Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz
Yıldırım, 19-20
Mayıs'ta yapılacak seçimli olağan
genel kurul toplantısında kulüp kongre üyelerine tarihi görev düştüğünü ifade etti.
Fenerbahçe Dergisi'nin Mayıs ayı sayısında, genel kurul öncesi, 2011-2012 sezonunda yaşanan süreçle ilgili değerlendirmeler yapan ve yazısı kulüp internet sitesinde yayımlanan Yıldırım, ''Fenerbahçe Spor Kulübü Genel
Kurulu'na bugün tarihi bir görev düşmektedir. Genel kurulumuz bu
çınarın yakılıp yok edilmesine izin vermemelidir. Tüm genel kurul üyelerimizin bu bi
linç içerisinde olacağından eminim.
Tarih 105 yıllık camiamızı bölmeye ve ele geçirmeye çalışanları değil, kulübümüze sahip çıkanları ve bu çınardan bir yaprağın dahi koparılmasına izin vermeyip direnenleri yazacaktır'' ifadelerini kullandı.
-''Henüz oyun tamamlanmamıştır''-
''
Bağdat Caddesi'nde 100.000 kişiye ulaşan
taraftar yürüyüşünün, cezalı maçlarda 50.000 civarında kadın ve çocuk taraftarın stada gelerek kulübü ve kendilerini desteklemesinin, Fenerbahçe Kulübü'ne kast edenleri korkuttuğunu ve geri adım atmak zorunda bıraktığını'' savunan Yıldırım şöyle devam etti:
''Bu noktada Fenerbahçe Spor Kulübü üyelerinin bir iki
çatlak ses dışında, bir bütün olarak kulübüne ve bizlere sahip çıkması ve arkamızda durması bu güç odaklarının umudunu ve
hain emellerini kırmaya yetmiştir.
Ancak henüz bu oyun tamamlanmamıştır. Bu yüzdendir ki oluşturulan birlik ve beraberliğimizin bir an için bile gevşemeden aynı kararlıkla sürdürülmesi gerekmektedir. Hain emeller ertelenmiş olsa da, bu emellerin sahipleri henüz bu düşüncelerinden vazgeçmemiştir. Önemle ve ısrarla belirtirim ki, bu
operasyon Fenerbahçe Spor Kulübü'ne ve başkanı
Aziz Yıldırım'a karşı yürütülen bir operasyondur. Her ne kadar Fenerbahçe Spor Kulübü'nün değil de sadece şahısların yargılandığı gibi bir
algı yaratılmaya çalışılsa da, yargılananların Fenerbahçe Spor Kulübü'nün başkan ve yöneticileri olduğu ve bu şahıslara isnat olunan her asılsız
eylem nedeniyle Fenerbahçe Spor Kulübü'nün de sorumlu tutulacağı gerçeği unutulmamalıdır.''
-''Aziz Yıldırım'ın şahsi akıbetinin hiçbir önemi yoktur''-
''Aziz Yıldırım, ulu bir
çınar ağacı olan Fenerbahçe Spor Kulübü'nün gövdesinde bir yapraktır' diyen Fenerbahçe başkanı, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin en büyük sosyal
toplum kuruluşu olan Fenerbahçe Spor Kulübü'nün bu tavizsiz yürüyüşü sadece
sportif olaylarla sınırlı değildir. Kulübümüz, bugün geçmişte olduğundan daha yoğun bir enerji ile her türlü sosyal ulusal ve yönetsel konularda taraf olarak gereken yerini alacaktır. Bütün kulüp üyelerimiz bilmelidir ki Aziz Yıldırım, ulu bir çınar ağacı olan Fenerbahçe Spor Kulübü'nün gövdesinde bir yapraktır. Bu ulu çınarın yanında tek bir yaprağın yani Aziz Yıldırım'ın şahsi akıbetinin hiçbir önemi yoktur. Ancak şu net olarak bilinmelidir ki, bu operasyonu yapanların amacı bir yaprağı koparmak değil, bu çınarı olduğu gibi yakıp kül etmektir.''
Türk futbolunun geneline yönelik başlatılan bir temizlenme gibi kamuoyuna duyurulan operasyonun günlerin geçmesiyle sadece Fenerbahçe Kulübü'nü
hedef alarak gerçekleştirildiğinin ortaya çıktığını savunan Aziz Yıldırım, taraflı tarafsız herkesin durumu, Fenerbahçe Kulübü'nü ele geçirme operasyonu olarak isimlendirildiğini ve kamuoyunda bu şekilde bir düşüncenin hızla geliştiğini ileri sürdü.
Yıldırım'ın ifadeleri şöyle:
''Hatta operasyonun başında bizleri ve kulübümüzü adeta linç edenler bile bugün, bu operasyonun kamuoyunun da yakından takip ettiği diğer bazı operasyonlarda olduğu gibi, arkasında görünmeyen başka amaçlar ile görünmeyen malum güçler tarafından yapıldığı yönünde fikir beyan etmektedirler. Bu konudaki haykırışımıza rağmen,
soruşturma sırasında bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş hukuksuz bir süreç işletilmiştir. Evrensel hukuk kuralları ve masumiyet karinesi açıkça ayaklar altına alınmış, anayasa güvencesindeki tüm haklarımız açıkça
gasp edilmiştir. Gizlilik kararları ihlal edilmiş, avukatların dahi alamadığı bilgi ve belgeler özel hayatın gizliliği kuralı da çiğnenerek basına açıkça
servis edilmiştir.
Polis tarafından seçilen ve sadece polisin şahsi değerlendirmesini ihtiva eden
telefon dinleme kayıtları ile
sanal bir gerçek oluşturulmuş ve kamuoyu da bu gerçeğe inandırılmaya çalışılmıştır. Bu şekilde Fenerbahçe Spor Kulübü, başkanı ve yöneticileri itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır.''