Doğduğu
kent olan Braga'da arkadaşlarıyla hasret gideren başarılı
teknik adam, İstanbul'a ve Türk insanına övgüler yağdırdı.
Carvalhal, özel hayatıyla ilgili ilginç bilgiler verdi.
Beşiktaş'ın
Portekizli teknik direktörü
Carlos Carvalhal, kısa süreli devre arası tatilini ülkesinde dinlenerek geçiriyor. Evinde ziyaret ettiğimiz başarılı çalıştırıcı, İstanbul'daki
yaşamından ilginç anları bizlerle paylaştı. Carvalhal'in
Türkiye ve Türk insanıyla ilgili tüm düşünceleri sevgi üzerine. İstanbul'la güçlü bir duygusal bağ kurduğunu belirten Carvalhal, kısacık ayrılıkta bile Siyah-Beyazlı taraftarları ve
futbolcularını özlediğini söylüyor.
Bir an önce
Ümraniye Tesisleri'ne dönmeyi heyecanla bekleyen Carvalhal için ailesi de çok önemli. Onlar da Türkiye'ye gelmiş ve
baba Carvalhal'in çalıştığı, yaşadığı ortamı yakından görmüş. Carvalhal'in en büyük destekçileri de onlar. Eşi ve oğlu, Beşiktaş'ın, Braga ile oynayacağı
UEFA Avrupa Ligi maçını dört gözle bekliyor. Eşi
İnönü Stadı'ndaki atmosferi merak ettiğini belirtiyor ve ekliyor: "Braga maçının rövanşında Türkiye'de olacağız. Muhteşem taraftarı izleyeceğiz. Umarız turu geçen taraf Carlos olur. Onun için çok duygusal bir maç olacak."
Carvalhal, oldukça sempatik bir kişilik. Braga onun dünyaya geldiği şehir ve her köşe başında mutlaka bir tanıdığı var. Eşi ve arkadaşları onu öve öve bitiremiyor. Yorumlar ise hayli ilginç: "Sevecen, insani özellikleri çok üst düzeyde. Yardımsever ve çalışmayı çok seviyor." Bir arkadaşının, Türklerin radikal dinci olduğunu söylemesi Portekizli hocanın tepkisine yol açıyor ve
Carlos Carvalhal şu cevabı veriyor: "Neredeyse 5 aydır Türkiye'deyim. Senin söylediğin gibi radikal
İslam diye bir şey görmedim. Orada öyle bir şey yok. Modern bir yaşam var ve kimse kimseye karışmıyor. Mutlaka gelip görmelisiniz ki anlayabilesiniz."
Türk futbolunu anlatırken deplasman maçlarına dikkat çeken Carvalhal, taraftarların coşkusu ve statlardaki çalınan müziklerin insana korku ve heyecanı birlikte verdiğini dile getiriyor.
Trabzon taraftarının mehter marşlı temposunun etkileyici olduğunu aktaran Carvalhal, İstanbul'da Çamlıca'da ikamet ettiğini ve buranın muazzam bir manzarasının bulunduğunu anlatıyor. Carvalhal'in tek derdi
trafik. Metrobüsü kullandığına ve böylece insanları yakından gözlemlediğine işaret eden Carvalhal şu bilgileri veriyor: "Sokaklarda rahatım. Kendi başıma dolaşıyorum. Bazen
şapka takıyorum. Sadece bir
yabancı turist beni tanıdı, onunla da fotoğraf çektirdik. Türkler tanıyor gibi oluyor ancak emin olamıyorlar. Bunu hissediyorum." Carvalhal'in Türk futboluyla ilgili analizleri ise kayda değer. Öncelikle mücadeleci bir futbol olduğu ve taktik anlayışların her takıma göre farklılık gösterdiğini vurgulayan Carvalhal, futbolun 90 dakika boyunca oynandığına ve sürekli bir mücadele içinde bulunulduğuna değiniyor.
Adalı, sadece söz verdiği tesisi yapacak
Beşiktaş
yönetiminden
istifa eden
Serdal Adalı, Fulya'daki Şan Ökten Tesisleri'ni yaptırma sözünü yerine getireceğini söyledi. Adalı, yönetime seçildiklerinde bu vaatte bulunduğunu ve arkasında durduğunu belirterek, "2.500 metrekarelik altyapı alanıyla divan üyeleri için lokali yapacağım. Ancak inşaat alanını 6.500 metrekareye çıkartmışlar ve kulüp binasını buraya taşıyacaklarmış.
Kulüp binasını yapmak bana düşmez." ifadelerini kullandı.
Beşiktaş'tan malî krize ince plan
Beşiktaş yönetimi, 2012'de devreye girecek UEFA kriterleri sebebiyle şimdiden
tedbir almaya başladı. Yönetim,
Quaresma,
Almeida ve Fernandes'in Portekiz Milli Takımı'na çağrılarak 2012
Avrupa Futbol Şampiyonası kadrosunda olmasını istiyor. Böylelikle oyuncuların değeri artacak ve
pazar payları yükselecek. Şartlar oluşursa bu satışlar sonrası Quaresma'dan 20, Almeida ve Fernandes'ten 15'er milyon
Euro bekleniyor.