TSYD'nin Antalya'daki seminerinde konuşan tecrübeli hoca, TFF'ye yüklenirken
transfer ve Başkan
Ünal Aysal'la diyaloğuna kadar birçok konuda samimi açıklamalar yaptı.
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih
Terim, Türk
futbolunun içerisinde bulunduğu
kaos, kulübün durumu ve transferler hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. TSYD seminerinde gazetemiz
spor yazarı Ahmet Çakır'ın yönettiği 'Dün nasıl başardık, bugün ne yapmalıyız?' başlıklı oturuma katılan tecrübeli çalıştırıcı, başarı öyküsü yazmaktan öte geleceği inşa etme çabasında olduklarını söyledi. Saha sonuçlarının
takımın geleceği açısından
ümit verici olduğunu vurgulayan Terim, "Büyük kulüplerde çalışmak kolay değil. Diğer düşünceler onun yanında itibar görmüyor. Önceliği herkes şampiyonluğa vermiş durumda. 24 saat, 365 gün hedefiyle devam ediyoruz."
Futbolcularına gösterdikleri mücadeleden dolayı teşekkür eden deneyimli hoca, "Futbolcularım müthiş iyi niyetli ve özverili yaklaşımlarla Galatasaraylıların gurur duyacağı bir takım oldu." ifadelerini kullandı. Her zaman 'Kol kırılır, yen içinde kalır' sözünü prensip edindiğini anlatan Terim şöyle devam etti: "Başkanımızla, yönetimimizle, çalışan profesyonel arkadaşlarımızla güzel bir ortam var, özellikle Florya'da. İyi giden bir işi bozma becerisi bende yok. Belki ülkemizin belli gruplarında bu vardır, ama bende yok. Ortak nokta Galatasaray'dır. Herkes Galatasaray'ın daha iyi olması için çalışmalıdır. Bugün Türkiye'de bir kaide var; İki tane ilmik var biri onun, biri benim boynumda. Başkan da bunu söylüyor. Doğru, iyi giden bir şeyi daha iyiye götürme beceresi bende var." Başkan Ünal Aysal ve yöneticilerle basın yoluyla konuşmadığına dikkati çeken
Fatih Terim, ileride olabilecek sorunlar konusunda
tehlike görmediğini dile getirdi.
Ronaldinho'nun bedeli Galatasaray'a yük olur
Başarılı hoca, transfer çalışmalarına ve Brezilya'nın
Flamengo takımında
forma giyen Ronaldinho'ya da değindi: "Ronaldinho'nun futbol becerisine, yeteneğine, sempatikliğine diyecek hiçbir şeyim yok. Ben büyük
futbolcuyla çalışmaktan büyük zevk alırım. Ancak rakam Galatasaray'a yük olur diye düşünüyorum. Bunu da Başkan Ünal Aysal'a söyledim. Senede 6 milyon ve toplamda 25-30 milyon dolarlık
sözleşme olacaktı. Olmayacak demek de değil, yarın başka şekilde gelişirse olabilir de. Evet demek gibi, hayır demek hakkım da var. İleride, bizim içimizden çıkan şeyin, 'biz getirdik hoca istemedi gibi' bir tavır olursa bu hoş değil. Herkes
Maradona, almayınca da biz hatalıyız!"
Galatasaray'ın
teknik patronu, 26 Ocak'ta Ankara'da gerçekleştirilecek TFF olağanüstü
genel kurulunda herkesin eteğindeki taşları dökmesi gerektiğini savundu. Kulübünün duruşunun önemli olduğunu, ancak kendisinin de bir oy hakkını elinde bulundurduğunun altını çizen Terim, "Bizim büyük millet meclisimiz orası. Futbolun gerçek sahipleri futbolu enine boyuna tartışacak. Olaya sadece 58. madde olarak bakmıyorum. Aynı zamanda Türk futbolunun geleceği ile ilgili sorumluluğu da genel kurul ilk defa daha fazla hissedecektir. Tarihî bir görev taşıyor genel kurul. İşin sadece lokal boyutu yok, enternasyonal boyutu da var. Bizim sinerjileri toplayıp büyük bir enerjiye sahip olmaya ihtiyacımız var." Üslubuna dikkat ettiğini aktaran Terim, sorumluluğunun bilincinde olduğunu belirtti.
PLAY-OFF'A HİÇBİR ZAMAN SICAK BAKMADIM
Play-off sistemine de değinen Fatih Terim, bu konuda Futbol
Federasyonu'nun uygulamayı yapmadan önce, ilgili, işin içinde olan tecrübeli insanlarla, üniversitelerle görüşmesi gerektiğini kaydetti. Federasyon yönetiminin, '
iftar yemeği' adı altında
kitapçık dağıtıp 'play-off olacak' dediğini hatırlatan Terim şu değerlendirmede bulundu: "Herkes kabul etti. Bu işin teknik adamları var. Hatta,
futbolcular derneği yerine futbolcular sendikası, antrenörler derneği yerine sendikası olsaydı,
hakemler derneği olsaydı, bakalım siz bunu yapabilir miydiniz, onlara danışmadan? Ben buna hiçbir zaman sıcak bakmadım."
Şartlar oluştuğu zaman her göreve gelmekten kaçınmayacağının altını çizen Fatih Terim, "Antrenör olduğumda antrenörlerin 4'te üç buçuğu yabancıydı. 3 büyükler pek
yerli antrenörlere teslim edilmezdi. Tabii ki şartlar geldiği zaman her tarafa soyunmaktan çekinmeyeceğim." diye konuştu. Fatih Terim, Milli Takım konusuna ayrı bir paragraf açtı: "2010'da Milli Takım'a
veda ederken Türk futbolu için 10 tane
öneri sundum. Ümit ediyorum Sayın Mehmet Ali
Aydınlar ve yönetimi ve seçtiği arkadaşlar başaracaklar. Federasyon bizim Federasyon'umuz, Milli Takım bizim Milli Takım'ımız, üzerimize düşen neyse yaparız." Terim, Türk futbolunun, tarihinde olmadığı kadar çok zor bir dönemden geçtiğine işaret etti: "İyi
kaptanlar dalgalı denizlerde belli olur. Federasyon başkanımız ve yönetiminin iyi kaptan olduğunu ve bizi kurtaracağını düşünüyorum."
Ankaragücü'nün bu duruma düşmesi üzücü
Bir zamanlar futbolcu ve teknik adam olarak bünyesinde bulunduğu Ankaragücü'nün durumuyla ilgili Fatih Terim'in yorumu şöyle oldu: "Maçlarımızı full tribünlere oynadık. 100 küsur yıllık bir takımdan ve Ankaragücü'nden bahsediyoruz. Bu duruma düşmesi hakikaten çok üzücü. Muhakkak bu SOS'e birileri
cevap verecektir. Kimsenin babasının malı değil Ankaragücü. Burada bana da bir görev varsa yapmaya hazırım. Şu an boşta olsaydım ne isterlerse yapardım. Yanlış anlaşılmasın Hakan Kutlu'ya
yardım ederdim."