Türk Hava Yolları'nın (THY) tarifeli bir seferi ile 23.30 sıralarında
İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan eşi Evin Elçi ile birlikte Tahran'a giden Denizli'nin bir hayli neşeli olduğu görülürken,
yolculuk öncesinde basın mensuplarının da sorularını yanıtladı.
Denizli,
yabancı olmadıkları ve sevdikleri bir yere gittiklerini belirterek, "İlk gidişimde tektim, ikinci gidişimde çift olarak gidiyoruz. Orada dostlarımız ve arkadaşlarımız var. Bu ortam beni çok tatmin etmiyor açıkçası. En azından eşimle birlikte daha sağlıklı bir ortam olacağını düşündük.
Keyif almadığım bir ortamda zaman geçiyoruz. Türk futbolunun son zamanlarda yaşadığı zor zamanlar beni hem rahatsız ediyor, hem de üzüyor. Burada belki daha sağlıklı bir dönem olur diye düşündük. Yaklaşık bir buçuk yıldır temas halindeydi Persepolis yöneticileri. Onlarda tanıdığım insanlar. Özellikle son bir buçuk aydır taraftarların yoğun bir talebi vardı.
İran futbolu ve onlar yabancı olduğumuz bir ortam değil. Tahran'da öyle. Bu gidişimizde özellikle
ülkemiz için iyi mesajlar getireceğimiz bir
seyahat olacak. Ayrıca başarıda getirmek üzere gidiyoruz. Biz oraya neticede bir çift olarak gidiyoruz ama ülke sorumluluğunu da taşıyan bir çift olarak gidiyoruz. Çünkü
Mart ayında
Asya Şampiyonlar Ligi başlıyor. Şuanda takımın ve kulübün önemli ölçüde beklentisi süreçte" dedi.
Bir buçuk yıllık bir sözleşmesinin olduğunu ifade eden Denizli, bir basın mensubunun "Persepolis takımının ardından
emekli olmayı düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine ise, "Ben daha önce meslek hayatımı masada noktalamayacağımı söyledim. Son olursa söylerim, son değil merak etmeyin" diye konuştu.
Mustafa Denizli'nin eşi Evin Elçi ise bir hayli heyecanlı olduğunu ifade ederek, "Mustafa'nın ilk kez çalıştığı bir dönemde birlikte olacağız. Ve İran gibi bir ülkede olacağız. Benim çok sevdiğim, kültürüne ve tarihine değer verdiğim bir ülke. Heyecanla bekliyoruz, bakalım bizi neler bekliyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'den de
teknik direktörlük görevi için teklifler aldığını ifade eden Denizli, "Giderayak çok önemli teklifler aldım. Buradan o kulüp başkanlarına da benimle birlikte çalışmak istedikleri için teşekkür ederim. Bana bu görevi bu vermek istedikleri için. Fakat ben bu ortamda kendimi huzurlu hissetmiyorum ve bu çerçevede burada çok mutlu hissetmiyorum. Aylardır hissetmiyorum. Benim hayatımın büyük bölümü Türk Futbolu'nun önemli yerlerinde geçti. Bu kadar üzüntü verici bir durumla daha önce hiç karşılamadım. İnşallah zamanla her şey herkes için, kulüplerimiz ve başta bireylerimiz için daha iyi olacak" ifadelerini kullandı.