Olimpiyat şoku

Bu yıl rekor sayıda sporcuyla gittiğimiz Londra Olimpiyatları şu ana kadar bize yaramadı. Demek ki başarı için sayıların önemi yokmuş!!

Olimpiyat şoku

Periler, Sultanlar, Aslanlar, Kaplanlar. İki haftadır bu sözler dllerden düşmüyor. Şampiyonadan şampiyonaya, olimpiyattan olimpiyata hatırladığımız sporcularımız aslında ellerinden geleni yaptı. Sayelerinde bir kez daha eksik yönlerimizi görme fırsatı bulduk. Sporcularımızın çoğu kendi çabalarıyla bir yerlere geliyor. En fazla madalya alan Amerika Birleşik Devletleri'nde sırf sportif başarı için üç adet Olimpiyat Merkezi olduğunu söylersek bu konu daha iyi anlaşılır sanırım. Hep istemek ama karşılığını vermemek. Bir çok alanda olduğu gibi sportif açıdan da anlayışımız ne yazık ki bu. Yetenekli sporcularımıza ne kadar sahip çıkabiliyoruz. Devletimiz yetenekli gençlerin spora devam etmeleri için eğitim ve geçim garantisi verebiliyor mu? Bu soruları biliyorum boşuna soruyorum. Bunların olmaması zaten olimpiyatlardaki yerimizi belirliyor. Sporcularımıza emekleri geçen antrenörlerimize saygımız sonsuz ancak en büyük görev bence ailelere düşüyor. Londra'da seyrettiğimiz sporcuların öncelikle ailelerine teşekkür etmek gerekir. Hiç şüphesiz spora gönül veren gençlerin önündeki en büyük engel aileleri oluyor. Ülke şartlarında evlatlarının geleceğini düşünen ailelerin büyük kısmı, sporu bir nevi boş bir uğraş gibi görüyor. O nedenle hele hele kızlarımızın önünü açan ailelerini gönülden kutlamak gerekir. Bugün perileri ve sultanları telaffuz edebiliyorsak bunu öncelikle o sporcularımızın ailelerine borçluyuz. Unutmamak gerekir ki bu ülkede kız çocuklarının değil sporcu olması, okula bile gitmelerine soğuk bakan bir zihniyetin olduğu bir gerçek. Sonuç olarak pirimle, ödülle değil, tesisle, yatırımla, anlayış değişikliği ile yarışmaların kazanılacağını öğrenmenin zamanı geldi de geçiyor bile. Başarıyla övünmek güzel, ancak hak etmek şartıyla.. Mehmet Şentürk Samanyoluhaber.com

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER