Castrol'ün düzenlediği organizasyonda Arsene Wenger ile karşı karşıyayız. "Galatasaray sizi yenmişti" diyorum. Hoca kahkahalar atarak, 17 Mayıs 2000'de UEFA Kupası finalinde kaybettiğini unutmuşçasına, "Ama penaltılarla. Hem biz Türk takımlarına karşı iyi sonuçlar aldık" yanıtını veriyor. Türkiye'nin 2010 Dünya Kupası'nda olmamasını soruyoruz: "Futbolda bir ülkenin başarısı kuşağın kalitesine bağlıdır. Biz Galatasaray karşısında final oynadığımızda son derece genç ve iyi bir kuşak vardı. Ama aynı kuşak şu anda yok" diyor. Fransız teknik adam sözü EURO 2008'de yarı final oynayan Milli Takımımıza sözü getiriyor: "Türk Milli Takımı 2008'de son derece iyiydi. Ama en önemlisi olağanüstü bir teknik adamı vardı. Fatih (ifadesi böyle) o turnuvada çok büyük işlere imza attı ve tartışmasız Euro 2008'in en iyi teknik direktörüydü". 'FATİH NE YAPIYOR?' Ardından soruyor: "Sahi Fatih ne yapıyor?" Yanıt gecikmiyor: "Finallere gidemeyince görevi bıraktı". Kurt hoca şaşırıyor: "Fatih çalışmıyor mu?" Fransız teknik adam sanki kendisi bir haksızlığa uğramış gibi bir yüz ifadesine bürünüyor. Sırada Premier Ligi'n büyük takımları için adı geçen Arda Turan var. "Galatasaray kaptanını tanıyor musunuz?" sorusunu yönelttiğimizde 'Herhalde biliyorum' tarzında bir bakışla "Evet onu EURO 2008'de seyrettim" yorumu geliyor. Ama Arda ile ilgili şüpheli ve temkinli bir cümle kuruyor: "Arda çok yetenekli görünüyor, ama daha yeteri kadar olgunlaşmadı."