği derecesinde olabilir, ama futbolda öncelikle mantalite ve yaptırımların olduğu sınıfı seçmek istiyorum." "ÜMİT EDİYORUM FENERBAHÇE DAHA İYİ OLACAKTIR" Rüştü, sakatlık döneminde yokluğunun Fenerbahçe’de hissedildiği vurgulanarak, takımın bu dönemde neden kötü sonuçlar aldığının sorulması üzerine, şöyle konuştu: "Bu bir tesadüf herhalde. Tabii ki bizler iyi olduğumuz müddetçe faydalı olmaya çalışan insanlarız. Sakatlık geçiriyorum ve takımdan uzak kaldım. Bu arada, Fenerbahçe, camiayı, taraftarı mutlu edecek neticeler alamadı, ama 100. yılda tek düşünce camiayı mutlu edebilmek. Kişilerin yokluğu pek önemli değil. Yerimize görev yapan arkadaşlarımız vardır. Ümit ediyorum Fenerbahçe daha iyi olacaktır." "1 NUMARA DEĞİLİM" Fenerbahçeli kaleci, "Türkiye’de 1 numaralı kalecisiniz. Türkiye’de kaleci yetiştirme sıkıntısı var mı" sorusunu şöyle yanıtladı: "Biraz abarttın, 1 numara falan değilim. Ülkemizde yetenekli çok kaleci var. Bunlara şans veriliyor mu? Tartışılması gereken budur. Bakıldığında 4 büyükten 2’sinde Türk var, diğerleri yabancı. Anadolu takımlarında çoğu yabancı. Demek ki kendi evlatlarımıza pek şans veren bir mantalitede değiliz. Bu olduğu zaman Türkiye’de hiçbir zaman kaleci sorunu yaşanmayacaktır. İtalya’da olduğu gibi bazı yaptırımlar koyabiliriz, bu da yetkililerin işi." Sakatlığıyla ilgili bilgiler veren Rüştü, kendisini ameliyat eden doktorların, kopan bağıyla ilgili, "Kopan bağın bir TIR’ı çekebilecek kuvvette olduğunu söylediler, ama en ufak bir açık yakaladığı zaman da kopabilecek bir bağ. Sporcunun kendisine dikkat etmesi lazım, iyi dinlenmesi, iyi uyuması, iyi yemek yemesi lazım. En önemli şey başımızdaki çalışan insanların rotasyonu iyi yapmalarıdır" dedi. TÜRK VE İSPANYOL FUTBOLU İspanya’da kaldığı süre içerisinde, Türkiye ve oradaki mantalite arasındaki gözlemlerini de aktaran tecrübeli kaleci, şöyle devam etti: "Profesyonellik bakımından, yöneticiler ve taraftarlar arasındaki farklılıkları gördüm. Bizde biraz daha sahiplenen ve fanatikleşen bir mantaliteye sahip bir taraftar kesimi var. Tam anlamıyla profesyonel yöneticiliğimiz olmadığı da bir gerçek. Yöneticilerimiz hem zamanından hem de cebinden vererek, severek gönüllü bir şekilde bu işi yapıyorlar. İspanya’daki yöneticiler ise kesinlikle profesyonel anlamda yapıyorlar. Taraftarlar bir aktiviteye gelmiş gibi, tiyatro, sinema gibi görüyorlar. Bizde ise daha fanatik, daha hissederek yaşayarak maçı izliyor. Sevgisini aşırı bir şekilde gösteriyorlar. Bunun eğitimle de büyük alakası var, spor kültürüyle alakası var." Rüştü, İspanya’da futbolcuların işine bakış açılarının Türkiye’deki futbolcularla kıyaslamasını ise şöyle yaptı: "Oradaki futbolcuların futbolun dışındaki her problemi kulüp tarafından gideriliyor. Futbolcuya sadece futbol oynaması gerektiğini öğretiyorlar. İnanılmaz bir rahatlık var. Yaşantı olarak son derece sosyaller. Maçların iyi ya da kötü gitmesi sporcunun yaşantısında sıkıntı yaratmıyor. Türkiye’de sporcular arasında en fazla sıkıntıyı futbolcu çekiyor. Maalesef futbolcuların kafasını hiçbir zaman rahat tutamıyoruz. Bunun farklı etkenleri var. Sporcu, antrenman ve maçla yetinmiyor, birçok çevresel faktörle uğraşıyor. Yetenek bakımından Avrupa’da en üst seviyede olan bir ülkeyiz. Kafalar rahat olduğu zaman Avrupa’nın her takımında birçok futbolcu gönderebiliriz. Bu da bir süreç, bu süreçte mantalitenin değişmesi lazım." Rüştü son olarak, sakatlığı döneminde kulüpten alacaklarıyla ilgili Fenerbahçe’nin federasyona yaptığı başvuru konusundaki bir soruya, "Bu beni aşan bir soru. Şimdi kulüp yöneticilerimizin federasyonla arasında bu konuyla ilgili diyaloglar sürüyor. Bu diyalog neticesinde gereken yapılır" biçiminde yanıt verdi. Milliyet
<< Önceki Haber Volkan'ı neden veliaht ilan etmedi? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER