" yorumu yine gündeme geldi.
Bilica örneğinde olduğu gibi Türkiye'nin içinde
transferi gerçekleşen
yabancı futbolcular da oluyor.
Anadolu kulüplerinde bunun örneği üç büyüklere oranla çok daha fazla. Kısacası Türkiye'de oynadıkları futbolla İstanbul'un yolunu tutmayı başarabilen
futbolcular da yok değil. Şimdi yeşil sahalarımızda son 15 yılda
ülke içinden İstanbul'a geçen yabancı futbolcuları bir hatırlayalım:
1994-95
sezonunda Sarı Boğa lakabıyla
Bursa- spor'dan alınan ama sezon öncesindeki
TSYD Kupası maçında sakatlanıp yalnızca 1 gol atabilen Danimarkalı
yıldız Frank Pingel talihsiz bir örnek gibi duruyor. Yine F.Bahçe'nin 1995-96 sezonunda bu kez G.Antepspor'dan aldığı
Boşnak yıldız Elvir Boliç, Sarı-Lacivertli takımın mutlu sona ulaşmasında önemli gollere
imza atmıştı.
Kocaelispor'dan alınan Moshoeu ile Bursa- spor'dan alınan Elvir Baliç de belli dönemlerde çok üst düzey form tutmuşlardı. Nitekim Elvir Baliç,
rekor bir ücretle
Real Madrid'e satılmıştı. Gaziantepspor'dan alınan Johnson, ilk sezonunda değil ama sonrasında
Fenerbahçe taraftarının unutulmazları arasına girmeyi başarırken, Yaw Preko ise hayal kırıklığı yaşattı.
Kocaelispor'dan gelen Mert
Meriç de Fenerbahçe'nin 2000-01 şampiyonluğunda katkı yapmıştı.
İstanbulspor'dan alınan Petkov vasatın altında kalırken, Ankaraspor'dan gelen Wederson da ilk yılını başarılı, bu sezonu ise kötü geçirdi. Hiç kuşku yok ki ülke içi yabancı transferlerin arasında en başarılısı 2003 yılında Trabzonspor'dan Marco olarak gelen ama sonrasında
A Milli Takım'ın Mehmet'i olan
Aurelio idi.
Galatasaray'ın ülke içi yabancı transfer oranı daha düşük. 1994-95 sezonunda Kocaelispor'dan gelen ama tam bir fiyaskoya dönüşen Kuzmanovski ile açılan
seri daha sonra nispi bir katkı sağlayan ve Gaziantepspor'dan alınan Batista ile devam etti. Ardından Fenerbahçe'den gelen Revivo ile Baliç bekleneni veremeyen isimler oldu. 2005'te yine Sarı-Lacivertli kulüpten alınan
Tomas ise Galatasaray'da unutulmazlar arasındaki yerini aldı. İstanbulspor kökenli Alioum Saidou da vasatı aşamayanlar arasındaydı.
Beşiktaş'ta 1999-2000'de İstanbulspor'dan alınan Sead Halilagiç, orta karar bir
oyuncu olarak kaldı. 100. yıl şampiyonluğunun mimarlarından birisi ise Kocaelispor'dan gelen Kaan Dobra oldu. 2005-06'da ise
Gençlerbirliği etiketli iki yabancı Mısırlı
Ahmed Hassan ile Süleyman Youla da beklentileri tam olarak karşılayamadı. Alınan isimler arasında belki de en kötüsü Trabzonspor'dan gelen Çek futbolcu Jun'du. 2006'da Fenerbahçe'den gelen
Mert Nobre ile 2007-08'in devre arasında Manisaspor'dan gelen Filip
Holosko ise tam isabet olarak değerlendirilebilirler. ZAMAN