Türk Futbolu hiç olmadığı kadar dibe vurdu.
Avrupa Kupalarında topu topu iki
takımımız var. Biri
Galatasaray.
Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılıyor. Diğeri de
Fenerbahçe. Devler Ligi'nden
Avrupa Ligi'ne
terfi etti.
Anlı şanlı iki takımımız da bulundukları kulvarlarda başarı kovalayacak. Belki çoğu kişi hayal diyecek ama, büyük buluşların, keşiflerin, başarıların arkasında hayal kuranların olduğunu da unutmayalım.
Aslında bu konu aklıma, Milli Takımlar Teknik Direktörü Abdullah
Avcı'nın katıldığı bir organizasyonda söylediklerinden takıldı. Avcı şöyle demiş "Türk insanı olarak sıkıştığımız yerde iyi şeyler yapmışızdır". Evet bir anlamda kedi gibiyiz. Köşeye sıkışırsak ne yapacağımız belli olmuyor. Dibe vurduk, mahvolduk, bittik dediğimiz anlarda kedi gibi zıplayıp pençelerimizi geçiriyoruz.
Örnek mi? 2000 yılındaki Galatasaray'ın
UEFA şampiyonluğu. O devlerin arasından Galatasaray'ın çıkacağını kim beklerdi ki? Yine 2000 Avrupa Kupası.
Mustafa Denizli yönetimindeki Milli Takım "içimizde İrlandalılar var" tartışmalarının arasında çeyrek
final oynadı. 2002 Dünya Kupası. Bir sürü tartışmayla gitmiştik, "Şenol Güneş'le bu iş olmaz, takımın başına Fatih
Terim geçsin" diyenler bile olmuştu. Ve 2008
Avrupa Şampiyonası; kötü başlayan turnuvayı bir rivayete göre 4. bir rivayete göre ise 3. sırada bitirdik.
Ve gelelim asıl konumuza. Bu yılın çifte mutluluklar yılı olmaması için bana göre hiç bir engel yok. Olimpiyatlarda Aslı ve Gamze'nin başarısı istenirse ve her şey yolunda giderse
futbolda da tekrarlanabilir. Dedik ya "hayal kurmak bedava" diye,
göle biz de maya çalalım ne çıkar?
Gerçekçi düşünüldüğünde de Türk Futbolunun iki devi Galatasaray ve Fenerbahçe'nin kadro yapıları başka
takımlardan çok geride değil. Galatasaray bu
sezon neredeyse
transfer rekoru kırdı. Nazarımız değmesin ama elinde yok yok olan
Fatih Terim, 2000 yılandaki UEFA Şampiyonu yaptığı takımdan bile daha alternatifli bir kadroya sahip. O zamanki yıldızların hakkını yemeyelim ama bu Galatasaray,
teknik direktörüyle, yönetimiyle yeni stadıyla dört dörtlük.
Fenerbahçe'ye de baktığımızda umutlanmamak elde değil. Şampiyonlar Ligi elden kaydı gitti ama, ondan bir beden daha
küçük Avrupa Ligi sarı lacivertliler için şans oldu. Transferlerini ön
eleme maçlarına yetiştiremeyen, mental olarak hazır olmayan Fenerbahçe, daha hazır gireceği Avrupa Ligi'nde başarılı olabilir. Sarı lacivertlilerin kadrosu da karşılarına çıkan rakiplerden çok kötü olmayacak.
"Hadi canım sende. bunlar boş hayaller" diyebilirsiniz. Ama iki takımımız arasında oynanacak Avrupa
Süper Kupa Finalini hayal etmek, bir gün gelip de Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarının bir arada
derbi seyrettiğini hayal etmekten nedense daha kolay geliyor bana!!!
Mehmet
Şentürk
Samanyoluhaber.com