Cihan
Medya Haber Dergisi'ne konuşan ünlü televizyoncu, "
Televole programı benim yapıma uygun bir program değildi.
Televole'yi yapmadığımız için Show TV'den ayrılmıştık, Kanal D'ye transfer olunca da Televole programı üst yönetim tarafından bize yaptırıldı. Bu programın Türk toplumu üzerindeki negatif etkileri ortaya çıkınca MGK toplantısında bu durum konuşulmaya başlandı. Daha sonra televole talimatla yayından kaldırıldı." dedi.
Eskiden gazetecilik yapmanın oldukça zor ve zahmetli olduğuna vurgu yapan
İlker Yasin, TRT'de yayınlanan 'Avrupa'dan Futbol' programını o günlerde nasıl yaptığını ise şöyle açıkladı:
"Bizim gazetecilik ve televizyonculuğa başladığımız zamanlarda bilgiye ulaşmak çok zordu. Avrupa'dan Futbol
Programı'nı yapıyordum. AP ve
Reuters gibi dünyanın ünlü ajansları bülten haberlerini geçerdi. Haber merkezindeki arkadaşlarımız işimize yaramıyor diye
spor haberlerini çöpe atardı. Ben ise gece 03'te 04'te telekslerin başında faksların gelmesini beklerdim. Hatta bazı haberleri de çöplerden toplardım."
GÜZEL KIZLAR VE YAKIŞILIKLI ERKEKLER EKRANA SÜRÜLDÜ
Günümüzün spikerlerinin bilgiye çabuk ulaştığına vurgu yapan
İlker Yasin, "Güzel kızlar ve yakışıklı erkekler hemen ekrana çıkartılmaya başlandı. Bilgiye eskiye göre çok kolay ulaşıldığı içinde bu kişiler kendilerini geliştirmiyorlar. Nasıl olsa hemen istediğim bilgiyi buluyorum kolaycılığına kaçıyorlar. Bir de kendilerini yenilemek ve geliştirmek için çaba harcamıyorlar. Böyle olunca sadece belli bir işi yapmaya odaklanıyorlar." diye konuştu.
ŞİKE LEKESİ HALA DURUYOR, TEMİZLENMEDİ
Ünlü televizyoncu, Türk
futbolunda geçen yıl yaşanan olaylarla ilgili olarak da "Futbolumuzda
şike lekesi hala duruyor, temizlenmedi. Sadece pansuman yapıldı. Zaten büyük kulüpler yerine başka kulüpler bunları yapsaydı çoktan küme düşürülürdü. Bu sürecin bitmesi içinde en iyi makyaj operatörü
Yıldırım Demirören federasyonu görev başına geldi." yorumunu yaptı.
İlker Yasin'e göre, Türk futbolunda gerek saha içinde gerekse dışarıda
taraftarlar arasında yaşanan şiddet olaylarında medyanın etkisi de oldukça büyük. Yasin, özellikle sporda son zamanların popüler olan iddia oyunlarının da bir nevi
kumar olduğunu vurguladı.
HERKES Mİ CEMAATÇİ, BÖYLE BİR KAVRAM MI VAR ?
İlker Yasin, şike sürecinden sonra medyada bazı kesimler tarafından ortaya atılan '
Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçirmek istiyor' söylemlerine de tepki göstererek, şu ifadeleri kullandı:
"Fenerbahçe taraftarı şike soruşturmasını hep cemaatle ilişkilendirdi. Taraftar polisi görünce cemaat dışarı sloganı atıyor. Cemaatin güya Fenerbahçe'yi ele geçirmek istediği ve bu nedenle Aziz Yıldırım'a
operasyon yapıldığı algılaması var. Bu bana biraz enteresan geliyor. Cemaat nedir? Benim polisim, benim savcım, benim hakimim, herkes mi cemaatçi? Böyle bir şey olabilir mi? İnsanlar bir siyasi partili olur ona birşey demem. Cemaat camiide olur. Cemaatler belki değişik camileri kullanır."
İlker Yasin, gazeteciliğe nasıl başladığını, medya dünyasındaki kariyerini, özellikle futbolda yaşanan sorunları da Cihan Medya Haber Dergisi'nin Temmuz/
Ağustos ayı için hazırlanan 47. sayısına anlattı.