Bursaspor Başkanı
İbrahim Yazıcı, kulübün resmi internet sitesinden yapılan
eleştirileri sert bir dille cevapladı.
Yazıcı açıklamasında,
"Bizim kültürümüzde 'hapşıran' birine 'ölmek üzeresin' değil, 'çok yaşa' denir… Ama üzülerek görüyoruz ki, hafif bir
soğuk algınlığı bile
Bursaspor'u '
hasta' görmek için can atanları harekete geçirdi.
Üç yıldır karanlık köşelerinde sus pus oturanlar, 12 haftalık performansı, sanki tarihin en başarısız
sezonu yaşanıyormuş hissi yaratmak suretiyle yerden yere vuruyorlar.
Yönetimimizi ve
teknik direktörümüzü; '
şampiyonluğun arkasına yaslanmakla' suçlayanlar, sırtlarını 12 haftada aldığımız 4 yenilgiye dayayıp, yazdıkları felaket senaryolarında rol alacak
taraftar sayısını arttırmaya, ortamı germeye ve camiayı istikrarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Krizden beslenenler, üç yıldır bir avuç su içemedikleri
kaos musluğuna ağızlarını dayamışlar, susuzluklarını gidermek için gün sayıyorlar. Ne yazık ki şu dönem; onların hastalıklı fikirlerini yaymaya çalışmaları için elverişli bir dönem. Aynı, 2010'dan önce yıllar yılı yapılanlar gibi. Onlara bu fırsatı vermemek için hiç yenilmemek, hatta hiç puan kaybetmemek gerekiyor ki, bunu dünya üzerinde başarabilecek ne bir başkan, ne bir
yönetici ne de bir teknik adam vardır. Bu hastalıklı fikirlerin kamuoyuna bulaşmaması için bir tek şeye ihtiyaç vardır, o da sağduyusuna daima güvendiğimiz taraftarımızın ve bu kentin okur yazar insanlarının neredeyse yarım asır boyunca bu topraklarda benzer oyunları sahneye koymak isteyenlere itibar etmemesi ve onların tezgahına düşmemesi.
'Eleştiri' ile 'yargısız
infaz' arasındaki farkı bilecek yaşta ve olgunluktayız. Özellikle medyadaki yazar ve yorumculardan hangileri Bursaspor'la ilgili kaygı duyuyor, hangilerinin kişisel beklentileri ve hesapları var, bunların da farkındayız. Düşüncelerini özgürce ifade edenler ve yapıcı eleştiriyle yön göstermeye çalışanların sayısının, ne yazık ki güdümlü, maksatlı ve kompleksli olanların sayısından çok az olması, Bursa ve Bursasporumuz adına maalesef son derece üzücü ve kaygı vericidir. Birlikte son derece uyumlu, mutlu ve karşılıklı güvene dayalı bir şekilde çalıştığımız Teknik Direktörümüz
Ertuğrul Sağlam'ın, sadece şampiyon olduğumuz sezon değil, Bursaspor'da görev aldığı tüm süre boyunca, hiçbir teknik adama nasip olmayan bir başarı grafiği çizmesi ve 98 maçlık istatistiğine bakıldığında harika bir performans ortaya koyması, onunla daha uzun yıllar birlikte olmak için yeter de artar bir durumdur. Bursaspor'da çalışıp da, bir maç bile kazanamadan ayrılan hocaları da asla unutmadığımızın bilinmesini istiyoruz.
Son olarak;
Ne
yönetim olarak biz, ne de hocamız, asla 2010'daki tarihi şampiyonluğun arkasına sığındık ve onu bir koz ve 'eleştirilemez' kuralı olarak benimsedik. Aksine, o
şampiyonluk sorumluluğumuzu kat be kat arttırmış olduğu için görevimiz başında ve daha dikkatliyiz.
Ancak bizim gibi düşünmeyen ve aynı hassasiyete sahip olmadan ölçüsüz ve insafsızca yorum ve yaklaşımda bulunanlara da şunu söylemek istiyoruz.
Şampiyonluk bir unvandır,
sopa değil.
Ben, yönetim kurulu arkadaşlarımla beraber kulübümün başındayım. Bursasporumuzun önü açıktır. Bundan kimsenin kuşku ve şüphesi olmasın, taraftarımız her zaman olduğu gibi bize güvensin" sözlerine yer verdi.