Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Fenerbahçemizin, 12
Mayıs Cumartesi günü,
Galatasaray ile oynadığı Süper Final son maçında yaşananları Fenerbahçe
yönetimi,
taraftarları ve camiası olarak tasvip etmiyoruz.
105 yıldır Türk
sporuna
hizmet eden,
takım sevgisini stadyumlara, salonlara taşıyan, küfürü tribünlerden uzaklaştırmak için çaba sarfeden bir kulüp olarak, spora dair hiçbir alanda bu olayları yaşamak, görmek, bu olaylara şahit olmak istemediğimizin bilinmesini isterken; son dönemde yaşananlara dair yapılan değerlendirmelerin de acilen adil süzgeçlerden geçirilerek, doğru tahlillerde bulunularak sonuca vardırılmasını istiyoruz.
Fenerbahçe Spor Kulübü; başkanı, yönetimi, futbolcusu, taraftarı olarak geçtiğimiz hafta boyunca 'dört bir koldan' açıklamalar yaptık, taraftarlarımızı fair play'e davet ettik, önemli olan
kupalar değil önemli olan Fenerbahçe ve onun taraftarları ile olan bütünlüğüdür dedik.
Başkanımızın Çağrısı:
Her konuda sona yaklaştığımız ve haklı olanın kazanması için aşılacak son engellerin önündeyiz artık. Sizlerden yegane isteğim, yaşanılan süreçte gösterdiğiniz vakur ve kararlı duruşu her türlü oyun ve tuzağa rağmen muhafaza etmenizdir. Artık görülmüştür ki FENERBAHÇE adı sadece "ZAFER" ve "BAŞARI" değil FENERBAHÇE adı artık "CESARET, ÖZGÜRLÜK" ve en önemlisi FENERBAHÇE artık "YIKILMAZLIK"tır.
Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nun Çağrısı:
Bizi bugünlere getiren her değere binlerce kez teşekkürle, FENERBAHÇE'NİN Kupalardan,
finallerden çok büyük olduğundan emin olan bir camia ile…
Şimdi görev yine Fenerbahçe'nin büyük taraftarında…
Bu büyük camia; kazansa da kaybetse de takımının yanında; bugün, yarın, gelecekte… Ve bu bilinçle
destekleyecek takımını 12 MAYIS'TA!
Yöneticimiz Ali Yıldırım'ın Çağrısı:
Benim Fenerbahçe taraftarından bu maçta tek ricam; Fenerbahçeli oyuncularımızı başından sonuna kadar anormal şekilde desteklemeliler,
rakip takımı da anormal şekilde ıslıklamalılar. Islık ve alkış; taraftarımız, tıpkı bir basketbol seyircisi gibi olmalı.
Kalecimiz
Volkan Demirel'in Çağrısı:
Taraftarımız, buraya gelecek Galatasaraylı oyunculara da çok centilmence davranacaktır. Sahaya tek lira atmayacaklarına inanıyorum. Fenerbahçe seyircisinin de büyüklüğü burada ortaya çıkacak. Bizi destekleyecekler, karşı takımı da ıslıkla
protesto edecekler. Tecrübeler gösterdi ki; hem takımına hem da rakibine kötü bir şekilde
baskı yaparsan, bu kendi takımıma kötü şekilde yansıyor. Örneğin
Beşiktaş-Fenerbahçe maçı normal şartlarda oynansaydı belki biz oradan da galip çıkacaktık. Baskımızı yapalım ama kendi takımımızı rahatsız etmeyecek şekilde bir baskı yapalım.
FENERBAHÇE TARAFTAR BİRLİĞİNİN RESMİ SİTELERİNDE VE SOSYAL MEDYADA PAYLAŞTIKLARI "CENTİLMENLİK" ÇAĞRISI
Maçın başından sonuna kadar, o anki skor ne olursa olsun desteğimizi kesmeyelim. Fenerbahçeli olmanın, "3-0'dan 4-3 kazandığımız maçı hatırlıyor musun?" sorusuna "Hangisini?" cevabını verebilmek demek olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.Sahaya
yabancı madde atmak gibi bir hataya düşerek sahadaki futbolcularımızın oyununa ve konsantrasyonuna zarar vermeyelim, tahriklere kapılmayalım.
Nitekim, maç günü, tam da beklediğimiz gibi taraftarlarımız, Kadıköy'ü yine karnaval yerine çevirdi, kadın-erkek, çocuk-
yaşlı demeksizin stadımızın çevresine geldi, parkta oturdu, eğlendi, marşlar söyledi.
Sonrasında maç havasına giren taraftarlarımız, yine marşlar, alkışlar eşliğinde stadyumumuzu doldurdu, maç boyunca takımımızı destekledi.
Fenerbahçe taraftarı, lig boyunca birçok maçta, deplasmanda, kendi takımına gösterilmeyen misafirperverliği ve saygıyı, bu maçta karşı takıma,
teknik heyetine, yöneticilerine gösterdi; maç boyunca yalnızca kendi takımını destekledi, alkışlarla takımının yanında oldu.
Fair Play'e dair tüm örneklerin yaşandığı ve berabere sonuçlanan bu maçın ardından da 90 dakika boyunca gösterilen desteğin devamını yaşadık hep birlikte.
Rakip takım futbolcuları, sahanın ortasında
şampiyonluk sevinci yaşarken Fenerbahçe taraftarı, 'Bu taraftar sizinle gurur duyuyor' diyerek takımımızı tribünlere çağırdı, alkışladı…
Sporcularımız ve hocamız rakip takımı
tebrik ederken, hafta boyunca planlanan, maçtan önce, maç sırasında ve maç sonunda devam eden tüm bu barış, destek hissiyatının tam aksine belki çok ufak bir kıvılcım sonucunda ortaya çıkan hiç istemediğimiz, üzücü olaylarla karşı karşıya kaldık.
Tüm bu yaşananlara dair ulaştığımız en net konu;
'TARAFTARLARIMIZIN, RAKİBİMİZE, RAKİP TAKIMIN FUTBOLCULARINA, MAÇ SONUNDA YAŞANAN SEVİNÇ GÖSTERİLERİNE DAİR HİÇBİR TEPKİ ve MÜDAHALESİNİN OLMADIĞIDIR'
Bir kez daha tekrar edilmesi gerekiyor ki; Fenerbahçe taraftarı, maç boyunca ve sonrasında da rakip takım sporcularına dair kesinlikle hiçbir tepki göstermemiştir.
Emniyet güçleri,
toplum psikolojisini doğru yönetememenin örneğini vermiş ve taraftarlarımız ile girilen birebir atışma ve diyaloglar neticesinde durum ne yazık ki bu noktaya gelmiştir.
Maç öncesinde, stadımızın etrafında takımını desteklemeye gelen taraftarlarımıza, hala kavrayamadığımız nedenlerle
biber gazı ile yapılan müdahale, kullanılan orantısız güç 'büyük resme bakıldığında' maçın bitiminden 15 dakika sonra çıkan olayların adeta habercisi idi.
Birtakım toplumsal olayları bastırmak ve önlemek için kullanılan 'biber gazı'; sözkonusu Fenerbahçe taraftarı olunca, 'Taraftarımız
Avrupa Şampiyonu olan takımımızı karşılarken, havaalanında; Taraftarımız başkanını, yöneticilerini desteklerken Çağlayan'da ve son olarak da sebepsizce Kadıköy'de, maç öncesinde ve maç sonrasında' kullanılmıştır. Maç öncesinde bile, kombineleri, biletleri olmasına rağmen stada giremeyip, coplanan, su sıkılan, biber gazıyla savuşturulan onlarca taraftarımız olmuştur.
Maç sonunda, çocukların, kadınların, hamile eşlerin,
genç yaşlı onlarca insanın, dağılacağı bir yer yokken,
stat dışında ve stat içinde aynı anda kullanılan ve insanlara gidecek yer bırakmayan biber gazı, bir çok taraftarımızın, suçsuz yere acı çekmesine, geceyi hastanelerde tamamlamasına sebep olmuştur.
Maç öncesinde yaşatılan tahriklere rağmen taraftarlarımız maçta kulüplerini zor durumda bırakacak hiçbir davranışta bulunmamış; maç sonunda taraftarlarımızın bir bölümü, hemen çıkışa yönelirken geride kalan taraftarlarımız ise takımlarını son birkez alkışlamak istemişlerdir.
Bu noktada hep yaptığımız gibi aynayı kendimize tutmak gerekirse;
Sebebi her ne olursa olsun yaşanan olaylar Fenerbahçemize, futbolcularımızın alın terine yapılan bir haksızlıktır.
Haklıyken haksız yere düşmemizdir.
Yapılan sorumsuz hareketler biz Fenerbahçeliler için şampiyonluklardan daha önemli olan değerlere, güzelliklere gölge düşürmektir.
Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi olarak bu konuda Emniyet Güçleri ile birlikte çalışıp sorumluların cezalandırılması adına gerekeni yapmaya hazırız.
Ki taraftarlarımızı karşımıza almak pahasına da olsa bunun örneklerini daha önce defalarca kez verdik…
Ancak bunun dışında yaşananlardan ve tüm bunların, basın-yayın organlarınca 'Fenerbahçe taraftarı rakibe, rakibin kupa almasına tepki gösterdi, olayları kışkırttı' gibi gerçekleri yanıstmayan bir şekilde kamuoyuna aktarılmasından oldukça rahatsız olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.
Diğer bir deyişle; yaşanan tüm olumsuzlukların, sadece Fenerbahçe Spor Kulübü ve taraftarlarına mal edilmesi, kabul edilemez büyük bir haksızlıktır…
Cumartesi günü maç öncesi ve sonrasında yaşananlara dair kulübümüze ulaşan, araştırmalarımız sonucu elimize geçen tüm video, fotoğraf ve bilgileri, kamuoyu ile paylaşacağımızı, saygıyla duyururuz.
Fenerbahçe taraftarı, 3 Temmuz itibariyle tüm yaşanan ve yaşatılanlara rağmen umudunu hiç kaybetmedi, Kulübünü zor durumda bırakacak hiçbir olaya dahil olmadı, olmayacak.
Bizler buruk ve üzgünüz… Ancak bu burukluğumuz, kaybedilen kupadan dolayı değil tüm bu yaşananlardan dolayı, Fenerbahçemize, birlik ve bütünlüğümüze, Türk sporuna verdiğimiz hizmetlere leke sürülmesine olanak verdiği için.
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ"