Yıldırım'dan çok çarpıcı ifadeler

Kulüpler Birliği Başkanı Aziz Yıldırım, Meclis Araştırması Komisyonu'na kulüplerin sorunlarını anlattı, protokol tribünlerinin kaldırılması gerektiğini söyledi, çok çarpıcı ifadeler kullandı..

Yıldırım'dan çok çarpıcı ifadeler

Kulüpler Birliği Başkanı Aziz Yıldırım, protokol tribünlerinin kaldırılması gerektiğini belirterek, "Aziz Yıldırım başkansa, o başkan titri tribünde geçmemeli. O da vatandaş gibi gelip oturmalı. Bir milletvekilimiz de aynı şekilde" dedi. Spor kulüplerinin sorunları ile sporda şiddet sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, Kulüpler Birliği Başkanı sıfatıyla Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ı dinledi. Komisyonun toplantısına Kulüpler Birliği Başkan Vekili ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı Göksel Gümüşdağ ve Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu da katıldı. Komisyon Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Nazım Ekren, Aziz Yıldırım'ı kulüplerin sorunları ve sporda şiddetin önlenmesi konusunda atılabilecek adımlarla ilgili görüşlerini almak üzere davet ettiklerini söyledi. "HERŞEYİ GETİRİP FUTBOLUN ÜZERİNE YIKTIK" Sporun Sorunlarını Araştırma Komisyonu toplantısında bir konuşma yapan Yıldırım, Türkiye'de kulüplerin sorunları bulunduğuna işaret ederek bunlara yalnız kulüplerin sorunu olarak değil sporun sorunları olarak bakmak gerektiğini ifade etti. Türkiye'de sporun futbol takımlarından ibaret olmadığını vurgulayan Aziz Yıldırım, amatör sporların da bulunduğuna dikkat çekti. Yıldırım, "Türkiye'de maalesef her şeyi futbolun üzerine getirip yıkmış vaziyetteyiz. Futbolla yatıp futbolla kalkıyoruz. Sabah gazeteyi açıyoruz futbol, akşam yatıyoruz, futbol telaşı. Türkiye'de sporun çok değişik dallarda yapıldığını ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. "KULÜPLER SANKİ BANKA" Zaman zaman kulüplerin sorunlarını devlet yetkililerine anlattıklarında kamuoyunda, 'Kulüpler yine bir şey istiyor' algısının oluştuğunu ifade eden Yıldırım, "Sanki kulüplerde her şey var. Kulüpler banka. Bankadan alıp harcıyorlar kulüpler. Son ihalede bile kulüplerin hak ettiği değere ulaştığını kabul ettiğimiz yayın geliriyle ilgili kamuoyunda bir telaş başladı. 'Bu kadar parayı kulüpler ne yapacaklar, nasıl harcayacaklar, çarçur edecekler' gibi bir lisanla kamuoyu oluşturmaya çalıştılar. Halbu ki gerçekler bu değil. Spor dünyada en büyük tanıtım aracıdır. Sporun olduğu her yerde ülkenin tanıtımı vardır. Herkes tanıtıma yaptığı harcamayı kesmiş, spora yaptığı yatırımla ülkelerini tanıtmaktadırlar" değerlendirmesini yaptı. Kulüplerin, spor yasasının çıkmasını beklediğini ifade eden Yıldırım, Türkiye'de kulüplerin Dernekler Kanunu'na göre idare edildiğini, bazı durumlarda ise şirket haline gelerek varlıklarını sürdürdüklerini söyledi. Spor yasası tam oturtulmadığı ve kulüplerin ne şekilde yönetileceği tam belli olmadığı için zaman zaman sıkıntılar yaşandığına işaret eden Yıldırım, Dernekler Kanunu'na göre kulüpleri yönetmeye çalışmaları halinde hiçbir kulübün yönetilemeyeceğini söyledi. Çıkması planlanan yasayla ilgili kulüplerin görüşlerinin alınmasına rağmen bu düşüncelerin taslakta yer almadığını dile getiren Yıldırım, "Kulüpler bu yasada yoktur. Bir yasa hazırlanıyor ama biz bu yasada yokuz. En büyük sorun bence Türkiye'de sporu kim idare ediyor? Bunun adını koymak lazım. Sporu federasyonlar mı yoksa Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) mü idare ediyor? Bunun adını koyarsak sorunların çoğunu halletmiş oluruz" dedi. Statların çoğunun GSGM'nin malı olduğunu ve kulüplere kiraladığını anlatan Yıldırım, Fenerbahçe'nin yılda 1 milyon dolara yakın kira ödediğini ifade etti. GSGM'nin kiraladığı statların taraftar gelirlerinden yüzde 7, saha içi reklamlardan yüzde 12 pay istediğini anlatan Yıldırım, Futbol Federasyonu'nun biletten yüzde 10 pay aldığını, yüzde 18 KDV ödediklerini belirtti. Kulüplerin stat, yayın, ürün, reklam ve diğer gelirler olmak üzere 5 kalem gelirleri bulunduğuna işaret eden Yıldırım, bu gelirlerin eşit miktarda olmasının kulüplerin ekonomilerinin güçlenmesine katkı yapacağını ancak yayın gelirlerinin, diğer gelirlerin çok üstünde yer almasının, sağlıklı büyüme şansını ortadan kaldırdığını kaydetti. Yıldırım, kulüplerin sağlıklı bir ekonomik yapısı bulunmadığını, gelirlerinden yüzde 60'a yakınını devlete pay olarak ödediklerini açıkladı. Yıldırım, "Ondan sonra da kulüpler vergi borçlarını ödeyemedikleri için gelip devlete başvuruyorlar" diye konuştu. "BORÇLARIN YAPILANDIRILMASINDAN SPOR KULÜPLERİ DE YARARLANSIN" Geçtiğimiz günlerde Başbakan Erdoğan'ı ziyaret ettiklerini hatırlatan Yıldırım, bu görüşmede kulüplerin vergi borçlarının affedilmesini talep etmediklerini, Meclis'te görüşülen borçların yeniden yapılandırılması kanunundan, diğer şirketler gibi kulüplerin de yararlandırılmasını istediklerini söyledi. 110 kulüpten 39 kulübün şu anda incelemede olduğuna işaret eden Yıldırım, bu 39 kulübün kanundan yararlanmasını talep ettiklerini, vergi borçlarının silinmesi konusunun gündeme gelmediğini dile getirdi. Kulüpler Birliği Başkanı Aziz Yıldırım, bir taraftarın bir maçı tribünden izlemesinin bedelinin en az 100 lira olduğunu anlatarak, "Bu taraftar maça ne kadar gelebilir. 'Tribünler boşalıyor' deniyor. Ekonomik olarak bilet fiyatlarını aşağı çekmezsek tribünleri nasıl doldurabiliriz. Sinemaya gidiyorsunuz KDV yüzde 8. Biz diyoruz ki yüzde 18'den yüzde 8'e düşürelim. 'Olur mu kulüpler çok kazanıyor' diyorlar. Bu mantaliteyi aşmamız lazım. Biz bunu Maliye Bakanı'ndan da rica ettik. KDV'yi yüzde 18'den yüzde 8'e indirirsek o zaman bilet fiyatları otomatikman aşağı çekilir ve seyircide artış olabilir" değerlendirmesini yaptı. Yıldırım, kulüplerin her türlü damga vergisinden muaf tutulmasını ve spor kulüplerinin tesis, arazi, araç ve gereç alımlarında teşvik uygulamasının getirilmesini de istediklerini söyledi. Özellikle alt liglerdeki takımların borçlarının yapılandırılmasında fayda gördüklerini ifade eden Yıldırım, amatör sporların güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. "YARGILANMIŞ MENEJER GELİP BENİMLE OTURUYOR, BU OLMAZ" Yıldırım, protokol tribünü konusundaki şikayetlerini de komisyonda dile getirdi. "Aziz Yıldırım Başkansa, o başkan titri tribünde geçmemeli. O da vatandaş gibi gelip oturmalı. Bir milletvekilimiz de aynı şekilde" diye konuşan Yıldırım, devletin önemli isimleri stada geldiğinde kulüplerin, onları layık oldukları yerde oturtabilme imkanları bulunduğunu kaydetti. Fenerbahçe Stadı'ndaki maçlarda protokol tribününde oturmadığını ifade eden Yıldırım, protokol tribününe herkesin gelip oturabildiğini söyledi. Yıldırım şunları söyledi: "Bu protokol tribünlerini kaldırmak lazım artık. Avrupa'ya gidiyoruz, sağımızda solumuzda Başbakanlar, önemli şahıslar. Bizi de götürüp bir yerlere oturtuyorlar. Biz de gidip enteresan yerlere oturuyoruz. İlla en öne gidip oturma şeklinde bir protokol kaidesi dünyanın hiçbir yerinde yok. Kulüpler para kazanmalı. O protokol tribünü dediğiniz yerde 100 kişilik yer var, 5 bin dolardan olsa 500 bin dolar para gelecek oradan. Fenerbahçe Stadı'na bazen Sayın Sevigen geliyor, bazen Sayın Yerlikaya geliyor. Bizim tribünde bakkal var, kasap var, müteahhit var. Böyle bir protokol tribünü olmaz. Devlete göre 10 kişilik, 20 kişilik yer yapalım. Orası boş kalsın. Gelen insanlar da oraya otursun. Ama böyle hatırla gönülle gelen protokol...Menajer gelip benimle beraber oturuyor. Olmaz böyle bir şey. Yargılanmış, aynı tribünde yan yana oturuyoruz. Ondan sonra ben diyorum ki 'şikeye karşıyım'. Bazı yanlışları düzeltmek lazım. Burada da görev Meclis'e düşüyor. Çünkü işlerine gelmeyenler 'Meclis bunu istemiyor' diyorlar." MEDYAYA DA ÇATTI! Yıldırım, medyadan da yakınarak Türkiye'de basının karalama işlevi gördüğünü öne sürdü. Kamuoyunun yönlendirilmesiyle ilgili basına büyük görev düştüğünü ifade eden Yıldırım, birlikte çalışmaları halinde sorunları çok kolay aşabileceklerini ifade etti. Yıldırım, sorunların çok büyük ve aşılmayacak sorunlar olmadığını ama bunun için kararlı olmak ve kanunlarla desteklemek gerektiğini ifade etti. Kiralanan statların kulüplere devrinin de önem taşıdığını dile getiren Yıldırım, bunun kulüpleri ekonomik olarak güçlendireceğini vurguladı. Yıldırım, 2005 yılında Meclis'te kurulan sporda şiddeti önleme araştırma komisyonunun Kulüpler Birliği'nden görüş istediğini ve komisyona bir yazı yazdıklarını anlatarak, bugün taslak halinde bulunan düzenleme için de bu çerçevede bir çalışma yaptıklarını söyledi. Yıldırım, Sulh Ceza Mahkemelerinin Spor İhtisas Mahkemesi olarak görevli kılınması, ağır cezaların getirilmesi, bilet satış sisteminin değiştirilmesi, güvenlik kameraları ve yönetimi, emniyet spor birimlerinin güçlendirilmesi ve özel güvenlik sistemiyle ilgili önerileri içeren görüşlerini Futbol Federasyonu'na sunduklarını bildirdi.
<< Önceki Haber Yıldırım'dan çok çarpıcı ifadeler Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER