Yunanistan maçı Terim'in son şansı

Milli Takımın Sırat köprüsünde ayağı kaydı. Fatih Terim'in spor kültürü açısından ifade ettiklerine aldığım mesafeyi fırsat oldukça yazarım. En doğru hareket onu İsviçre maçından sonra görevden almak olurdu. Ama futbol federasyonu bu cesarete sahip değildi.

Yunanistan maçı Terim'in son şansı

Böyle olunca, bir kez takımın başında kalınca bir futbolsever olarak Terim'in olumlu özelliklerine dikkat kesildim. Malta beraberliği sonrası sarfettiği “öğretirim, öğrenmem” gibi sözlerine, kaptanlık pazubandını Emre Belözoğlu'na meydan okurcasına teslim etmesine rağmen Terim'e, onun teknik direktör yeteneklerine güven duymak istedim. Bosna maçı, tamam, bir kazaydı diyelim... Malta maçı sahada dökülen bir takım vardı... Macar maçı biraz hakem sayesinde kazanılsa da, takım da bir hareketlenme vardı. Ama Moldova maçı... Bu maç hiçbir özrü kaldırmaz... En kritik eşikte, Modova gibi bir takımı, grup sonuncusunu yenemiyorsanız, hatta bir puanı zar zor koparıyorsanız, hakkınızda söylenecek çok şey kalmaz, mazeret çuvalı bile boşalır kalır. Skor bir yana, Moldova maçındaki futbol inanılmazdı, inanılmaz derece kötüydü. Taktik, teknik, hırs, takım oyunu, hemen her hanede döküldük. Moldova ayağa oynadı, topa bastı, kalabalıklaştı, bizi oynatmadı ve boş alanlar bularak bizden çok gol pozisyonu yakaladı. Terim'in bu işte sorumluluğu birinci sırada... Nasıl her başarı ve galibiyette aslan payını kendisine ayırıyorsa, tersi durumlarda, mağlubiyetler de fatura ona çıkmalıdır. Hele hele Selçuk gibi milli takım formasına yabancı milli takım amatörlerine forma vermek, Moldova karşısında tek forvetle oynamak, Ümit Karan gibi bir gol fabrikasını ilk yarı yedek tutmak, İnter ve CSK Moskova maçlarının kalecisi Volkan varken Hakan gibi formsuz bir kaleciyle sahaya çıkmak... Bunlar ciddi risklerdi... Eğer milli takım kazansaydı, Terim bu risklere işaret edecek, bunlara anlam verecek, bu tutumu sayesinde takım yarattığını ve kazandığını söyleyecekti... Ama bu riskler yüzünden 2 puan kaybettik... İyi ve büyük takımlar kötü oynadıkları zaman bile maçları alıp kotaran takımlardır ve usta oyuncuları sayesinde yaparlar... Siz usta oyuncular yerine sıradan adamları tercih ederseniz, milli takımı bir kulüp takımı sanırsanız, iş zor olur... Evet, sadece ayağımız kaydı... Sırat köprüsünden aşağıya alevlere düşmedik... Ama tökezliyoruz. Yunanistan maçını kazanmamız gerek. Kazanamazsak grup ikinciliği şansımız iyice zayıflayacak, unutmamak gerek, Norveç'e gideceğiz, ardından dişli bir takımla Bosna'yla son maçı yapacağız... İşin kolay kısmında 7 puan kaybettik, Şimdi zor kısımda en az 7 puan almamız gerekiyor. Alabiliriz... Hep söylüyorum... Milli Takım, iyi bir takım.. İyi bir motivasyon, doğru futbolcular ve iyi bir taktikle sahaya çıkarsa Yunanistan'ı yenebilir, Norveç'ten puan alır... Aksi durum da elbet şaşırtıcı olmayacaktır... Ama bu durumda birileri çıkıp kolay maçlarda kaybedilen 7 puanın hesabını sormalıdır. yenişafak
<< Önceki Haber Yunanistan maçı Terim'in son şansı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER