Uzaklardan, çok uzaklardan eski bir dosttan ses geldi yıllar sonra...
Kuzey Atlantik'in ortasında bulunan 300 bin nüfuslu
küçük ada
İzlanda'da yaşanan
ekonomik krizle hatırladık onu. Türkiye'de hâlâ hatırlanmanın mutluluğu vardı sesinde... Geçtiğimiz günlerde Türkiye'de birçok gazetelerin ekonomi sayfasında ve aralarında "cnnturk.com, hurriyet.com.tr, ntvmsnbc" gibi ciddi haber sitelerinde, "İzlanda Milli Takımı Teknik Direktörü Eyjolfur Sverrisson, karşılaşma için gittikleri Hollanda'da beş parasız kaldı." şeklinde haber yapılınca, 40 yaşındaki İzlandalıyı arayıp, durumunu öğrenmek istedik.
"Sizin beni bulmanız
tatlı bir
sürpriz oldu." diye söze başlayan
Beşiktaş'ın eski yıldızı Eyjolfur Sverrisson, Türk medyasında hakkında çıkan, "İzlanda
teknik direktörü ATM önünde parasız kaldı" şeklinde haberleri kendisine aktardığımızda kahkahayı patlattı. Finans kriziyle batan İzlanda'nın vatandaşı olan Sverrisson,
ülkenin zor günler yaşadığını; ancak kendisinin milli
takımındaki hocalık görevini bir yıl önce bıraktığını söyledi.
1994-95 sezonunda Beşiktaş'ta
forma giyen ve
şampiyonluk yaşayan Eyjolfur Sverrisson, 2005-2007 yılları arasında İzlanda Milli Takımı'nı çalıştırdığını ifade ederek, "Ne Hollanda'ya gittim ne de İzlanda'nın hocasıyım. Bu haber gerçekten çok
komik. Çok
şükür param da var. Geçen sene ekim ayında görevimden
istifa ettim. Benden sonra Ólafur Jóhannesson
teknik direktör oldu ve halen görevinin başında." yorumunu yaptı. İzlanda'da büyük bir ekonomik kriz olduğunu ve futbolun da kötü etkilendiğini ifade eden Siyah-Beyazlıların eski yıldızı, "Şu anda ülke iflasın eşiğine geldi. Büyük bankalar battı. Zor günler yaşıyoruz. Benim ise maddi durumum iyi. Futbolculuk yıllarımda belirli bir birikim yaptım. Gereksiz harcamalar yapmadım. Bu bana fazlasıyla yetiyor. İzlanda'nın bu kötü günleri aşacağına inanıyorum." diye konuştu.
Keşke oğlum Holmar da Beşiktaş forması giyse
İngiltere Premier Ligi West Ham'ın PAF takımında oğlunun forma giydiğini belirten 40 yaşındaki Vikingli, onunla gurur duyduğunu söylemeden edemiyor. 18 yaşındaki oğlu Holmar'ın defansta ve orta sahada oynadığını söyleyen Sverrisson, "Onun yetişmesi için çok çaba gösterdim. Geçen sene
Bayern Münih, oğlumu
transfer etmek istiyordu ama West Ham daha iyi bir
teklif yapınca Londra'ya gitti. Bir gün Beşiktaş'ta forma giyerse çok hoş olur. Eminim onu Siyah-Beyazlı formayla görmek beni çok heyecanlandıracak." diye konuşuyor.
Sergen hâlâ at yarışı oynuyor mu?
Türkiye'de Beşiktaş formasıyla güzel günler geçirdiğini söyleyen Sverrisson, eski takım arkadaşlarıyla ilgili bize ilginç sorular sordu. Önce "Sergen ne yapıyor, hâlâ at yarışı oynuyor mu?" diye espri yapan İzlandalı
futbolcu, Fulya'daki sıcak ortamı başka bir yerde yaşamadığını ifade etti.
Sergen'in büyük bir yetenek olduğunu; ancak şans oyunlarıyla kafasını çok yorduğunu ifade eden Sverrisson o günleri şöyle anlattı: "Beşiktaş'a ilk geldiğimde çok çekingendim. Stuttgart'taki hocam
Christoph Daum, Beşiktaş'la anlaşınca ben de İstanbul'a geldim. Takım arkadaşlarımdan inanılmaz
destek gördüm. Rıza, büyük bir
kaptan, tecrübeli bir liderdi.
İngilizce bilmiyordu; ama
vücut diliyle çok iyi anlaşıyorduk. 90 dakika sonuna kadar pes etmez, bizi de sürekli motive ederdi. Onun gibi bir kaptanla daha sonra çalışmadım. Sergen, yaramaz bir çoçuk gibiydi. Avrupa'da büyük bir takımda rahat oynardı. Ancak şans oyunlarına çok meraklıydı. Takımda Başkan Süleyman Seba'ya çok saygı duyuluyordu. Bayramlarda futbolcuların sıraya dizilip onun elini öpmesi çok tuhafıma gitmişti. Onu
baba gibi seviyorlardı. Beşiktaş'ta unutumadığım şey, tabii ki yaşadığımız
şampiyonluktu. 1992'te Stuttgart'ta da şampiyon olmuştuk; ama böyle bir coşku görmemiştim. Kayserispor'a 30 metre uzaktan attığım golü de unutmuyorum. Türkiye'ye
Efes Cup için 2003'te bir daha geldim. Hertha
Berlin formasıyla Antalya'daki turnuvaya katılmıştım. Ondan sonra bir daha yolum düşmedi. Beni hatırladığınız için teşekkür ederim."
ZAMAN