Bir televizyon programına katılan
Mustafa Denizli'nin, canlı yayında yaptığı önemli açıklamalar şöyle:
"Türkiye'deki kötü görüntüden uzaklaşmak için buraya geldim. Türk futbolunu yok etmek istiyorlar. Sadece futbolu değil Türkiye'nin en önemli sosyal yaşamını yok ediyorlar. Olaylar nereye geldi. Bir
ülkenin kendi içinde yönetebileceği bir
kriz bu. Bu krizi yönetecek birimler bellidir. Bunu başkası kullanamaz. İnisiyatifi başkasına bırakırsan,
yardım dilenirsen sonunda geleceğin nokta budur"
EN KÖTÜ KARAR KARARSIZLIKTAN İYİDİR
En kötü karar kararsızlıktan iyidir. Türkiye'nin bu problemi ortadan kaldırması mümkün değildir. 26 Ocak'ta benim de üyesi olduğum bir
genel kurul toplanacak. Katılmayı düşünmüyorum. Ne için katılayım. Maçım var o yüzden katılamıyorum. 26 Ocak'ta neyin
yetkisi niçin verilecek. Sen bunları değiştirme hakkına sahipsin sana yetki verilmiş zaten federasyon olarak. Değiştirdiğin her şeyi genel kurulda mı değiştirdin. İş içinden çıkılmaz bir duruma geliyor. Teşebbüs ve
şike aşağı yukarı bunların ceza maddeleri aynı. Şu anda faal konuğunuz Abdülkerim
futbolcu olsun, ben de
yönetici. Yarın da maçımız var. Abdülkerim'e yarınki maçta benim takımım lehine hareketlerde bulunmasını söylüyorum, o da kabul ediyor.
Abdülkadir maça çıkarken vicdanı nedeniyle sahada sözünden vazgeçiyor ve dürüst bir maç oynuyor. Bunun adı teşebbüs. Ama Abdülkerim eylemde var mı? Türk futbolunda ahlaklsızlıklar var ve bu temizlenecek. Benim sporculuğumdan beri vardı. Bunlar kendilerine menfaat sağlamaya çalışanlar var. Eğer benim takımım başarılı olursa benim kişisel çıkarlarım var. Kulübümün benim teşebbüsümden haberi yok. Benim maddi veya manevi çıkarlarım var. Amacıma ulaşıyorum ya da ulaşmıyorum.
KORKUSUZCA KARAR VEREMİYORSAN...
"Bu ülke 3 Temmuz'da bir araya gelip 'bu olayın altından nasıl kalkarız' demeliydi. Kolu keseceksin. Parmağın kangren olmuş, sen aylarca bekliyorsun. Korkusuzca karar veremiyorsan doğru karar veremezsin. Şike yapan kişilere 10 yıldan 20 yıla kadar ceza ver. Kurumlara verdiğin zaman
sektör ortadan kalkar. Bunu yapan kurum değildir. Kişilerle ilgili ceza vermek gerekir. O zaman yüreği varsa ona teşebbüs etsin. Kurumun haberi olmadan bu durumla ilgili kurum ceza alıyor. Bunları ayırt etmek gerekiyor. Her kurumda kurumun adını kötüye çıkaracak insanlar vardır. Bunlar Türkiye'de olmadı mı? Ancak bu suçu işleyen kurumlar değil kişiler ceza aldı"
"3 Temmuz'dan beri konuşanlara bir bakın. O güne kadar varlar mıydı? Bu işi hiç bilmeyenler Türkiye'de futbolu yok etmek için her şeyi yaptılar"
İRAN'DAKİ ORTAM
"Benim İran'daki durumum iyi. Kendi ülkemizde olan güzel durum İran'daki çalışma zevkimizi arttırır. Türkiye'den çok ciddi teklifler aldım. Ama bu ortamda insanların şevkle çalışma şansları yok. İran'a geleceğim gün dahil çok önemli teklifler aldım. Ancak futbolu öyle yere getirdiler ki, biz futbolun güzel yönünden bahsetmeye çalışıyoruz konu başka yere geliyor"
HAKAN ŞÜKÜR KONUSU
Hakan Şükür'ün Lig TV'ye yorumcu olarak geçmesi ile ilgili de konuşan Denizli, "futbolun içinden gelmiş, benim talebeliğimi yapmış bir insan. Hakan'ın her şeyi daha rahat konuşmasını milletvekili sıfatı engelliyor. Hakan çok renkli bir insandır. Yerimi doldurur. Oraya bir arkadaşımız devam edecekti" dedi.