Futbolumuz için ne kadar iyi şeylere şahit olsak da birileri bunu taraftarın kursağında bırakmak için çaba sarfediyor. Geride kalan hafta içinde iki zafere tanıklık ettik. İlkinde
Galatasaray, Manchester
United gibi bir devi mağlup edip Şampiyonlar Ligi'nin kapısını açtı. Diğerinde ise
Fenerbahçe hem de Marsilya deplasmanından galibeyetle dönüp
rekor puanla
Avrupa Ligi'nde devam etme hakkı kazandı.
Türk futbolunun dibe vurduğunu sanırken bu zaferlerle umutlanmıştık ki, yine keyfimiz kaçtı. Bu defa karşı hamle hep iddia edildiği gibi medyadan değil bizzat iki takımımızın
teknik direktörlerinden geldi. Galatasaray teknik direktörü Fatih
Terim Elazığspor maçı devam ederken kendisine hiç yakışmayacak sözleri ağzından kaçırdı. Ağzından kaçırdı diyorum o sözleri bile bile kullandığını düşünmek istemediğim için.
Mersin maçındaki hareketi ise kendisi açıkladı..
Fenerbahçe cephesinde de Aykut
Kocaman. 1-0 yenilgiden 4 gole ulaşıp kazandıkları
Gençlerbirliği maçının keyfini süreceğine geçen haftanın etkisinden hala çıkamadığını kanıtladı. Gençlerbirliği maçında dişe dokunur
hakemlik bir olay olmadığı halde gerilim oluşturmaktan geri durmadı. Bu iki teknik adama durup ne oluyor size? Diye sormak gerekiyor. Neyin peşindesiniz ve ne yapmak istiyorsunuz? Yeri geldiği zaman dostluktan, kardeşlikten bahsediyor, medyanın ortamı gerdiğinden şikayet ediyorsunuz ancak kendiniz bunları yapmaktan geri durmuyorsunuz.
İki teknik adam da
Türkiye'de gelebilecekleri yerlerin zirvesinde. Paranın en fazlasını kazanıyor, saygının da kralını görüyorlar. Ama bunlara rağmen kendilerini değiştirmek için hiçbir çabaları yok.
Aykut Kocaman geçtiğimiz hafta
Fırat Aydınus'a karşı tavrında çok haklı olmasına rağmen öyle aşırıya kaçan sözler kullandı ki ister istemez Gençlerbirliği takımı Fenerbahçe maçında olabilecek hakem hataları için ayağa kalktı. Maç sonrasında
Başkent ekibini açıklaması nedeniyle eleştiren Aykut Kocaman, durumu aslında bu hale kendisinin getirdiğini anlayamadı!
Fatih Terim için de benzer şeyler geçerli. Bu kaçıncı vukuat! Ünü Türkiye sınırlarını aşmış teknik adamın denizden geçip derede boğulduğunu daha önce de yazmıştım. Evet hırs ve egoizm çoğu zaman başarı için olmazsa olmaz unsurlardandır ancak bir yere kadar. Bu özellikler ölçü kaçtığı zaman çevreye zarar vermeye, insanları itici yapmaya başlar. Türkiye'nin aklına, çalışkanlığına, dürüstlüğüne güven duyduğu Terim'in hiç olmazsa ölçüyü tutturmk için çaba sarfetmesi gerektiğini düşünüyorum.
Atalarımız “can çıkar huy çıkmaz” diye boşuna dememişler ancak topluma malolan kişilerin bu yargıyı kırmak için daha fazla çaba sarfetmelerinin zamanı geldi de geçiyor bile….
Mehmet
Şentürk
Samanyoluhaber.com