Sofuoğlu, "Bunun derdine yanmadım.
Başbakanımın arayıp halimi hatrımı sorması, milyon dolarlardan daha değerli." diyor.
Türkiye'nin motosiklette yetiştirdiği en büyük yetenek, o. 2007 ve 2010'da Supersport dalında dünya
şampiyonluğuna ulaşan
Kenan Sofuoğlu, yeni şampiyonlar yetiştirmek için kolları sıvadı.
Sakarya Akyazı'da, iki senede yapımını tamamladığı
pistin kapılarını
genç yeteneklere açan genç sporcu, 10-12
Şubat tarihleri arasında düzenlenen
Red Bull Kanatlarımın Altında Projesi'yle öğretmenliğe de adım attı. Üç gün süren workshopta, 15 gence, uzman eğitimciler tarafından sporcu fizyolojisi ve psikolojisi, beslenme gibi konularda eğitimler verildi.
Motosiklet eğitimini ise usta motosikletçiden alan gençler, iki günlük
antrenman programının ardından, son gün derece için yarıştı.
Kenan Sofuoğlu, bu gençler içinde özellikle on tanesini yetenekli bulurken, ikisini ise çok beğendiğini ifade ediyor: "Başta
Harun Çabuk. Onun bir yerlere gelmesi için elimden gelen tüm desteği vereceğim. Burada seçtiğim 10 çocuk için '125 CC Kupası' yapmak, onları hazırlayıp
Avrupa'ya yollamak istiyorum.
Federasyona ve
sponsoruma da bunu ilettim. Bunu kendim de yapabilirim; ama bu defa çocuklara bir
bütçe çıkacak. Motosiklet masraflı bir iş. Buraya gelen çocukların maddiyatlarının buna yeteceğini sanmıyorum."
Bir şampiyonun her yönden başarılı olması gerektiğini savunan Sofuoğlu'na göre sadece
motor kullanmak yetmiyor: "Karakteri de sağlam olacak. Eline ne veriliyorsa onunla yetinecek. 'Lastiğim kötüydü, motorum iyi değildi' gibi bahaneler kabul edilemez. Böyle yapan çocuğun geleceği de yoktur. Bazıları, bunların aksini yaparak gönlümü fethetti." Kursa katılan gençlerin maddi durumunun çok da iyi olmadığını söyleyen Sofuoğlu, "Maddi durumu iyi çocuklarla uğraşmak istemiyorum. Onlar bizi yarı yolda bırakır. Bana bu işi çok sevecek, bu işe aç, çok da alternatifi olmayacak çocuklar lazım." diyor. Araya 'Senin gibi mi?' sorusunu koymak, kaçınılmaz hale geliyor... "Benim yaşadığım gibi. Alternatifim olsaydı, ben bu işi yapmazdım. Tamirhanede çalışan sıradan biri de olabilirdim. Bazen hazmedilmeyecek şeyler yaşıyorsunuz ama sabretmek zorunda kalıyorsunuz."
Onun artık kendine ait bir pisti var
Motosikletin koltuğuna ilk oturduğunda ne bir pistin ne de kendilerini eğitecek birilerinin olmadığını anlatırken gözüm padok kapısında yazan 'Kenan Sofuoğlu Pisti' yazısına takılıyor. Yazının
altını onlarca fotoğrafla doldurmuş. En başta ise 2010 senesinde akciğer kanserinden kaybettiği babasıyla birlikte çekildikleri var. Henüz kepçeler yeni vuruluyor toprağa... Pistin tedricen nasıl bu hale geldiğini, işçilerin de içine girdiği karelerden anlıyoruz. Yapımı iki sene süren bu pisti, babası göremedi. Trafik kazasında kaybettiği
Bahattin ağabeyiyle, motosiklet kazasında
vefat eden
Sinan ağabeyi de hep böyle bir pistte antrenman yapmayı hayal etmiş. Nasip...
Kendi adını taşıyan pist için cebinden 2 milyon liraya yakın para harcamış Sofuoğlu. Bir o kadar da
Sakarya Büyükşehir Belediyesi masraf etmiş. Arazisine pisti yapan Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'nu minnetle anıyor. Sakarya Valiliği ve Akyazı Belediyesi'ni de öyle... Yeni Kenan'ların çıkacağı pist, Türkiye şampiyonaları için takvime alındı. Yetmedi, 2012 Avrupa Supersport Şampiyonası'nın Türkiye ayağına da ev sahipliği yapacak eylül ayında.
Bu pisti anarken, geçmişte F1'in sahibi Bernie Ecclestone'ın emrine amade kılınan
İstanbul Park'a değinmeden geçmiyor Kenan: "Öyle bir tesis ki, benim gözümde hiçbir yere, kimseye yaramayacak. Evet devlet çok para harcadı. Ama İstanbul Park'ı yaparken, kendi sporcularını hiç akıllarına getirmediler. Ben dünyada yüzün üzerinde piste çıktım. Orada bir tur bile atmadım. Çünkü Bay Ecclestone pisti herkese kapattı. Kimsenin gelmesini istemiyordu. Bugün Türkiye şampiyonası yapmaya kalksanız, aşırı derecede büyük. Dünya şampiyonasını getirseniz tamam ama yine de o kadar büyük bir piste gerek yoktu. Haddinden fazla büyük."
Yamaha fabrikasında çalışıp TIR'da yattım
Kenan Sofuoğlu, zor dönemlerden geliyor... 17
Ağustos 1999'daki
Marmara Depremi'nde yıkılan evlerinin altından
ailece sağ çıksalar da, etraflarındaki, neredeyse tüm komşularını kaybetmişler. Sonraki cümlesi, bittecrübe sabit: "
Hayat iniş ve çıkışlarla dolu." Ağabeylerini kaybettikten sonra, 'en büyük
destekçim' dediği babasının ölümünün ne kadar ağır geldiğini anlatıyor. "2011 sezonunda hiç başarılı olamadım." demesinin gerekçesi de, bu.
2001 Türkiye Şampiyonası'nda ilk üç şöyle sıralanır: Bahattin Sofuoğlu, Sinan Sofuoğlu, Kenan Sofuoğlu. Ambargo koydukları şampiyonada büyük başarı gösteren
küçük oğul için Avrupa kapılarına dayanır aile... "
2001 krizi en çok motosikleti vurmuştu. Motosiklet biraz
hobi olduğu için, dükkânımızda işler tamamen bitmişti. 2002'de Avrupa'da özel bir
kupaya yazıldık. Bütün paramızı oraya yatırdık. O zaman için gerekli olan 20 bin Euro'yu toplamak için dükkândaki bütün motorları sattı babam. Rahmetli ağabeyim de arabasını sattı. Parayı tamamladık, gittim; ama orada sezonu şampiyon olarak kapattım. Tek atımlık kurşunumuz vardı, değerlendirdik çok
şükür. O Yamaha Kupası'nda 25 yılın gelmiş geçmiş en yetenekli
pilotu seçtiler beni
Almanya'da." Şu anda 36. sezonu koşulan yarışmanın tarihinde, hâlâ onun üzerine çıkabilen yok. Türkiye'nin bu sene gönderdiği üç sporcu ise ilk yirmiye dahi giremedi.
O şampiyonluğa rağmen, Sofuoğlu ailesi için zor günler devam eder... "Babam ve rahmetli ağabeylerimle İstanbul'da sponsor bulmak için kapı kapı gezdik. Ama hepsi söz verip bizi yolda bıraktı. Hatta hiç unutmuyorum, bir
firma sponsorluk yapacaktı. Kendileri geldiler. Bugünün 40-50 bin lirasına anlaşmıştık. Daha sonra sponsorluk olayı iptal oldu. Neden iptal edildiğini sorduğumda bana şunu söyledi yetkili: 'Benim elimde değil. Müdürüm beni bloke etti. Senin hayata bakışın nedeniyle iptal edildi'. İnançlı olmamı bahane ettiler." Ailesinin ve kendisinin muhafazakâr kimliği de bir engeldir. Ancak bundan değil pişmanlık, gurur duyar: "Hiç üzülmedim, aksine gurur duydum. Para için karakterimi değiştirecek değildim. Kimseye gidip 'para' diye yalvarmadım, yalvarmam da."
Şampiyonaları daha bir azimle kovalayan Kenan Sofuoğlu'na Almanlar sahip çıkar: "
Almanya'dan sponsorlar çıktı bana. Birkaç Alman vatandaşının da yardımıyla,
dünya şampiyonluğuna ulaştım. 2001'den 2007'ye kadar bir
kuruş kazanmadım. Almanya Düsseldorf'ta Yamaha fabrikasında mekanikçi olarak çalıştım, para kazandım. Fabrikada, takımın TIR'ında kalıyordum. Böylelikle geçimimi sağladım. 2007'de dünya şampiyonu olunca, devletten destek görmeye başladım."
Türkiye'deki tek sponsoru Avusturyalı
Başlarda destek bir yana, Motosiklet Federasyonu bile köstektir, Kenan'a: "Eski Federasyon Başkanı Süleyman Memnun, bize çok sıkıntı yaşattı. Lisansımı bile çıkaracak parası yoktu federasyonun. Devletten trilyonlar alıp nereye harcıyorlardı bilmiyorum." Bekir Yunus Uçar'ın başkan olmasından sonra, motor sporlarının ve kendisinin altın dönemini yaşadığını söyleyen Sofuoğlu, onun katkılarını anlatmadan geçmiyor: "Onlarca yarışçı çıkardı. Şampiyonaları daha kolay hale getirdi. Birçok yarışçıya imkân verdi, Avrupa'ya yarışçılar yolladı. Katkıları anlatmakla bitmez. Kendisini herkes çok seviyor. Benim hayattaki en büyük destekçim babamdı. 2010 yılında babamı kaybettim. Sağ olsun Yunus abi, en zor günümüzde yalnız bırakmadı."
Kenan Sofuoğlu, ne kadar mağrur ve 'tok' bir karakteri olduğunu, İddaa'dan gelen başta 600 bin, sonra da 800 bin liralık parayı reddederek gösterdi. Bunun gerekçesi olarak 'dinî inançları' sunuldu, kamuoyunda. O ise sadece "Çok param var diye reddetmedim. Uygun görmediğim için reddettim. Anlayan anlar!" yorumunu yapıyor.
Ekşi Sözlük'te çıkan "Keşke o parayı, 12 Dev Adam'a özellikle de Hidayet Türkoğlu'na verseydi!" şeklindeki bir göndermeyi hatırlatıyorum. Duruşunu perçinliyor: "Ben basketbolcuların zaferinden bir iki hafta sonra dünya şampiyonu oldum. Onlara Başbakan belli bir
ödül münasip görmüş. Benim aldığım ödül, basketbolcuların aldığı ödülün değil onda biri, belki de yirmide biriydi. Ama hiçbir zaman bunun derdine yanmadım, yanmam da... Çünkü benim devletim, Başbakanım bana her zaman destek oluyor. Onun beni arayıp halimi hatırımı sorması, milyon dolarlardan daha değerli. Başbakanımız en ufak kazamda dahi arayıp 'geçmiş olsun' dedi. Şampiyon olduğumda arayıp
tebrik etti."
Bu ülkeye iki dünya şampiyonluğu getirmiş Kenan Sofuoğlu'nun Türkiye'de sadece bir tane sponsoru var. O da Türk değil! Avusturyalı bir firma olan Red Bull. "Bakanlığın ve bugünkü federasyonun desteği olmasa, 2012 sezonunda yurtdışında yarışamayacaktım." derken, devlet desteği olduğu sürece pistlerde yarışacağını belirtiyor.
Moto GP'de bir Türk'ün şansı yok!
Motosiklet yarışlarının sıkı takipçileri, Kenan Sofuoğlu'nun Moto GP'de sahne almasını çok istiyor. O ise Moto 2'den neden Supersport'a geri döndüğünü şöyle anlatıyor: "Dünya şampiyonluğu için iki yol var: Super Bike ve Moto GP. Biz Super Bike'ı seçerek, şampiyon olduk. Tekrar şampiyon olunca, Moto 2'den
teklif aldım. Ama
ekip, 14-15. sıralarda geziyordu. Misafir olarak katıldığım yarışmaların birinde, birinci olacakken motorum bozuldu. Diğerinde de ikinci giderken, rakibim beni pistten dışarı attı. Ekibin maddi sıkıntıları arttı, ben de babamı kaybettim. Ya kazanacağım takımla Moto 2'de kalacaktım; ya da şampiyon olabileceğim bir motora binecektim. Bunun için en uygun teklif Kawasaki'den geldi." Moto 2'yi gözümüzde fazla büyüttüğümüze inanıyor: "Moto GP ile aynı gün olduğu için televizyon yayınları içinde. İsmi büyük gözüküyor; ama sadece amatör bir kupa var. "
Kenan, 2010'daki dünya şampiyonluğunun ardından, Moto GP'den gelen iki teklifi kabul etmemiş. Bu davranışı, tekliflere kapalı olduğu anlamına gelmiyor: "Moto GP'yi ancak
Honda ya da Yamaha'dan teklif alırsam kabul ederim. Bu da mümkün değil. Çünkü İtalyan ya da Amerikalı değilim. Çok motosiklet sattıkları ülkelerin pilotlarıyla çalışıyorlar. Moto GP'nin en büyük sponsoru Repsol.
İspanyol bir
marka olduğu için, ülkesinden bir yarışçıyı mutlaka istiyor. Bir Türk firması Moto GP'de sponsor olduğu anda, bir
Türk pilot için de Moto GP çok kolaydır. Türkiye'den kimsenin böyle bir bütçesi yok."
Annem evde yalnız kaldı, evlenmemi istiyor
Kız kardeşim de evlenince, tek sıkıntım annemi evde bırakmak. Akrabalarımız geniş, evde yalnız bırakmamaya çalışıyorlar annemi. Tabii evde 6 kişiydik, 2 kişi kaldık. Bunun zorluğu var. Annem motora devam etmemi istemiyor. Ama tehlikeli diye değil! Avrupa'da kalmak zorunda olduğum için, o da burada yalnız kalmak istemiyor. Evlenmemi çok istiyor, bu nedenle. Nasipse bizim de böyle bir niyetimiz var. Nişanımızı yaptık. Nişanlım Lulia Lomman ile yıl sonuna doğru evlenmek niyetindeyiz.
ZAMAN