Galatasaray Kulübü'nün eski başkanı Adnan Polat, Ünal Aysal yönetiminin transfer politikasını topa tuttu. Hamit Altıntop, Nordin Amrabat, Burak Yılmaz, Dany Nonkeu ve Umut Bulut transferleriyle kulübün 'ciddi bir risk' altına sokulduğunu belirten Polat, olası bir sportif başarısızlıkta G.Saray'ı çok kötü günlerin beklediğini söyledi. Akşam'a konuşan Polat, rakamsal veriler ortaya koyup, Sarı-Kırmızılı kulübü bekleyen tehlikeyi anlattı: 2 KERE DÜŞÜNMEK ŞART 'Birbirinden değerli 5 futbolcunun G.Saray'a kazandırılması tabii ki güzel bir şey... Fakat böyle önemli kararlar alırken, Türkiye'nin gerçekleri göz önünde bulundurulmalıydı. Futbol gibi çok değişken, başarıda birçok faktörün rol oynadığı bir sektöre yatırım yaparken iki kere düşünmek gerekir. G.Saray yönetimi, bu yüksek maliyetli transferlerle kulübü çok ciddi bir risk altına sokmuştur. Transfer, futbolcuya ve bonservise para vermekle bitmez. 3 ayrı yere daha ödeme yapmanız gerekir. Maç başı ücretleri, toplam transfer bedelinin yüzde 10'una tekabül eden menajer komisyonu ve futbolcuya verilen transfer parası ile maç başı ücretlerin yüzde 15'lik stopaj vergisi... Bunların hepsini kulüp ödüyor. Bildiğiniz üzere futbolcularla ortalama 3 senelik anlaşmalar yapılıyor. G.Saray bu sezona dek kadrosunda bulundurduğu ortalama 25 futbolcuya 3 yıllık vadede 100 ila 140 milyon dolar arası borçlanıyordu. Ama şimdiki yönetim sadece Hamit, Burak, Amrabat, Dany ve Umut için 100 milyon doları aşan taahhüt altına girdi. Geri kalan 20 oyuncuya da nereden baksanız 3 sene içinde toplam 140-150 milyon dolar ödemek gerekir. Kabaca 3 yıllık taahhüt 250 milyon dolar oldu. Bu gerçekten inanılması güç ve mantık dışı bir rakam. Harcanan paraların karşılığını almanın tek yolu; sportif başarı. Şimdi Ünal Aysal yönetimi 'Biz nasıl olsa bu transferlerle Türkiye'de şampiyon oluruz, Şampiyonlar Ligi'nden de en az 30 milyon euro kazanırız' diye hesap ediyor. Peki ya o başarılar gelmezse ne olacak? UEFA İSİMLERE BAKMAZ Ne olacağını size söyleyeyim; tam felaket olur, bugünkü Beşiktaş'tan çok daha kötü duruma düşeriz. UEFA'nın Finansal Fair-Play konusunda ne kadar katı olduğunu Beşiktaş örneğinde gördük. Kulübün adına sanına bakmadan 1 yıl ceza verdiler. G.Saray, hedeflediği sportif başarılara ulaşamazsa bu Beşiktaş'tan çok daha kötü duruma düşer.'