Cech,
Türkiye Futbol Federasyonu tarafından yayımlanan TamSaha dergisinin şubat ayı sayısına verdiği röportajda, formasını giydiği
Sparta Prag, Porto ve West Bromwich Albion'da yaşadığı
şampiyonlukların kariyeri için önemli tecrübeler kazandırdığını, formasını giymekten en fazla zevk aldığı kulübün ise Porto olduğunu belirtti.
Porto'nun,
Avrupa'nın en iyi kulüplerinden birisi olduğunu vurgulayan Cech, ''En iyi yaptıkları şeylerden biri dünyanın
genç ve yetenekli
oyuncularını genç yaşta ucuza alıp çok yüksek meblağlar karşılığında Avrupa'nın büyük kulüplerine satmaları. Bunun için
Pepe çok iyi bir örnek. Pepe benim de Porto'da oynadığım dönemde Madeira'dan Porto'ya gelmişti ve 3
sezon oynadıktan sonra
Real Madrid'e gitti'' ifadelerini kullandı.
Premier Lig'in oynadığı ligler arasındaki en kalitelisi olduğuna işaret eden Cech, Spor Toto Süper Ligi'nin ise özellikleri bakımından
Portekiz'e benzer olduğunu, iki ligde de fiziksel mücadelenin büyük bir önem kazandığını belirtti.
Türkiye'de fiziksel ve taktik mücadelenin kendisini olumlu anlamda şaşırttığını anlatan Cech,
UEFA Avrupa Ligi'nde mücadele edecek
Trabzonspor ile ilgili düşüncelerini ise şöyle aktardı:
''UEFA Avrupa Ligi'nde başarılı olmak için Şampiyonlar Ligi'nde deplasmanda oynadığımız
Inter maçının oyun zihniyetini sahaya koymamız gerekiyor. Nasıl ki o maçta topa iyi sahip olup Inter'in etkili bir oyun ortaya koymasını engellediysek ve oyunlarını kilitlediysek, aynı zihniyeti ortaya koymamız lazım. Bu işin defansif boyutu. Ofansif boyutta da daha fazla gol şansı yaratmamız, daha hareketli hücum varyasyonları yapmamız gerekiyor.''
-''
Trabzonspor'da şampiyonluk yaşayacağıma inanıyorum''-
Transferi sonrasında Trabzon'a kısa sürede alıştığını ve zorluk yaşamadığını ifade eden Cech, kariyeri boyunca oynadığı
takımlarda yaşadığı şampiyonluk sevincini Trabzonspor'da da görmek istediğini söyledi.
Cech, şunları kaydetti:
''Kariyerim boyunca üç farklı takımda, üç farklı ligde şampiyonluklar yaşadım. Türkiye'ye de aynı hedefle geldim. Trabzonspor'la 3 yıllık sözleşmem var ve ben bu üç yıl içinde bir şampiyonluk yaşayabileceğime inanıyorum. Trabzon
küçük bir şehir ve bu küçük şehri tanımakta da herhangi bir zorluk yaşamadım. Burada Türk arkadaşlar edinmeye başladım.
Yemek konusunda son derece memnunum. Çünkü Türk mutfağı Slovak ve Portekiz mutfaklarına çok benziyor. Futbol haricindeki zamanımı daha fazla dışarıda geçiriyorum ve yeni yerler keşfetmeye çalışıyorum.''
-''
Quaresma'nın ayrı bir yeri var''-
Kariyeri boyunca oynamış olduğu en yetenekli oyuncu sorusuna ''Quaresma'' yanıtını veren Cech, ''Çok sayıda iyi oyuncuyla oynadım. Ama Quaresma'nın kesinlikle ayrı bir yeri var. Quaresma'nın öyle bir yönü var ki siz topu nasıl atarsanız atın o vücudunun herhangi bir bölümünü kullanarak
kontrol etmeyi ve topa hükmetmeyi becerebiliyor. O yüzden onu ayrı bir yere koyuyorum'' ifadelerini kullandı.
Cech, hücuma
destek vermesine rağmen fazla gol atamamasındaki nedenleri ise şöyle özetledi:
''Benim önceliğim gol atmak değil. Gol attırmayı, takım arkadaşlarına
servis yapmayı seven bir oyuncuyum. Uzun boylu bir oyuncu değilim ve duran toplarda öne çıkmıyorum. Çünkü bu bana bir avantaj sağlamıyor. Bu iki sebepten dolayı gol sayım düşük kalıyor. Zayıf yönüm olarak ise şunu söyleyebilirim. Koşu anında iyi
savunma yapabiliyorum. Ama rakibin koştuğu ve benim statik bulunduğum anlarda zorlanabiliyorum. Rakip kadar hızlı dönemeyebiliyor ya da ona gerekli cevabı veremiyorum. Bu yönde yaşadığım sorunları çözmem ve kendimi geliştirmem gerekiyor.''
Cech, kendisiyle aynı pozisyonda oynayan oyuncular içinde en fazla beğendiği
futbolcunun ise Fabio Coentrao olduğunu kaydetti.