Hukuk heyeti oluşturacaklarını bildiren Gençlik ve Spor Bakanı
Suat Kılıç, kulüplerin
Kulüpler Yasası'na göre yönetilmesi için hazırlıklara başladıklarını söyledi. Uygulama hayata geçirilirse en büyük darbeyi
şike ve teşvike başvuranlar
yiyecek.
Gençlik ve Spor Bakanı
Suat Kılıç, hükümet olarak Türkiye'de
futbolun yönetimine siyasal bir etkide bulunmayı hiçbir zaman arzu etmediklerini söyledi. TSYD'nin Antalya'da düzenlediği '49. Yıl Sporun Zirvesi Semineri'nin açılış konuşmasını yapan Suat Kılıç, Futbol Federasyonu'nun yeni dönemde
Kulüpler Birliği mevzuatının oluşması yönünde bir adım atması halinde bu girişime
destek vereceklerini bildirdi. Bu gelişmeyi beklemeden bünyelerinde bir hukuk heyeti oluşturacaklarını vurgulayan Kılıç, "Kulüplerin artık Dernekler Kanunu'na göre değil, kulüplerin idaresine odaklı bir Kulüpler Yasası'na göre yönetilmesi yönünde hazırlıklarımızı başlattık." diye konuştu.
Hukukçu ve
avukat olduğunu hatırlatan Gençlik ve Spor Bakanı, "O zaman Türk
sporuna Dernekler Yasası ile değil, kulüplerin kulüpler mevzuatıyla yönetileceği bir hukuki altyapıyı kazandırmak da bizim görevimiz olmalı. Sadece kulüpler mevzuatı değil, onlarla birlikte federasyonların ihtiyaç duyacağı mevzuat düzenlemeleri için çalışmaları başlatıyoruz." ifadelerini kullandı. UEFA'nın hassasiyetle üzerinde durduğu finansal fair-play'in Türkiye'de başta futbol kulüplerinin olmak üzere, sonrasında diğer kulüp yapılarında da
egemen olmasının kaçınılmaz durduğuna dikkat çeken Bakan Kılıç, şu değerlendirmede bulundu: "Yöneticilerin futbol kulüplerini diledikleri biçimde borçlandırdıkları yapılar maalesef özellikle
Anadolu kulüplerinde çok acı tabloları yaşatmakta. Temlik koyma anlayışına bir
disiplin getirilmesi kaçınılmazdır."
Futbol Federasyonu'nun bu hususa eğilmesi halinde
bakanlık ve
TBMM olarak destek çıkacaklarının altını çizen Kılıç, "Bununla birlikte yayın gelirlerinin tamamına yakınının temlik edilebilir olması, başta Anadolu kulüpleri olmak üzere orta ölçekli mali yapıya sahip olan kulüplerin yönetimi alanında son derece güçlükler oluşturuyor. TFF, bu yönde bir adım atma eğilimi içinde olması halinde yine
bakanlık ve TBMM zemini olarak kendilerine katkı sağlamak iradesine sahip olduğumuzu da peşinen beyan ediyorum." dedi. TFF'nin evrensel kriterler gereğince tam manasıyla özerk bir yapı ve özerk bir
sistem olduğuna işaret eden Suat Kılıç şöyle devam etti: "Dünyanın üzerinde en fazla hassasiyet gösterdiği konu, siyasetin futbol yönetimine etki edip etmediği meselesidir. Biz hükümet olarak ve şahsım bakan olarak aynı şekilde TFF'ye ve Türkiye'de futbolun yönetimine siyasal bir netice olmayı hiçbir zaman arzu etmiyoruz." Gençlik ve
Spor Bakanlığı olarak yeni dönemde yeni bir yapıyla halkın hizmetinde olduklarının altını çizen Kılıç, katılımcıları kurumsal yapıları hakkında bilgilendirdi.