Trabzonspor Başkanı
Sadri Şener, aldığı 21 günlük hak mahrumiyeti cezasının ardından TFF'yi sert şekilde eleştirmeyi sürdürdü.
Telegol programına
telefonla katılan Şener kurulların
Federasyon başkanına rağmen karar veremeyeceğini belirterek "Ben Federasyon Başkanı olarak Disiplin ve
Tahkim Kurulu'na ne talimat verirsem oradan o çıkar. Bana öğretmesinler. Disiplin veya Tahkim kurulu,
Futbol Federasyonu Başkanı'na rağmen karar veremez" dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF)
Karabükspor maçının yeri ve saatinin değiştirilmesi için başvuran ancak talebi reddedilince resmi internet sitesinden federasyonu eleştiren bir açıklama yayınlayan Trabzonspor'da, 21 gün hak mahrumiyeti cezasına çarptırılan Başkan Sadri Şener, hem TFF'yi hem de yetkili kurulları topu tuttu.
'Tahkim'e gitsem ne olacak, orası belli bir takımın kurulu'
Yurtdışında bulunan Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, dün gece yayınlanan bir televizyon programına telefon bağlantısıyla katılarak çarpıcı açıklamalar yaptı. Karabük'teki maçın başka bir statta gece oynanması için TFF'ye başvurduklarını ancak bu talebin reddedildiğini hatırlatan Şener, "Talebimiz reddedilince
bildiri yayınladık. Yeni
disiplin yönetmeliğine göre başkanlar kulüp bildiri yayınladığında ceza kuruluna gidiyormuş. Gittim, 21 gün ceza aldım. Savunma yapmadım, Tahkim'e de gitmedim. Tahkim'e gitsem ne olacak ki; orası da belli bir takımın kurulu. Türkiye'de ceza almak zaten çok mühim değil. Ağır
Ceza Mahkemesi bir takımı
şike ve
teşvik yaptı diye mahkum ediyor, o takım federasyondan ceza almıyor. Biri
ırkçılık yaptı diye 3 maçla geçiştiriliyor, ben de sportmenliğe aykırı konuştum diye 21 gün ceza alıyorum. Yapacak bir şey yok. Bu federasyonu seçenlerden biri de benim. Ne yapayım, söyleyecek söz bulamıyorum. Demek ki insanlar böyle değişebiliyormuş" dedi.
'Bir gün onlara öyle ceza verirler ki altından kalkamazlar'
Maç saatlerini
Ufuk Özerten'in belirlediğini de vurgulayan Sadri Şener, "Ufuk'u çok da kaale almıyorum. Ufuk'u herkes tanıyor. Bu maç günlerini o ayarlıyor. O işi iyi biliyor. Alınıyorlar, belki biraz da ayıp oluyor ama çok da ciddiye almamaya çalışıyorum. Ne yapayım yani? Ceza aldım, maçlara gidemiyoruz, takımımı dışarıdan izlemeye çalışıyorum ama yaptıkları yanlış. Bir gün onlara birileri öyle bir ceza verir ki altından kalkamazlar" diye konuştu.
'Şampiyonluğumu tescil etsinler, kupayı ben yaptırırım'
Sadri Şener, TFF ile yıldızının barışmasının şartlarını açıklarken de, şunları söyledi:
"Federasyonla yıldızımızın barışmamasının başlangıcı 2010 - 2011 sezonu
şampiyonunun kim olduğu. Hala
Fenerbahçe olduğu konusunda ısrar ediyorlar.
Hakim, hukuk, 'Değil' diyor, onlar 'Fenerbahçe' diyor. Ben Fenerbahçe'ye karşı bir insan değilim. Hakkaniyetle olacaksa tabi olsun,
Galatasaray da olsun. Ama o yılın şampiyonu biziz. Neden bunu söylemekten çekiniyorlar veya neden bu işlemi uygulamaya koyamıyorlar anlamak mümkün değil. Gittikçe bu konunun ibresi düşüyor. Ben de ibresini dik tutmaya çalışıyorum. Tuttukça da ceza alıyorum. Bunu yapmaya da mecburum. Çünkü gazetelerde, televizyon programlarında bile bu konudan bahsedilmekten vazgeçildi, olağan kabul edilmeye başlandı. Yapacak bir şey yok. Mecburum demeç vermeye. Diyorlar ki 'Sadri Şener kupayı istiyor' Kupayı istemiyorum. Şampiyonluğu tescil edin, kupa da onlarda kalsın. Biz bir tane yaptırırız! Zor bir şey değil ki. Ya da bana niye şampiyon ilan edilmediğimi net cümlelerle izah etsinler. İkna olacağım. Ondan sonra da hiç ağzımı açmayacağım. Bizi ikna etsinler, 'Ey Trabzonspor camiası, şu sebepten dolayı 2010 - 11 şampiyonu siz değilsiniz' desinler."
'Kurullar Federasyon Başkanı'na rağmen karar veremez'
Disiplin ve Tahkim Kurulu kararlarını da eleştiren Başkan Sadri Şener, "Ben Federasyon Başkanı olarak Disiplin ve Tahkim Kurulu'na ne talimat verirsem oradan o çıkar. Bana öğretmesinler. Ben eski başkanım, yeni değilim. Disiplin veya
tahkim kurulu, Futbol Federasyonu Başkanı'na rağmen karar veremez. Benim 21 gün cezamı verirler bir şey olmaz, ama diğer önemli kararları federasyon başkanıyla müzakere etmeden almak zordur. Yarın alır onları görevden" dedi.
"Şenes abi ne zaman radikal kararlar aldı ki?"
UEFA'da da meseleyi unutturmaya çalışıldığı konusunda şüpheleri olduğunun altını çizen Trabzonspor Başkanı Şener, "UEFA'dan karar bekliyoruz. Sonra CAS'a gideceğiz. Uyutmaya çalışıyorlar ama onu da uyutturmamaya çalışıyoruz. Orada da işkillendiğimiz taraf var. Çok uzatıyorlar, yok bin sayfaymış falan. Ceza mahkemesi 11 ayda duruşmayı bitirdi, cezaları verdi. Orada da sanki uzatılmaya çalışıyormuşlar gibi bir şüphemiz var. Ama orada da sonuna kadar mücadele edeceğiz" diye konuştu. UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik'i de eleştiren Şener, şöyle devam etti:
"Şenes abi durmadan bana küsüyor. 'Niye böyle e-mailler atıyorsunuz?'
Şenes abiye ne diyeyim? Bana diyecek ki, 'Karıştırmayın, işi uzatmayın, bu böyle'. Şenes abi ne zaman radikal karar almıştır ki? En son Ankara'daki genel kurulda da
Platini onun için ne demiş, onu anlatıyor. Aslında UEFA'nın değil kendi federasyonunun verdiği kararlar önemli. Fenerbahçe büyük camia. Ona karşı durmak da
Yıldırım beyin pek hoşuna gitmiyor."
'Burak parayı çok sevdiği için bize dava açmış'
Trabzonspor'un TFF, Fenerbahçe ve Galatasaray'la arasının kötü olmasını da değerlendiren Şener, "Büyük takımlarla veya federasyonla aranın iyi olması 5 dakikalık şey. Şık demeçler verirsin hepsiyle iyi olursun. O kolay bir tarzdır. Ama mücadele etmek zordur. Bizim yapımız mücadelecidir. Diğer takımlarla veya federasyonla aramızın kötü olmasında bir kusurumuz olduğuna inanmıyorum. Fenerbahçe ile o yıl aynı puanı almakta bir kusurumuz yok. Federasyon bölümünde kupayı veya o yılın şampiyonluğunu bize vermemelerinde kusurumuz yok. Ben orada kendime kusur arayamam herhalde. Galatasaray ile de Burak transferi konusu var. Bana göre değmezdi. Koca kulüp Galatasaray. Bizimle olan dostluklarını bozmak da çok şık bir şey değildi. Burak'la artık ilgimiz yok. Onun da artık, 'şu tarihlerde Trabzon'da oynadım' demesine gerek yok. Bir de dava açmış bize, parayı çok sevdiği için. O da öyle,
Selçuk da öyle. Öderiz parasını, sıkıntı olmaz" dedi.
Egemen sadece para konusunda profesyonel
Son yıllarda Galatasaray'a giden
futbolcuları da değerlendiren Şener şöyle devam etti:
"Selçuk Trabzon'da yaşamayı sevmediği için gitti. Egemen zaten profesyonel kelimesini sadece para hususunda kullanıyor. Şimdi de Fenerbahçe'ye gitti. Profesyonellik tarifinde kulüp sevgisi, kulübe sahip çıkma, o takımı tutma, renklerini sevme gibi şeyler de vardır. Egemen kardeşimizde bu yok. Sadece parasını ödediğinde o kulübün elemanı olur ve bunu da profesyonellik olarak adlandırır. Engin zaten belli. Şu anda Galatasaray'da da gündemde. Biz de diğer kulüpler kadar para veriyoruz. Geçen sezondan Burak hariç, tek bir futbolcumuza bir
kuruş borcumuz yok. Tüm
oyuncularımızın Galatasaray'a gitmesiyle ilgili çok şey de söylemek istemiyorum ama Galatasaray da biraz daha çalışıp oyuncu yetiştirebilir. Sadece parasıyla oyuncu almak da çok şık değil."
Biz bitiririz bu sezonu ama federasyon nasıl bitirecek?
TFF'nin
iftar yemeğine 4 büyük kulüp ve
Bursaspor başkanlarının katılmamasını da değerlendiren Şener, "Futbol ailesi kucaklaşıyor diye yemeğe çağırmışlar. Benim
şampiyonluk kupamı versinler öyle bir kucaklayacağım ki hepsini. Ama o gerçekleşene kadar futbol ailesinin dışında tutun beni, kulübümü ve camiamı. Dirayetli bir
yönetim olsaydı koşa koşa giderdi oraya kulüp başkanları" dedi. Şener, "Bu küskünlüklerle sezonu nasıl bitireceksiniz?" sorusunu da, "Biz bitiririz bu sezonu ama federasyon nasıl bitirecek onu bilmiyorum" diye yanıtladı.