Mersin'e gittiği için pişman mı?

Sezon başında Beşiktaş'tan Mersin İdman Yurdu'na transfer olan Mert Nobre, Mersin'e geldiği için asla pişman olmadığını belirtti.

Mersin'e gittiği için pişman mı?

Mersin İdmanyurdu'nda forma giyen Brezilyalı Mert Nobre, Mersin'e ilk geldiği zamandan itibaren kenti çok sevdiğini ve Mersin İdmanyurdu'na transfer olduğu için çok mutlu olduğunu bildirdi. Nobre, kulübün internet sitesine verdiği röportajda, küçük yaşlardan itibaren futbola büyük bir ilgi duyduğunu, yolda yürürken yerde taş veya pet şişe gibi gördüğü her şeyi top olarak kullandığını ve çocukluk yıllarında gününün büyük bir çoğunluğunu top oynayarak geçirdiğini söyledi. 1997 yılında başladığı profesyonel futbol hayatını başarılı bir şekilde sürdürdüğüne inandığını ifade eden Nobre, 8 yıldır Türkiye'de forma giydiğini ve Türkiye'de mesleki anlamda önemli başarılara imza attığını, kendisini de geliştirme imkanı bulduğunu vurguladı. Geçen sezon Beşiktaş'ta forma giyerken eşi Priscila Nobre'nin de desteğiyle Mersin İdmanyurdu'ndan gelen transfer teklifini değerlendirme kararı aldığını hatırlatan tecrübeli forvet, şöyle devam etti: ''Adaptasyon anlamında Mersin'e geldiğim günden beri hiç bir problem yaşamadım. Mersin zaten bizim ülkemize çok benziyor. Rahat, sıcak, güzel, deniz kenarı, insanları çok sıcakkanlı, yemyeşil ve ulaşım çok kolay. Mersin'e ilk geldiğim zamandan itibaren bu kenti çok sevdim. O bakımdan şehir olarak zaten bir adaptasyon sorunu hiç yaşamadım. Takıma gelirsek, ben bu takıma ilk geldiğim günden beri kendimi evimde gibi hissettim. Beşiktaş'ta oynadığım yıllardan beri tanıdığım insanların bazıları da buradaydı. Bu durum da benim işimi bir anlamda kolaylaştırdı. Mersin'de herkes birbirine çok güzel ve sıcak davranıyor.'' Türkiye'deki insanların da Brezilya'daki gibi futbola adeta aşık olduğunu dile getiren Nobre, ''Mersin'de de insanlar futbola aşık. Taraftarların bize davranışları, bizi desteklemeleri, bize gönülden bağlı olmaları çok güzel. Bunu sokağa çıktığınız anda bile görebiliyorsunuz. Bunlar bizim için çok güzel şeyler. İkinci yarıda bazı maçları kaybettik. Ama taraftarlarımız bizden desteğini hiç esirgemediler. Bu çok önemli bir şey. Sonuç olarak Mersin İdmanyurdu'na transfer olduğum için çok mutluyum ve Mersin İdmanyurdu'nu seviyorum'' diye konuştu. -Nobre'nin aile yaşantısı- Nobre, bir antrenörün takım için ne kadar önemli olduğuna işaret ederek, ''Antrenör bir takımı alır, bazen yoktan var eder, şampiyon yapar. Nurullah Hoca da yine aynı şekilde çok önemli biri. Takımın, bugüne kadar elde ettiği başarılarda antrenörün büyük katkısı var. Her şeyden önce, Nurullah Hoca çok iyi bir insan'' dedi. Eşi Priscila ve oğlu Nicholas'ın hayatının tamamını oluşturduğuna vurgulayan Nobre, şunları kaydetti: ''Benim hayatım demek, ailem demek. Benim için hayatta önemli olan iki şey var; biri ailem, diğeri işim. Eşim benim sadece karım değil, aynı zamanda arkadaşım, dostum ve hatta bazen annem veya babam. Biz hayatta her şeye beraber karar veriyoruz. Onsuz bir hayat zaten düşünemiyorum. Eşim bana çok güzel bir hediye verdi. Nicholas gibi bir oğlum var ve bunun için kendisine her fırsatta teşekkür ediyorum.''
<< Önceki Haber Mersin'e gittiği için pişman mı? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER