Saran, yazılı açıklamasında, 8
Şubat tarihinde kulübün resmi
internet sitesi aracılığıyla yapılan açıklamaya tarafından
cevap verme zorunluluğu doğduğunu belirterek, ''Daha önce de defalarca belirttiğim gibi, söz konusu ticari
anlaşma sayın Aziz
Yıldırım'ın ısrarlı ricalarıyla yapılmış olup, ben daha
Fenerbahçe yöneticisi olmadan hayata geçmiştir. Sayın
Aziz Yıldırım hem anlaşmanın ülkedeki
ekonomik krize rağmen gereklerini zamanında ve kuruşu kuruşuna yapmamdan hem de kulübümüze başta
Galatasaray olmak üzere birçok kulübe yaptığım tekliflerin kat be kat üzerinde kazançlar sağlamamdan dolayı bana defalarca teşekkür etmiştir. Anlaşmazlığın yegane sebebi, sayın Aziz Yıldırım'ın kulübümüzü kişisel hırslarına alet etmesi ve göz göre göre kulübümüzü maddi zarara uğratma riskini göze alabilmesidir. Tüm bu süreç, benim
yönetimden
istifa etmem ve
başkan adayı olmamla başlamıştır'' ifadelerini kullandı.
''YILDIRIM, HUKUK KARŞISINDA ÇARESİZ DURUMDADIR''
Aziz Yıldırım'ın hukuk karşısında çaresiz durumda olduğunu öne süren Saran, ''Benim bütün yükümlülüklerimi yerine getirmeme rağmen, sayın Yıldırım, benimle olan şahsi probleminden dolayı, sözleşmeyi tek taraflı olarak ihlal etmiştir'' dedi.
''Bugün de haksız ve hukuksuz olarak internet sitesinden
dava ile bilgi adı altında tüm
hakem prosedürünü ve hakem isimlerini zikrederek hukukun en temel kaidelerine aykırı hareket etmekte ve hakem heyetini
baskı altına almaya çalışmaktadır'' diyen Saran, şöyle devam etti:
''Tüm bunların yarattığı hukuki ve ekonomik sonuçlar karşısında, sayın Aziz Yıldırım'ın kulübümüzü düşürdüğü durumu izah etmekte zorlanması da gayet normaldir. İşte tam bu noktada söz konusu anlaşmazlığı manipüle etmek ve gerçekleri saptırmak adına, benim Fenerbahçeliliğimi sorgulamak cüretinde bulunmaktadır. Gözlendiği kadarıyla, uzun süredir şahsıma karşı uygulanmakta olan yıldırma politikası maalesef şimdi de duygu sömürüsü, yıpratma ve karalamaya dönüşmüştür.
Şahsi kaprisleri yüzünden kulübü böyle maddi bir riske sokması, Fenerbahçe kulübünün yönetim biçimi ve geleceği açısından endişe vericidir.''
''TÜM TÜRKİYE, FENERBAHÇE'YE NASIL HİZMET EDECEĞİMİ GÖRECEKTİR''
Kulüpten
ihraç edilme konusuna da değinen Saran, sözlerini şöyle tamamladı:
''İhraç meselesi ayrı bir dava konusu olup, yerel mahkemece haklılığım açıkça ortaya konulmuştur. Şu anda devam eden hukuki sürecin sonunda seçme ve seçilme hakkımı kanunen geri aldığımda, tüm
Türkiye Fenerbahçe'ye nasıl
hizmet edeceğimi görecektir.
Bir kez daha derin üzüntüyle belirtmek isterim ki, bu münferit olay bir başkanın kişisel hırs ve hesaplaşmaları uğruna nasıl hak, hukuk tanımaz bir şekilde davrandığının, kulübünü hiç gözünü kırpmadan nasıl büyük maddi zararlara uğratabildiğinin en açık kanıtıdır ve bu özelliği ile de örnek bir olaydır.''